Engin Özkoç’a ‘o provokasyonu’ Kılıçdaroğlu niçin yaptırdı?
.
Bugün hep birlikte geniş bir ufuk turu yapalım..
İç siyasetten taa Doğu Akdeniz’e kadar uzanalım..
Yine ilginç işler dönüyor..
Maskeler takarak değişik yollara sapanlar var..
Komplo teorilerini kastetmiyoruz..
15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan, TGRT’den Türkiye’ye seslendi..
Morallerin dip yaptığı, hatta “evet darbe başarılı oluyor” denilen kritik anlardı..
Başlar öne eğilmeye başlamıştı..
İşte o kısa konuşma gidişatı, yönü değiştirdi..
Ekranda Cumhurbaşkanı'nı gören Türkiye yeniden nefes almaya başladı..
Darbe karşıtı komutanlar TGRT’den birliklere “kışlalara dönün çağrıları” yaptı..
İhlas Medya “darbe bildirisini” hiç yayınlamadı, görmedi..
FETÖ’nün işine gelebilecek bütün görüntüleri kararttı..
Saatlerce stüdyodan çıkmadık..
Bakışlarla anlaşıyorduk âdeta..
Bomba sesleri yayına kadar ulaşıyordu..
Sonic patlamalar sanki yanı başımızda oluyordu..
Korktuk mu?
Hayır..
Stüdyonun kapısını kilitleyip “darbe karşıtı” yayına hız kesmeden devam ettik..
Niye mi kilitledik?
Darbeciler gelirse en azından “10 dakika daha fazla yayın yapabilelim” diye!
Türkiye gazetesi, TGRT ve İHA’daki bütün arkadaşlarım ölümü göze almıştı..
Neler olabileceğini tahmin edebiliyorduk..
Son birkaç günde yüzlerce telefon ve mesaj aldık..
Konuştuklarımız, cevap verdiklerimiz oldu, veremediklerimiz oldu..
Destekleri için herkese bir kez daha buradan teşekkür ediyoruz..
PROVOKASYON!
CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir “kontrollü darbe” söylemini bıraktı..
15 Temmuz etkinliklerinin neredeyse tamamına iştirak etti..
FETÖ ve terör örgütü kelimelerini birlikte kullandı..
Bunu daha önce de ‘bir süreliğine’ yapmıştı..
“A ne güzel” derken TBMM Genel Kurulundaki o konuşma..
Engin Özkoç çıktı “o manevi anı” provoke etti..
Kemal Bey’den onaylı konuşması ile 15 Temmuz’un ruhunu darmadağın etti..
Demek ki 2 CHP var..
Peki hangisi gerçek?
“FETÖ” diyen mi? “Darbe” diyen mi?
Yoksa FETÖ’nün ekmeğine yağ süren TBMM’deki o provokasyonu yapan mı?
BAZI SORULAR
CHP neden FETÖ etkisinden bir türlü kurtulamıyor?
Yeni söylem geliştiremiyor?
FETÖ karşıtı gibi durup aslında değirmenine su taşıyor?
İstanbul seçimleriyle CHP’nin rüzgâr yakaladığı doğru..
Milliyetçi, muhafazakâr görünümlü adaylarla..
CHP sloganları, bayrakları, söylemlerini kullanmadan..
Hatta genel başkanını, il başkanı saklayarak..
Kemal Kılıçdaroğlu dün grup toplantısında Engin Özkoç’tan farksız konuştu..
Cumhurbaşkanına ağır suçlamalar yöneltti..
Cumhurbaşkanı'nın FOX TV ve Sözcü gazetesini medya toplantısına çağırmadığını söyledi..
Ama bir dakika..
Sayın Kılıçdaroğlu daha dün siz de Türkiye gazetesi, TGRT ve İHA’yı davet etmediniz!
Hepimiz önce kendi kapımızın önünü süpürmeliyiz değil mi?
AB, ETKİSİZ ELEMAN
Evet, Türkiye’nin eli içeride zayıflatılmaya çalışılıyor..
Buna rağmen dışarıda ağırlığını günden güne hissettirmeyi başarıyor..
Bastırıyor, baskılıyor..
Oldubittileri kabul etmiyor..
Hatta kendi oyununu kuruyor..
Doğu Akdeniz’e 4’üncü gemisini de gönderiyor..
Tam bir meydan okuma..
Bakalım AB ve BM, Rumları daha ne kadar sırtında taşıyabilecek?
Eskiden AB kararları Türkiye’de günlerce tartışılırdı..
Şimdi siyasetin gündemine bile giremedi..
Ankara “hadi oradan” dedi, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da tokatladı geçti..
Tamam böyle olmasın.. Oturalım konuşalım..
Ama karşında şımarık Rumların sözünden çıkamayan Brüksel var..
Seni konuşturmuyor bile..
Kimse merak etmesin AB kararlarının ekonomiye zerre etkisi olmayacak..
TÜRKİYE KARŞITI BLOKTA GEDİK AÇILDI
“Yurtta sulh cihanda sulh” söylemi ile kamuflajlanan etkisiz ve edilgen dış politika sona erdi..
‘Doğu Akdeniz’ denince Türkiye’nin Akdeniz bölgesini anlıyor herkes.
Hâlbuki Tunus ve Mısır’dan başlayan bölge kastediliyor.
Akdeniz’e kıyısı en uzun ülke Türkiye..
Buna rağmen deniz altı, içi ve üstü imkânlarından en az biz faydalanıyoruz..
Gemi taşımacılığı, orkinos avcılığında bile çok gerilerdeyiz..
İşte Fatih ve Yavuz sondaj gemileri, Türkiye karşısına kurulan sette ilk gediği açtı..
Yunan ve Rum medyasında panik haberleri birbiri ardına geliyor:
“Türkler Kıbrıs açıklarında 170 milyar metreküp doğalgaz rezervi buldu..”
İkinci gedik ise KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan geldi:
İş birliği önerisini Birleşmiş Milletler aracılığıyla Kıbrıs Rum tarafına sundu..
Rumlar şimdi ikilemde..
Kim kimi satacak hep birlikte göreceğiz..
170 milyar metreküp doğruysa;
Bir sürü şirket ve Rumlar bunu çıkarmak ve para kazanmak isteyecektir..
Ama o zaman da KKTC’yi bir şekilde tanımak zorunda kalacaklar..
Rumlar tam da “aşağısı sakal, yukarısı bıyık” ikilemi yaşıyor..
Biraz daha sabır..
Türkiye uzun vadeli planlarla ve kararlılıkla yoluna devam ediyor..
Aynı S400’lerdeki gibi...
MEHMET ACET
Türkiye