Cumhurbaşkanı Erdoğan Kırgızistan'da...
AA |
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan'da, Türk Konseyi 6. Devlet Başkanları Zirvesi'ne katıldı. Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "Pazartesi günü Türk Konseyi'ne katılarak önemli kararlar alacağız' dedi" demişti.
Ruh Ordo Kültür Merkezi'nde Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov'ın ev sahipliğinde "Türk Konseyi 6. Devlet Başkanları Zirvesi" başladı.
Kırgızistan'ın ev sahipliğinde Azerbaycan, Kazakistan ve Türkiye'nin üye olduğu zirveye, Özbekistan "onur konuğu", Macaristan ise "gözlemci ülke" sıfatıyla katıldı.
Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi'nde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyovev ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban hazır bulundu.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Ceenbekov tarafından konuk devlet başkanları karşılandı ve aile fotografı çekimi yapıldı.
Erdoğan'a zirve esnasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da eşlik ediyor.
Bu arada, Başkan Erdoğan'ın, aile fotoğrafı çekimi öncesinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyovev ile samimi şekilde sohbet etmesi dikkati çekti.
ERDOĞAN'DAN ÖNEMLİ MESAJLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına, 31 Ağustos'ta kutlanan Kırgız Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının 27'nci yıl dönümü sebebiyle tebriklerini ileterek başladı.
Nahcıvan Anlaşması'yla 2009'da kurulan Türk Konseyinin aradan geçen sürede kurumsal kimliğini güçlendirdiğini belirten Erdoğan, "Şüphesiz bu süreçte Türk dünyasının Aksakalı Sayın Nazarbayev ile kardeşim Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev'in çok büyük emeği bulunuyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı da özellikle selamlıyorum. Macaristan'ın, Türk Konseyine ve Türk Akademisine gözlemci üyelik talebini ve Türk dünyasına olan ilgisini takdirle karşılıyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, büyük Türk ve İslam düşünürü Yusuf Has Hacip'in, Kutadgu Bilig'de, "Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır; oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur." sözlerini anımsatarak, "Tıpkı kara toprağın altındaki altın gibi fikirler de eyleme geçmediği sürece asıl değerini bulamaz." dedi.
Ortak çabaların, ortak vizyonun ve elbette ortak hayallerin eseri olan Türk Konseyinin, aynı zamanda müşterek bir idealin de sembolü olduğuna işaret eden Başkan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün bizleri bir araya getiren sadece dilimiz, tarihimiz ve kültürümüz değil, güvenli ve müreffeh bir geleceği hep birlikte inşa etme arzu ve irademizdir. Refahımızı ilerletmek, kalkınma hamlelerimizi başarıya ulaştırmak ve yüzleştiğimiz sorunlarla etkin bir şekilde mücadele etmek için güç birliği yapmamız şarttır.
Bu kapsamda, Türk Konseyi'nin İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve diğer çok taraflı platformlar ile eşgüdüm içinde faaliyet göstermesine önem veriyoruz. Konseyin, Birleşmiş Milletler nezdinde gözlemci statüsü kazanmasını da arzu ediyoruz. Ayrıca, üye ülkelerin AvrupaAtlantik kurumlarıyla iş birliklerini derinleştirme çabalarına destek oluyoruz."
"Tehdit, baskı ve şantajı öne çıkarmaya çalışıyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde uluslararası teamül, prensip ve kuralların hoyratça ihlal edildiği bir dönemden geçildiğine işaret ederek, bu durumu üzüntüyle karşıladığını belirtti.
Başkan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bazı ülkeler, uluslararası meselelerin çözümünde diplomasi, diyalog ve çok taraflılık yerine; tehdit, baskı ve şantajı öne çıkarmaya çalışıyorlar. Ticaret kısıtlamaları, gümrük vergileri ve yaptırımlar gibi araçlar üzerinden, uzun yılların eseri olan anlaşmalar bir anda anlamsız hale gelebiliyor.
Türkiye, uluslararası toplumla dayanışma içinde diyaloğu, diplomasiyi, adaleti ve hukuku savunmaya devam edecektir. Türk devletleri olarak kendi aramızda sergileyeceğimiz iş birliği ve dayanışma, uluslararası sistemin adaletli şekilde işletilmesine de katkıda bulunacaktır."
