Soylu ilk kez açıkladı: ABD, Karayılan'a bakın ne vermiş!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Amerika Murat Karayılan'a zehirli silah vermiş. Yanına birisi giderse zehirli silahı atıp öldürsün kaçsın diye hadi 'yok' desinler" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erzincan'daki temaslarının ardından Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesine geldi. Cuma namazını burada kılan Soylu daha sonra ilçe meydanında vatandaşlara hitap etti.
Terörle mücadeleye değinen Soylu, "Bu dağlarda 1990 ile 2000 yılları arasında 15 bin terörist vardı. Şimdi 700 kaldı, saklandılar. 700'ü de kafalarını çıkardığı an keseceğiz. Hiç merak etmeyin. Kafalarını çıkaramıyorlar. Fare gibi sıçan gibi kaçıyorlar. Şimdi teröristin ayağına basıyor muyuz? Uyuşturucu satıcısının ayağına basıyor muyuz? FETÖ'nün ayağına basıyor muyuz? PKK'nın ayağına basıyor muyuz? DAEŞ'ın ayağına basıyor muyuz? Türkiye'ye kumpas kurmaya çalışanların ayağına basıyor muyuz? Cumhur İttifakı işte bunun için kuruldu. Türkiye'nin önümüzdeki süreçte güçlü bir şekilde geleceğe uzanması için kuruldu. İnşallah bu güçle beraber önümüzdeki 4,5 yılda hep birlikte daha kuvvetli daha güçlü adımlar atacağız. Geçen hafta Hakkari'ye gittim. Sokaklarında dik yürüdüm. Oradaki kardeşlerim de artık sokaklarda dik yürüyor. Anneler, babalar çocuklarıyla beraber gecenin saat birine kadar PKK'nın musallat olmadığı, dükkanlardan haraç almadığı, insanları tehdit edemediği herkesin huzurla geleceğe baktığı bir Türkiye var. En ufak bir şey yaptıkları zaman gereğini yerine getiriyoruz" dedi.
"ABD, Karayılan'a zehirli silah vermiş"
Soylu, Amerika Birleşik Devletleri'nin PKK elebaşlarından Karayılan">Murat Karayılan'a zehirli silah verdiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Bugün belki de en önemli kırılma dönemlerinden bir tanesindeyiz. Terörü bir noktaya getirdik. Ne olursun onları şımartmayalım. Doğu'yu ve Güneydoğu'yu yaktılar, yıktılar. Biz Türkiye'nin gerçeğini görüyoruz. Amerika Karayılan">Murat Karayılan'a zehirli silah vermiş. Yanına birisi giderse zehirli silahı atıp öldürsün kaçsın diye hadi 'yok' desinler. Bakın büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Hani beka diyoruz ya, gelecek diyoruz size yalvarıyorum ya bizim boynumuzu Kandil'in önünde eğdirmeyin."