Alo Baba Kitabının yazarı Sadık Şimşek Sosyal Medya Hesabı üzerinden kitabıyla ilgili okuru tarafından sorulan bir soruya verdiği cevapla okuyanların tüylerini diken diken etti.
Cinius Yayınlarından çıkardığı Alo Baba isimli kitapla Babasını kaybedenlerin duygularına tercüman olan Genç yazar Sadık Şimşek başından geçen olayı bakınız nasıl paylaşıyor.
Bir gün kan ter içinde uyandım yataktan. Rüyamda Babamı son kez görüyordum. Vefat haberini alıyordum.Ama öncesinde memlekete gidip elini öptüm. Vedalaştık ardından İstanbul'a döndüm ve ertesi gün tekrar babamın vefat ettiğini öğrendim. Gelen bir telefonla dünyam başıma yıkılıyordu ve Alo Baba diye haykırarak o kabustan uyandım.
Uyanır uyanmaz ise telefona baktım. Babamın 5 defa aradığını gördüm ve hemen geri dönüş yaptım. Babamın o huzur veren sesiyle oh be rüyaymış dedim.
Ama rüyalar bazen bana önceden yaşanacakları gösterir diyen Şimşek 6.hissine çok güvendiğini belirterek o rüya üzerine önce İzmir'den İstanbul'a ardından da Sivas'a babasının yanına gittiğini ve babasıyla tıpkı rüyasındaki gibi bahçeli bir restoranda buluşarak vakit geçirdiğini ve kendisiyle hastaneye kontrole gittiğini belirtiyor.
Her şey tıpkı rüyamdaki gibiydi diyen Şimşek Babasını son kez gördüğünü hissederek o gün babama doya doya baktım. Son kez baktığımı bile bile. Bir yandan içim rahat diğer yandan ise onu son kez görüyor olmamın verdiği bir acı vardı diyor.
Babasının 5.5 yıldır kanser tedavisi gördüğünü ifade eden Şimşek şöyle devam ediyor ; Babam 5,5 Yıldır Kemik İliği kanseri tedavisi görüyordu. 2 Kez ilik nakli olmuş ve maalesef yeniden hastalığı nüksetmişti. Ardından Pek bir ümit kalmamıştı bunun kendisi de farkındaydı. Öleceğini hepimiz bekliyorduk aslında. Ama kendisine bunu yakıştıramıyorduk bizi bırakıp gitmeyecek bunu da yenecek diye hep dua ediyorduk.
Oysa son zamanlarda çok zayıflamış ve üst üste bir çok organında sorunlar meydana gelmişti. Yeni bir kanserden şüphelenmiş ve çeşitli testler yapılmıştı. Bu rüyanında etkisiyle kendisinin yanına gittim ve 6.Hissimin gerçekten de güçlü olması nedeniyle birazda tedirgin oldum. O gün onu doya doya gördüm ve ertesi Gün İstanbul'a döndüm.
İstanbul'a döndüğümde ise çalan telefonla hayatımın şokunu yaşadım. Tıpkı rüyamdaki gibi Babamın ölüm haberini aldım ve Tekrar memlekete dönmek zorunda kaldım. Bu kez babamın soğuk bedeniyle karşılaştım ve onu yıkayarak defnettik. Sonsuza dek uğurladım. Şimdi bana kalan tek teselli o rüya üzerine memlekete gidip son kez babamı görmek ve onunla vedalaşmak oldu diyor.
Babasını ansızın mide kanaması sonucu kaybeden Sadık Şimşek yaşadıklarını Alo Baba isimli bir kitapla toplayarak Okuyucuyla buluşturdu.
Sadık Şimşek'in Alo Baba İsimli Kitabının tanıtım bülteninde ise dikkat çeken ifadeler yer alıyor. İşte o sözler
Kiminizin babası telefonun ucunda, kiminizin babası yanı başınızda… Babanız hâlâ hayattaysa çok şanslısınız ve babanız yaşadığı sürece siz küçük bir çocuk olmaya devam ediyorsunuz. Bu siz fark etmeseniz de harika bir şey aslında. Bir insan sadece babası öldüğünde büyüyor. Sığınacak liman, konuşacak arkadaş da çekip gidiyor. Artık soru soracağınız, öğreneceğiniz ve azarını duyacağınız bir babanız yoksa o zaman büyüyorsunuz işte. İster 10, ister 50 yaşında olun, babanız yaşıyorsa siz hala çocuksunuz.
Ben çocukluğumu kaybettim. Hâlâ telefon çaldığında babam arıyor sanıyorum. Günde en az üç kez beni arayan ve "Alo baba" demekten bazen sıkıldığım babam yok artık. Onu kaybedeli aylar oldu ama aklımdan bir an olsun çıkmıyor. Çıkmadığı gibi rüyalarımda ders vermeye devam ediyor. Ben çocukluğumu kaybettim. Hâlâ çocuk olanlar, babanızın kıymetini çok iyi bilin olur mu? Kaybettikten sonra ağlasanız da sızlasanız da ne gelen var ne giden. O gitti mi öpülecek eliniz, bayramlarınız ve en önemlisi çocukluğunuz gidiyor. Şimdi bir düşünün bakalım; şu an rehberinizde kayıtlı olan babanıza ulaşmak istiyorsunuz ve ulaşamıyorsunuz, o an ne hissederdiniz?
Benim yaşadıklarım da öyle derin şeyler ki daha fazla kişiye ulaşsın istedim. Yazarak rahatlamak istedim. Biliyorum ki benim yaşadıklarımı yaşamış milyonlarca insan var yeryüzünde. Ya yaşamayanlar, henüz ölüm gerçeği ile tanışmamış olanlar… İşte bu kitap biraz onlar, biraz da babasını kaybedenler için. Ama en çok da babasının kıymetini yaşarken bilmeyenler için yazıldı. Okuyacağınız her sayfasında kendinizden izler bulacaksınız. Yeri gelecek kızacak, yeri gelecek belki de ağlayacaksınız. Buna ben değil siz karar vereceksiniz aslında...
İyi okumalar…
Yazara ulaşmak için İnstagram hesabı :www.instagram.com/gidilesinet