Konseye üye ülkeler arasındaki iş birliğinin gayretleri, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde ilerlemeye devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, vatandaşların sergilediği gönül birlikteliğinin de ulaşım ve iletişim imkanlarının artmasıyla giderek geliştiğini bildirdi.
Erdoğan, Çolpon Ata Zirvesi'nin temasının "Gençlik ve Spor" olarak belirlenmesini de son derece isabetli bulduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin, Türk dünyası başta olmak üzere 160'ı aşkın devletten 17 bin gence üniversitelerinde "Türkiye Bursları"yla eğitim imkanı sunan bir ülke olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "26 yıldır Türkiye mezunları, doktor, siyasetçi, eğitimci, mühendis, mimar, bürokrat, akademisyen olarak hayatın her alanında ülkelerine hizmet ediyor. Türk Konsey bünyesinde de kültür ve eğitim başta olmak üzere bilim, gençlik, spor, arşiv ve kütüphanecilik gibi çok çeşitli sahalarda çalışmalar yürütüyoruz. Astana'daki Türk Akademisi ile Bakü'deki Türk Kültür ve Miras Vakfının mali ve idari anlaşmalarının bu zirvede imzalanması, önemli bir kazanım olmuştur. TÜRKSOY'la Akademi ve Vakıfın ortak çalışmaları, Türk dünyasının kültürel zenginliklerinin tüm dünyaya tanıtılmasında önemli rol oynayacaktır." ifadesini kullandı.
Başkan Erdoğan, öte yandan Dünya Göçebe Oyunları'nın 4'üncüsüne 2020'de Türkiye'nin ev sahipliği yapacak olmasından büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, Kırgızistan'a, bu spor ve kültür etkinliğinin Türk dünyasına kazandırılmasına verdiği katkılardan dolayı bir kez daha teşekkür etti.
"Uluslararası ticaretin dolara olan bağımlılığı..."
Son yıllarda Türk dünyasının jeoekonomik öneminin daha da arttığına vurgu yapan Erdoğan, "Orta Asya, 70 milyon civarında nüfusun yaşadığı, yatırım imkanları geniş, yetişmiş insan kaynağına sahip, yıllık milli gelir toplamı 350 milyar doları aşan mümbit bir coğrafyadır. Ancak, Türk dünyasının sahip olduğu coğrafi ve demografik ağırlıkla eşdeğer bir ekonomik performans sergileyemediğini görüyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, ticaret hacmini yükseltmek ve potansiyeli daha iyi değerlendirebilmek için yeni açılımlara ihtiyaçlarının bulunduğunu belirterek, şunları aktardı:
"Uluslararası ticaretin dolara olan bağımlılığı, artık karşımıza bir engel olarak çıkmaya başladı. Biz bu konuda kendi para birimlerimizle ticaret yapılması seçeneği üzerinde yoğunlaşmayı öneriyoruz. Çağımız bize ulaştırma ve iletişim ağlarının geliştirilmesi için de önemli imkanlar sunuyor. Bu bakımdan Kafkasya ve Orta Asya'yı aşarak Çin'e kadar ulaşan Hazar Geçişli DoğuBatı Orta Koridor girişimine önem veriyoruz.
'Modern İpek YoluOrta Koridor' olarak bilinen bu projenin en önemli ayağı Azerbaycan'la birlikte yürüttüğümüz BaküTiflisKars Demiryolu Projesi'dir. Böylece Batı Avrupa'dan çıkan bir tren, kesintisiz olarak Hazar Kıyılarına, oradan da Aktau Limanı üzerinden Şanghay'a ve Seul'a ulaşabilecektir. Bu önemli ulaşım hattı, halklarımızın refah seviyesinin artmasına ve ilişkilerimizin gelişmesine katkı sağlayacaktır."
Enerji alanında da iş birliğinin artırılmasına önem verdiklerine işaret eden Erdoğan, BaküTiflisCeyhan Ham Petrol Boru Hattı ve BaküTiflisErzurum Doğalgaz Boru Hattı projelerinin, bu iş birliğinin en önemli meyveleri olduğunu bildirdi.
