Dava arkadaşı olmadılar, yolda bıraktılar
Star yazarı Hüseyin Gülerce, ‘Trenden inenlerle yeni parti mi?’ başlıklı yazısında, 31 Mart’tan sonra yeni parti kuracağı iddialarıyla gündeme gelen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve beraberinde yer alacakları eleştirdi.AK Parti’den ayrılan önemli isimlerle yeni bir siyasi parti kuracağı iddiaları gündeme bomba gibi düşen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Star yazarı Hüseyin Gülerce tarafından eleştirildi.
İşte Hüseyin Gülerce’nin o yazısı: TRENDEN İNENLERLE YENİ PARTİ Mİ?
Son zamanlarda bazı gazete köşelerinde Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan isimlerinin yer aldığı yeni bir parti oluşumuna dair yazılar çıkıyor.31 Mart seçimlerinde AK Parti’nin başarılı olamaması durumunda yeni parti kurulmasının beklenebileceğini, Gül’e yakın isimlerden fısıldayanlar da var. Objektif siyasî analiz yapıyormuş gibi kalem oynatsalar da, Gül’lü, Davutoğlu’lu bir parti için yanıp tutuştuklarını gizleyemiyorlar…
11. Cumhurbaşkanı Gül ve eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, bu iddialarla ilgili henüz bir açıklama yapmadılar. Doğrusu, ben de konuyu bu safhada ele almak istemedim. Ancak Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun ifadeleri meseleyi dedikodu, şayia, söylenti olmaktan çıkardı. Karamollaoğlu şöyle diyor (Saadet Partisi Genel Merkezi’nde T24’ün sorularına verdiği cevaplardan): (Soru: Seçim sonrası siyasette yeni bir tablo oluşabileceği söyleniyor. Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ile o temas sürüyor mu? Aktif siyaseti sizde ya da başka partide yapma düşünceleri var mı?)
“Düne kadar AK Parti’de politika yapıp, artık bu işin böyle gitmeyeceğine inanan ciddi bir kadro var. Abdullah Gül bunlardan bir tanesi. Gönül rahatlığıyla gittim, (Cumhurbaşkanlığı adaylığı) teklif ettim. O zaman ittifak olsa aday olabilecekti. Sadece Gül için demiyorum. İktidar partisinin içinde görevi olmayan eski bakanlar, vekiller, belediye başkanları, yüzde 90’dan fazlası AK Parti’den kopmuş vaziyette. ”Sayın Karamollaoğlu, aynı röportajda şunları da söylüyor: “Şu anda yapılan baskı, 28 Şubat’ta yapılan baskıdan daha fazla. Ben 28 Şubat’ta bu kadar endişelenmedim. ”Abdullah Gül ekibinin, toplumda kendileriyle ilgili bir heyecan, beklenti vehmetmeleri siyaset zemininin cilvelerinden başka bir şey değil.
Trenden inenler de bir daha zaten bu trene binemediler ve binemeyecekler. “Yeni parti umutları, beklentileri; hep “Erdoğan’sız Türkiye” hesaplarına dayanıyor. Gezi olaylarından beri aynı ekipler, mahfiller, CHP, vesayet kalıntıları, bilhassa 15 Temmuz ihanetinin elebaşı Pensilvanya’daki FETO, “Erdoğan gitsin de isterse Türkiye batsın” diye tepinip duruyorlar. Erdoğan, millete yaslandığı için kazanıyor. Karşısındakiler ise hâlâ ekonomik ve siyasi bir kaos olsun da Erdoğan çelmelensin beklentisi içinde. Yoksa Trump’ın Venezuela’daki Juan Guaido’su gibi Türkiye’de de geçici başkanlık düşü görenler mi var?