Auto-Created-3
28 Mayıs 2019 ( 1086 izlenme )
Reklamlar

Ruslar’ın S400 korkuları

Ruslar’ın S400 korkuları


S400 hava savunma sistemi meselesinin Türk/Amerikan ilişkilerinde ürettiği gerilim ve kriz atmosferi bugünlerde bol bol konuşulurken, işin Rusya ayağına pek değinilmediğini görüyoruz.

Konuyu açmak için bazı sorular soralım:

Türkiye açısından S400 alımı konusunda Rusya ile yürütülen süreçte her şey yolunda gidiyor mu? Yoksa orada da bir takım sıkıntılar var mı?

Rus karar alıcılar açısından Türkiye’ye S400 füze satışı yapılmasına nasıl bakılıyor? Onların kendi aralarında tam bir mutabakat var mı? Yoksa görüşler farklılaşıyor mu?

Ruslar, S400 füzelerinin teknolojisini Türkiye ile paylaşırken zorlanıyor mu?

S400’lerin Türkiye’ye satışı konusunda Moskova’yı en çok ne korkutuyor?

Ruslarla S400 görüşmelerini yapan ve süreci yöneten çevrelerden aldığımız izlenimler üzerinden bu soruları oluşturmuş bulunuyorum.

Yani aslında bu defa sorular üzerinden cevaplara değil, cevaplar üzerinden sorulara gitmiş olduk.

Soruları sorduk, şimdi cevaplarına gelelim.

RUSLAR DA NATO’NUN S400 SIRLARINI ÇÖZMESİNDEN ENDİŞE EDİYOR

Sözünü ettiğim çevrelere göre, Rusları en fazla Amerika’nın NATO üzerinden S400 füzelerinin sırlarını çözmesi ihtimali korkutuyor.

Hani hep S400’ler F35’lerin sırrını çözer mi korkusundan söz edenler var ya.

Soruyu bir de tersinden sorunca bakınız neler karşımıza çıkıyormuş!

Yine bir kulis bilgisi olarak aktaralım.

Moskova’da bu füzelerin Türkiye’ye satışına sıcak bakanlar kadar, buna kesin şekilde karşı çıkanlar ve satılsa bile teknoloji transferinin yapılmaması gerektiğini söyleyenler de bulunuyor.

Bu durumda bu üç görüşten ilkine sahip olanların, yani “Bu şekilde hem para kazanırız, hem de NATO sistemine çomak sokmuş oluruz” diye düşünenlerin inisiyatifiyle bu noktaya gelindiğini düşünebiliriz.

Rusların bu korkusunun dayanağı, NATO’nun kapalı kapılar ardında yapılan toplantılarında da böyle bir konunun konuşulması.

Yani S400’lerin Türkiye topraklarına gelmesi ve teknoloji transferinin yapılması halinde bu sistemin sırlarının ele geçirilmesi ihtimali/imkânı, NATO toplantılarında ‘fikir egzersizi’ olarak gündeme geliyor.

Rusların bu durumdan haberdar olması da, tedirginliklerini artırıyor.

Özellikle ‘teknoloji transferi’ meselesinde yer yer tıkanmalara yol açıyor.

TEKNOLOJİ TRANSFERİ RUSLARI ZORLUYOR

Türkiye’nin savunma sanayii alanında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ifadesiyle ‘pazar’ olmaktan çıkıp ‘ortak’ olma iradesini ortaya koyduğu andan itibaren teknoloji transferi meselesi sürecin en vazgeçilmez unsuru haline dönüşmüş oldu.

Hava savunmasında Rusya seçeneğine yönelmenin temel gerekçesi de, fiyatının daha ucuz olması değil.

Amerikalıların aksine Rusların teknoloji transferini de kabul etmesi.

Yürütülen görüşmeler sonucunda işin bu kısmı da karara bağlandı ve sözleşmede teknoloji transferi de yerini buldu.

Yani mesele Ruslar açısından bir taahhüde dönüşmüş oldu.

İşin bu kısmı böyle olmakla birlikte, kendileriyle müzakere yürütmesi zaten zor olan Rusların mesele teknoloji transferi noktasına gelince Ankara’daki muhataplarını ciddi anlamda zorladıklarını öğreniyoruz.

ERDOĞAN PUTİN’İ ARAYINCA GEVŞİYORLAR

Türkiye ile Rusya arasındaki ikili ilişkilerin itici gücü iki ülkenin liderleri.

Yani Vladimir Putin ve Tayyip Erdoğan.

İki isim arasındaki yakın diyalog zemini, özellikle ‘tıkanma anlarında’ devreye giriyor.

Suriye’de bunun örnekleri çok görüldü.

Örneğin Afrin Harekâtı’nın en kritik anlarından birinde Ruslar Suriye’nin hava sahasını bir anda kapatınca, çözüm Erdoğan’ın Putin’i aramasıyla bulunmuş, harekat kaldığı yerden o şekilde devam edebilmişti.

Aynı durum S400’lerin Türkiye’ye transferi sürecinde de karşımıza çıkıyor.

Ruslarla müzakereleri yürüten ekipte yer alan bir isim, “Cumhurbaşkanımızın Putin ile her görüşmesinde kendisine mutlaka bir not iletiyoruz” sözleriyle bu durumu dile getiriyor.

Şöyle özetleyebiliriz:

S400 müzakerelerinde konu teknoloji transferine gelince, Rusya adına teknik görüşmeleri yürütenler işi yokuşa sürüyor. Bu durum, haliyle Ankara’daki muhataplar açısından zorlayıcı bir faktör haline dönüşüyor.

Sonra Erdoğan’a bu konu not olarak iletiliyor, Erdoğan Putin’le görüşmesinde gündeme getiriyor.

Sonuç?

Sonuçta konunun Putin’e götürülmesi sayesinde Rus müzakere ekibinin direnci kırılıyor, bize iletilen ifadesiyle “bir gevşeme” oluyor.

Bu aralar herkes S400’ler konusunda Amerika ile yaşanan gerilime odaklanmış durumda ama böyle bir zamanda Rusya’nın konuya bakışı, endişeleri, yürümekte olan süreçte aldığı tutum ayrıca üzerinde durmayı hak etmiyor mu?
Mehmet Acet 
YENİ ŞAFAK GAZETESİ

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Trump'ın kararının ardından Türkiye'den ilk tepki Alçak saldırı! 5 şehit, 75 yaralı! Cevad Zarif istifa etti GÖRMEDİM DUYMADIM DEMEK YOK! RESMİ GAZETE YAYINLANDI VE ARTIK HERKESE ZORUNLU