Erdoğan, güney gaz koridorunun belkemiği olan TANAP'ı da haziran ayında faaliyete geçirdiklerini anımsatarak, "Hazar Denizi'nin Statüsüne İlişkin Sözleşmenin imzalanmasından duyduğumuz memnuniyeti de burada özellikle belirtmek istiyorum." dedi.
"Eğitim kurumları üzerinden örgütlenmiştir"
Türkiye olarak FETÖ, DEAŞ ve PKK gibi farklı terör örgütleriyle yoğun bir mücadelenin içinde bulunduklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili ve 251 vatandaşımızın katili olan FETÖ'nün tasfiyesine büyük önem veriyoruz. Bu yapı, bir dönem ülkemizde olduğu gibi dünyanın dört bir yanında eğitim kurumları üzerinden örgütlenmiştir. Takiyye, yalan ve gizlilik, bu örgütün en önemli özelliğidir. Son 5 yıldır yaşadıklarımız bize olduğu kadar tüm dostlarımıza da FETÖ ile mücadelede geç kalınmaması gerektiğini çok açık ve net bir şekilde göstermiştir.
Bu konuda özellikle Özbekistan'ın atmış olduğu adımları bizler de takdirle anıyoruz. Bu çerçevede FETÖ'yle mücadelede bize destek olan tüm Türk Konseyi üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Teröre bulaşmış bu yapının tasfiyesini talep ederken, eğitim alanında ortaya çıkan boşluğu da göz ardı etmiyoruz. Bu amaçla FETÖ iltisaklı okulları devralmak, eğitimle alanındaki ilişkilerimizi güçlendirmek, yurt dışında yeni okullar açmak amacıyla Türkiye Maarif Vakfını kurduk. Vakfın, Türk Konseyi ülkelerinde faaliyet göstermesi için desteklerinizi bekliyoruz."
"Filistin'i, Türk dünyasının dışında görmüyoruz"
Türk dünyası olarak barış ve istikrarı yakından ilgilendiren her meseleye ilgi göstermeleri gerektiğini vurgulayan Erdoğan, bu çerçevede Yukarı Karabağ sorununun, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü esasında çözümü için ellerinden gelen gayreti göstermeye devam edeceklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde, Kıbrıslı Türklerin Türk Dünyası ile ilişkilerinin daha da ileriye taşınması, destek ve dayanışma sergilenmesi gerektiğini de belirterek, "Tıpkı Balkanlar gibi genel olarak Kuzey Afrika'yı, özellikle de Filistin'i, Türk dünyasının dışında görmüyoruz. Filistin meselesi adil ve kalıcı bir çözüme kavuşmadıkça yalnızca bölgesel değil, uluslararası güvenlik ve istikrarın tesisi de mümkün olmayacaktır." diye konuştu.
Filistin başta olmak üzere Suriye'den Irak'a, Yemen'den Afganistan'a kadar bölgede ve bölgenin ötesinde barış, adalet ve istikrarın temini için mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, konsey toplantısının gündemlerdeki konular yanında bu meselelerdeki dayanışmaları açısından hayırlara vesile olmasını diledi.
Erdoğan, gelecek yıl 7'nci Türk Konseyi Zirvesi'nde Türk dünyasının bir bütün halinde temsil edilmesinin en büyük arzusu olduğunu yineleyerek, bütün kardeş halklara mutluluk, refah ve esenlik dileyerek konuşmasını sonlandırdı.
Başkan Erdoğan'ın yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyovev ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın açılış konuşması sonrasında zirve basına kapalı devam ediyor.
Ayrıca zirvede Türk heyetinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da hazır bulundu.
Kardeşi Yusra Mardini ile birlikte 2015’te botlarının batması sonucu yüzerek karşı kıyıya ulaşan 23 yaşındaki Sarah Mardini, mültecilerin yasadışı bir şekilde Yunanistan’a gitmesine yardım etmekle suçlanıyor. Uluslararası Acil Durum Merkezi (ERCI) adlı mültecilere yardım derneğinde gönüllü olarak çalışan Sarah Mardini, hakkındaki suçlamaları reddediyor. Mardini’nin yakalanmasının ardından AFP’ye açıklama yapan avukatı Haris Petsikos, ‘mültecilere yardımın kriminalize edilmek istendiğini’ savundu.
