Başkan Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin, “S400 sadece acil durumlarda mı kullanılacak? sorusuna “Birileri bize bir saldırı yaparsa bu saldırı karşısında biz de bu savunma sistemimizi devreye sokacağız” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BosnaHersek dönüşü uçakta Türkiye ve dünya gündemine yönelik gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan, “Bölgenin AvrupaAtlantik mekanizmalarına entegrasyonuna verdiğimiz desteği de ifade ettik. Bu sürece verdiğimiz desteğin bir tezahürü olarak bu konuda yapılan birçok lobide, çalışmada bütün arkadaşlarımız çok ciddi gayret içinde. Bu konuda başta Dışişleri Bakanlığımızın gayretleri var. Bu lobilerle de oralarda bu ülkeler kendilerine bir yer edinme imkanı yakalıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
''Düzensiz göç ve beyin göçünün önlenmesi konularına da ağırlık vereceğiz''
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dönem başkanlığımızda bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılık temalarını öne çıkaracağız. Bunun için de şimdiden hazırlıklara başlıyoruz. Ayrıca düzensiz göç ve beyin göçünün önlenmesi konularına da ağırlık vereceğiz. Bu başlıklar çerçevesinde Balkan politikamızı güçlendirerek ve alana yayarak uygulamaya devam edeceğiz. Bizim Balkanlardaki mevcudiyetimiz ve etkinliğimiz hem tarihi ve kültürel hem de jeopolitik ve stratejik unsurlara dayanmaktadır. Bazıları bizim buradaki varlığımızdan rahatsızlık duyabilir. Fakat ne biz ne bu bölgenin yabancısıyız ne de gizli bir gündemimiz var. Amacımız Balkanlar’da barış, istikrar refah ve güveni sağlamaktır. Buna mukabil bölgeyi istikrarsızlaştırmak için kimlerin ne tür operasyonlar yaptığını da gayet iyi biliyoruz. Zaman zaman gündeme getirilen bize ve kurumlarımıza yönelik algı operasyonların arkasında da zaten bu gerçek yatıyor” şeklinde konuştu.
''Balkan ülkelerine de ziyaretlerim olacak''
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Zirve münasebetiyle yaptığımız ikili görüşmelerde de özellikle bu dostlarımızın ne tür taleplerinin olduğunu bizzat kendilerinden öğrenme, dinleme fırsatını bulduk. Burada BosnaHersek Halklar Konseyi Başkanı, Arnavutluk, Slovenya ve Kuzey Makedonya cumhurbaşkanları ve Bulgaristan başbakanı ile yaptığımız görüşmeyle de aramızdaki ikili ilişkilerde ticaret hacmimizi çok daha ileri taşımaya yönelik hedefleri belirleme imkanını yakalamış olduk. Yine ikili ilişkilerimizi ele almak suretiyle ortak hedeflere nasıl yürüyebileceğimizi konuştuk. Bu çerçevede de önümüzdeki dönemde Balkan ülkelerine de ziyaretlerim olacak.”
“Soykırımı unutmayacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 yıl önce dünyanın gözü önünde Srebrenitsa’da yaşanan katliama ilişkin, “Programım sonunda Srebrenitsa soykırımında şehit edilen kardeşlerimizin uğurlama törenine katıldık. Ben önce sembolik zannettim. Meğer sembolik değilmiş. Hepsinin kemiklerini bulmuşlar. Adeta nakli kubur yapıyorlar. Srebrenitsa’ya götürmek suretiyle onların definleri gerçekleştirilmiş olacak. 24 yıl önce tüm dünyanın önünde yaşanan, 8 bin 373 masum insanının hunharca katledildiği bu soykırımı biz de unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu konuda BosnaHersekli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ortaya koymuş olacağız” ifadelerini kullandı.
