Süleyman Demirel’in Tarihe Damga Vurmuş En Pişkin 12 Sözü

Süleyman Demirel’in Tarihe Damga Vurmuş En Pişkin 12 Sözü

1960’lardan 1990’lı yılların sonuna kadar aktif politikada yer alan Süleyman Demirel, tüm siyasi çalkantılara rağmen “her dönemin adamı” olmayı başarabilen ender siyasetçilerden biri olarak hatırlanacak. Bu başarıda siyasi kurnazlığının, hazır cevaplığının ve yüzü kızarmadan pişkin açıklama yapabilme kabiliyetinin de payı elbette büyük. 

Demirel kimi zaman fötr şapkasından adeta tavşan çıkarmış, yeri geldiğinde de “mağdurum”ları oynamaktan çekinmemişti. Siyasi riya konusunda adeta bir el kitabı oluşturabilecek 10 açıklamasını derledik:

1. Yollar yürümekle aşınmaz

Demirel bu sözü, 8 Kasım 1968’de AP Ankara İl Kongresi'nde sokaklara dökülen halk için kullandı. Böylece sokağa çıkan halkın isyanını hiçe saydığını da gözler önüne serdi. Hatta bununla da yetinmeyerek, daha sonra şu yorumda bulunacaktı: “Kimse beni yanlış çıkarmak içine, bakalım yollar yürümekle eskir mi diyerek daha fazla yürümemiştir."

2. Altı kere gittim yedi kere geldim

Koalisyon silsilelerinin yaşandığı 1970'lerde Demirel Başbakanken bir programda kendisine "sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hâlâ orada nasıl duruyorsunuz?" şeklinde bir soru üzerine bu yanıtı verdi.

3. Şapkamı koysam o bile seçilir

Henüz “milli irade” gibi kavramların daha ortaya çıkmadığı zamanlarda sarf ettiği söz. Kim bilir, belki de bu yüzden şapkasını yanından ayırmazdı.

4. İşiniz vardı da biz mi aldık

12 Temmuz 1969’da Demirel iş isteyenlere böyle cevap verdi. 1991’deki seçim kampanyasında ise “İş mi istiyorsunuz? Takılın peşimize” diyecekti.

5. Çorum’u bırak, Fatsa’ya bak

1980 Çorum katliamının ardından söylediği ibretlik söz. Demirel, Çorum’daki katliamı küçümseyerek Fatsa’da Devrimci Yol’un kurduğu sosyalist yönetime işaret eder. Bu sözlerinden kısa bir süre sonra da Fatsa’daki yönetime askeri operasyonla el konacaktır.

6. 'Yüksek menfaatleri icap ettirdiği zaman, devlet rutinin dışına çıkabilir'

2000 yılında Cumhurbaşkanı olduğu dönemde kendisiyle yapılan bir söyleşide Susurluk skandalı ve faili meçhuller hakkında verdiği görüş.

7. Dün dündür bugün bugündür

Henüz havuz medyası diye bir olgu yoktu, dolayısıyla Demirel'in iktidarda olduğu dönemler gazeteciler siyasetçileri bir yere kadar sıkıştırabiliyordu. Ne var ki Demirel riyakarlığını pek saklamazdı. Koşullar nasıl gerektiriyorsa ona göre davrandığını söylemekten de hiç çekinmedi.

8. Genelevleri kapatalım da millet bizi mi sevsin?

1970 yılında genelevlerin kapatılması tartışmasına bu sözlerle nokta koymuştu.

9. Ekmek yoksa pasta yiyin

Orijinali Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’e ait olsa da, 1960’lı yılların sonunda miting alanında “Açız açız, ekmek bulamıyoruz…” diye bağıran yurttaşa bu cevabı vererek Türkiye şartlarına uyarladı.

10. Kendim için birşey istiyorsam namerdim

Herşey halk içinmiş. Uyaralım, zira kendisi "Aksini söyleyenin alnını garışlayabilir”.

11)Benzin vardı da Nazmiye mi içti

12) Gap'ı gaptırmam gap benim projem

https://hadindik.blogspot.com.tr/2018/03/suleymandemirelintarihedamgavurmus.html?m=1