Sarah Mardini ile birlikte tutuklanan İrlanda vatandaşı Sean Binder’in de ERCI adına gönüllü olarak faaliyette bulunduğu belirtiliyor. Tutuklanan iki kişiye, insan kaçakçılığı dışında dolandırıcılık, para aklamak, casusluk ve devlet sırlarını ifşa etmek gibi suçlamaların da yöneltildiği aktarıldı. Alman Der Spiegel dergisi, ülkede ikamet eden Mardini’ye yönelik suçlamaların şoke edici olduğunu yazdı. Şam’daki evlerinden savaş nedeniyle ayrılan Mardini kız kardeşler, Yunanistan’ın ardından Ağustos 2015’te Almanya’ya gitmişti. Mardini’nin kardeşi Yusra Mardini, 2016 yılında Rio Olimpiyatları için kurulan ‘mülteci’ takımı içinde yer almıştı.
Diyarbakır'ın Kulp İlçesi Şenyayla bölgesinde 13 teröristin öldürüldüğü çatışmada yaralı ele geçen Erhan Ertuğrul ile bölge sorumlusu Mehmet Kaçan hakkında Diyarbakır Başsavcılığı'nca 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50'şer yıl hapis istemiyle dava açıldı. Ertuğrul, Türkiye'ye sızmadan önce Suriye'de bombalı drone eğitimi aldığını belirtti
PKK'nın Suriye yapılanması YPG saflarında 2 yıl faaliyet yürüten ve Diyarbakır Kulp'ta yakalanan terörist Erhan Ertuğrul, Türkiye'ye sızmadan önce teröristlere Suriye'de bombalı drone eğitimi verildiğini anlattı.
Teröristin verdiği ifadede, "Kuzey Irak'taki Haftanin kampına gönderildim. Türkiye'ye geçecek 25 kişilik terörist gruba bombalı drone eğitimi verildi. Diyarbakır Kulp kırsalına vardık" dediği öğrenildi. 13 teröristin öldürüldüğü 2 ayrı sığınakta sağ ele geçen terörist Erhan Ertuğrul, ölen teröristleri fotoğraflarından teşhis etti.
Sözde Şenyayla bölge sorumlusu olan ve 300 bin liralık Gri listede aranan terörist Mehmet Kaçan ise 14 yıl boyunca terör örgütünde faaliyet gösterdiğini belirterek, 1 ay boyunca kazdığı sığınakta 1 saat içinde yakalandığını ifade etti.
Terörist Kaçan, "Grubumun tamamı öldürüldü. Patlamanın etkisiyle sığınak çöktü. Ben dışarı çıkarak teslim oldum. Yakalandığım sığınağa 2 saat yürüme mesafesinde başka bir sığınakta da 8 terörist barınıyordu" dedi. (Sabah)
TRT 1'in reyting rekortmeni dizisi Diriliş Ertuğrul'da Osman Gazi rolünü kimin oynayacağı merak konusuydu. Ünlü oyuncu Burak Özçivit, Diriliş Ertuğrul'un yeni sezonunda, Ertuğrul Bey'in oğlu Osman Bey'i canlandıracak.
Ünlü oyuncu Burak Özçivit, Muhteşem Yüzyıl'dan sonra bir dönem dizisinde daha başrolde oynayacak. Daha önce Muhteşem Yüzyıl'da Malkoçoğlu Bali Bey rolünü canlandıran Burak Özçivit, bu defa Diriliş Ertuğrul'da Osman Bey rolünde olacak.
TRT 1’in sevilen dizisi Diriliş Ertuğrul'da artık Osman Gazi dönemi başlıyor. Dizide, Ertuğrul Bey’in oğlu Osman Bey’i ise Burak Özçivit canlandıracak. Yeni sezonu merakla beklenen dizide Özçivit, Ertuğrul Bey’in ölmesi ile başa geçen ve Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucu padişahı olan Osman Bey’i canlandıracak.
Ünlü oyuncu vakit kaybetmeden senaryo okumalarına başlarken, teknik hazırlıklar da hız kazandı. “Osman Gazi” dizisi için İstanbulAnadolu yakasında, deniz kenarında çok büyük bir alana plato inşa edildi. Dizi kostümleri için de kalabalık bir ekip büyük bir titizlikle çalışıyor.