En ağır darbeyi alacakken şeytani işbirliği!

En ağır darbeyi alacakken şeytani işbirliği!

Haber 7 Yazarı Taha Dağlı, bugünkü köşesinde Suriye'nin Münbiç şehrinde ABD'li askerlere yapılan saldırıya ilişkin çok çarpıcı detayları kaleme aldı...

En ağır darbeyi alacakken şeytani işbirliği!

 Taha DAĞLI / Haber 7

4 Amerikalının öldüğü Münbiç’teki saldırının ilginç detayları var.

Münbiç 2016 Haziran ayına kadar DAEŞ teröristlerinin işgalindeydi.

Sonrasında PKK geldi, DAEŞ çekildi, şehir PKK işgaline girdi.

DAEŞ teröristleri aradan geçen 2,5 yıllık süreçte ilk kez Münbiç’te ortaya çıktı.

Hem de Amerikan askerlerini hedef alan bir saldırıyla.

DAEŞ’i 2,5 yıl sonra Münbiç’te terör saldırısı yapmaya iten sebep neydi?

Çünkü bu saldırı tam da Trump’ın Suriye’den çekilme kararı aldığı bir dönemde yaşandı.

Dahası Türkiye’nin de Münbiç’i de kapsayacak şekilde Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonun öncesinde bu saldırı meydana geldi.

ABD’de Suriye’den çekilme konusunda ciddi görüş ayrılıkları vardı.

Trump 20 Aralık’ta “Suriye’den çekiliyoruz” dedikten sonra Pentagon’daki neocon kanat çekilme kararına kesin dille karşı çıktı.

Münbiç’teki DAEŞ saldırısı Amerika’daki görüş ayrılığını daha da keskin hale getirdi.

Washington şu an iyice ikiye bölünmüş durumda.

Trump’ın “çekilme” kararına başından bu yana karşı çıkanlar Amerikan askerlerinin öldüğü DAEŞ saldırısı sonrası “bakın DAEŞ daha bitmedi o halde Suriye’de kalmamız şart” görüşüne çok ciddi bir gerekçe bulmuş oldular.

Öte taraftan Trump’ın çekilme kararını destekleyenler 4 Amerikalının ölümünden yola çıkarak, “bu savaş bizim savaşımız değil ama ölenler bizim adamlarımız” diyerek çekilmenin artık kaçınılmaz olduğunu savunuyorlar.

Münbiç’te 2,5 yıl sonra ortaya çıkan DAEŞ bu terör saldırısıyla kime nasıl hizmet etmiş oluyor?

Münbiç Suriye’deki Amerikan askerlerinin en güçlü olduğu yer.

ABD askerlerinin en büyük üslerinden biri burada bulunuyor.

Münbiç sokaklarında her gün Amerikan zırhlı araçları devriye geziyor.

Ayrıca PKK teröristleri de Münbiç sokaklarında.

Böyle bir ortamda DAEŞ teröristi nasıl olup da şehir merkezine sızıyor ve üzerindeki patlayıcılarla Amerikalıların yemek yediği ve hatta toplantı yaptıkları restoranda terör saldırısı gerçekleştirebiliyor?

Bu saldırının amacı Amerikan askerlerinin Suriye’de kalmasını sağlamak ise bu bir PKKDAEŞ ortaklığının ürünü de olabilir.

Çünkü iki terör örgütü Rakka’da ortak hareket etmişlerdi, Kamışlı’da ve Afrin’de de öyle.

Şöyle bir örnek verebiliriz.

PKK’nın elinde en az 3000 bin DAEŞ teröristi bulunuyor. Bir terör örgütü bir başka terör örgütünün teröristlerini sözde hapishanelerinde tutuyor.

Bunlardan bir kısmını geçtiğimiz Şubat ayında Zeytin Dalı harekatı devam ederken salıverip, Türk askerine karşı saldırı gerçekleştirmeleri amacıyla Afrin’e yollamışlardı.

Bugün Amerika’nın Suriye’den çekilmesiyle en ağır darbeyi alacak olan PKK, çekilme sürecini baltalamak amacıyla DAEŞ teröristlerinin Münbiç’te bir saldırı gerçekleştirmesinin de önünü açmış olabilir.

Tabi ki PKK böyle bir şey yapmışsa bu, “Suriye’de kalalım” tezini savunan Amerikalılardan gizli yapılmış bir eylem olamaz.

Herkes bal gibi biliyor ki DAEŞ denen terör örgütü bir yerlerden icazet alamadan Amerikan askerlerinin en güçlü olduğu yerde Amerikan askeri öldüremez.

Evet ortada iki tez var.

ABD saldırıyı bahane edip Suriye’de kalmaya devam mı edecek yoksa yine bu saldırıyı bahane edip ''daha fazla askeri kaybı önlemek'' adına Suriye’yi terk mi edecek?

Görünen tezler bunlar. Bir de görülmeyen, gündeme getirilmeyen ama sorgulanması şart olan bir sonuç daha var.

Suriye’de bulunmayı ''güvenlik'' gerekçesi üzerine oturtan Amerika, en güçlü olduğu şehirde kendi askerini bile koruyamazken, Suriyelilerin güvenliğini nasıl sağlayacak?