“Saldırı olduğunda devreye sokarız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin, “S400 sadece acil durumlarda mı kullanılacak? Teknoloji transferi konusunda Rusya ile tam bir işbirliği yapılıyor mu?” sorusuna, “Öncelikle bir defa ortak üretim noktasında bizim Rusya ile sıkıntımız yok ve Sayın Putin ile bu işi ilk görüşmeye başladığımız andan itibaren bu konuda mutabakatımız var. Ortak üretime de inşallah geçeceğiz. Herhangi bir sıkıntı yok. Bu spekülasyonlar maalesef bizim S400 alımından vazgeçmemizi isteyenlerin ileri sürdüğü bir tezdir. Bundan vazgeçin diyorlar, böyle bir şey söz konusu değil. Diğer soruya gelince; böyle bir alım veya böyle bir yatırım niye yapılır? Bize nerede, nasıl gerekli olursa biz de bunu tabi ki aynı şekilde kullanma imkanına, hakkına sahip olacağız. Bu bir hava savunma sistemi. Böyle olduğuna göre, eğer birileri bize bir saldırı yaparsa bu saldırı karşısında biz de bu savunma sistemimizi devreye sokacağız. Böyle bir yatırıma bunun için giriyoruz. Biz şu ana kadar en idealini yakalayabilmek için kendimiz bir defa çalışmalarımızı yapıyoruz o ayrı ama bir de Patriotlarla ilgili çalışmamızı Obama döneminde başlattık. Fakat Sayın Obama maalesef bize hep ‘Kongre izin vermiyor’ dedi. ‘Kongre izin vermiyor’ diye diye bu döneme geldik. Şimdi Sayın Trump bunu bildiği için buradan hareketle haklılığımızı teslim etti ve ‘Bunların hepsi Obama’nın yanlışları’ dedi. Çok da ağır ifadeler kullanıyor ve ‘Haklısın’ dedi. En sonunda hakkımızı teslim etti ve bütün medyanın önünde de kendi mesai arkadaşlarına da bunu söyledi. Patriot olayı bundan dolayı ilerlemedi ki Sayın Trump'ın döneminde de bu iş sarktı. Burada da yine ‘tamam verdik, veriyoruz’ diyemedi. Bize mesela şimdi de uygun şartlarda böyle bir şeyi vermeye kalksaydılar biz Patriot da alabiliriz, çeşitlendirebiliriz ama burada kazankazan esasına göre hareket edeceksek… Tabi ki Türkiye de kendi ülkesinin güvenliği ve ülkemizin güvenliğinin ötesinde hele hele bir de bunu pazar olmak anlayışıyla değil, üretir hale gelebilmek anlayışıyla da başından beri adımlarımızı attık. Şu anda da S400 konusunu Sayın Putin ile her görüştüğümüzde ‘Başından itibaren nasıl anlaştıysak öyle devam edecektir’ demiştir” diyerek cevap verdi.
“Bu hakları savunmak üzere adımımızı atıyoruz”
“Doğu Akdeniz’de kısa, orta, uzun vadede stratejimiz nedir?” sorusuna Erdoğan, şöyle cevap verdi:
“Şu an zaten süreç başladı. Bir taraftan bölgede arama çalışmalarımız devam ediyor, bir taraftan sondaj gemlerimiz bölgeye yönlendirildi. Gerek Fatih gerek Yavuz şu anda bölgede onlar da çalışmalarına başlayacak. Biz oralarda birilerinin alanı üzerinde çalışma gayreti içinde değiliz. Orada özellikle de Kuzey Kıbrıs’taki Türk kardeşlerimizin hakları neyse bu hakları savunmak üzere adımımızı atıyoruz. Oradaki tüm alanların hepsinde Kıbrıs’ta yaşayan insanların hakkı var. Bu hak nedir? Hepsi oradan çıkan nema, ister su ürünleri olsun ister petrol olsun, bunlar üzerinde eşit oranda hak sahibidirler ve biz onların bu hakkını korumak için çalışıyoruz.”
YENİ AKİT