Auto-Created-3
04 Mart 2019 ( 142 izlenme )
Reklamlar

200 bin kişinin iş sorununu çözecek proje!

200 bin kişinin iş sorununu çözecek proje!
Haber7 Gündem Masası'nın bu haftaki konuğu AK Parti Esenler Belediye Başkan adayı Mehmet Tevfik Göksu, seçim öncesi projelerini anlattı.
200 bin kişinin iş sorununu çözecek proje!
 Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Haber 7 Gündem Masası’na konuk oldu. Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli, Yayın Koordinatörü Tarık Dağlı, ve Gündem sorumlusu Serkan Üstüner'in sorularını cevaplandıran Göksu, seçim çalışmalarını ve projelerini anlattı.

2009 yılından beri Esenler'e hizmet ediyorsunuz. Bugüne geldiğimizde Esenler'in çehresinde neler yapmayı başardınız, neler değiştirdiniz?

Tabi, 2009'dan bu yana baktığımızda 10 yıllık bir süre geçmiş. Geriye dönüp baktığımızda, 10 yıl önceki Esenler'de yapılan hiçbir şey olmaması gibi bir planlama dahi yoktu. 10 yıl sonrasına baktığımızdaysa çözülmemiş sorun, yapılmamış proje bırakmadık. Otopark, kültür merkezleri, kamu hizmet binaları, yollar... 200'e yakın proje gerçekleştirdik. 2009 yılında Esenler'de okulların dışında bir tane devlet binası yoktu. Şu anda İstanbul'da kamu binaları anlamında hiç eksiği olmayan ilçelerden biriyiz. 2009'da ilk işe başlamadan önce, oturup düşündüm; Esenler'de ne yaparsak biz bu şehrin sorunlarına çözüm bulabiliriz? Çünkü, Esenler İstanbul'da merkezde olan ama merkezde olmanın avantajlarını değil, dezavantajlarını yaşayan bir ilçe. Merkezden sıyrılmak yerine, buraya sıkışmış bir ilçe. Aslında bölgenin avantajlarını kullanmak gerekirken bunu ciddi anlamda kullanamamış.

"5 TEMEL PROBLEM TESPİT ETTİM"

Esenler'de ilk göreve geldiğimde beş temel problem tespit etmiştim. Birinci problem, algı problemiydi. Esenler'in her tarafı suç merkezi olarak görülüyordu. Bu algının muhtemelen siyasal ve kültürel nedenleri vardı. Biliyorsunuz, basında egemen ses nereden çıkıyorsa algıyı da o oluşturuyordu. Bir bölgede muhafazakar kesim ne kadar fazlaysa o bölge ile ilgili o kadar algı problemi gerçekleşiyordu. İkincisi, şehirde çok ciddi bir sosyal problem vardı. Belki sosyal problemlerin başında şu vardı, kent yoksulluğu. Kent yoksulluğunun ürettiği sosyal problemler, bunun ortaya çıktığı kültürel ve fiziki problemler ortaya çıkıyordu. Tüm bunların yanında Esenler'e özel bir şekilde coğrafi problemler de beraberinde geliyordu. Buradan yola çıkarak bir program hazırladım. Her konu başlığının altına çözüm yollarına dair maddeleri sıraladım. 563 tane proje çıktı bu çalışmadan. Biz bu 563 projenin hepsini, eksiksiz gerçekleştirdik. Bu yüzden rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki, Esenler'de el atmadık problem bırakmadık. 10 yıl öncesinde Esenler denildiğinde herkes "neresi?" diye soruyordu. Bugün herkes Esenler'i bilmekle kalmıyor, artık üniversitelerde tez konusu haline geliyor. Esenler, suç istatistiklerinde ilk sırada yer alırken bugün son sıralarda.



Esenler'de sosyal problemlerin başında yoksulluk geliyordu. Bunun üzerine, sosyal market dediğimiz bir çalışma başlattık. Yoksulları üç gruba ayırdım: Kronik yoksullar, geçici yoksullar, anlık yoksullar. Kronik yoksullar, devlet el atmadığı takdirde hayat şartları gerçekten zor olan kişiler. Geçici yoksullar, işten çıkmış 12 ay kapsamında ihtiyaç sahibi olan kişiler. Sonra da anlık yoksullar. Kronik kategorisinde adlandırdığımız yoksul aileleri, zengin aileler ile kardeş yaptık.

40 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLANDI

Zengin ailelerimiz, elektronik olarak yardım ettikleri aileleri takip edebiliyorlar, aileler birbirlerini tanımıyor. Geçici yoksullar ile ilgili Türkiye'de ilk uygulama yapan bölgeyiz. Edim kart diye bir kartımız var. Bu karta bir para puan yüklüyoruz. Bu yükleme miktarı, yoksulluk durumu ve ailedeki kişi sayısı oranında oluyor. Bu kart ile bizim hayır marketimize gelen 'geçici yoksullar' buradan her türlü ihtiyacını karşılayabiliyor. Çamaşır makinesinden buzdolabına, bebek bezinden peynirine aklınıza ne geliyorsa alabiliyor. Bu kartı verdiğimiz zaman, kişi kendine belediyenin bakacağını düşünmüyor. Çünkü hemen bir istihdam merkezi kurduk, bu tip yoksullukların temel nedeni bu. 3 ay sonra kişiye iş teklifinde bulunuyoruz. Beğenmez, çıkarsa bir 3 ay daha mühlet veriyoruz. Eğer onu da beğenmez ve ayrılırsa programdan çıkartılıyor. İstihdam merkezimizde biz bugüne kadar 40.000 kişiyi istihdam ettik. 7.700 kart ile başladığımız bu uygulamada şu an 700 karta düştük. Diğer kategori ise, anlık yoksullar. Biz bu tip durumlarda o mahallede organize olarak o ailenin yoksulluğunu ortadan kaldırıyoruz. 



Sosyal problemler minimalize edildikten sonra ortaya kültür talebi çıktı. 2009 yılında Esenler'de kültürsanat ile ilgili toplam koltuk sayımız 330'du. Şu anda 6 bin160 koltuk. 4 devasa kültür merkezinin yanı sıra küçük salonlar kurduk. Sadece bir kültür merkezimizde 1012 tane salon var. Bir kültür merkezimize aylık olarak giren insan sayısı 50 bin. Bizim kültür merkezlerimize her ay girip çıkan insan sayısı ortalama 150 bin kişi. Bir yılda kültür etkinliklerimize katılan insan sayısı 1.5 milyonu geçiyor. Sanat merkezleri ve gençlik merkezleri öyle büyük bir değişim ortaya çıkardı ki, şehir kendi mekansal değişimini talep etmeye başladı. Bu talep dolayısıyla kentsel dönüşüm sürecine başladık. Önce biz vatandaşa gittik anlattık fiziki değişimle ilgili taleplerimizi ve formüllerimizi, şimdi vatandaş akın akın bize geliyor. 2006 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi verilerine göre Esenler'in 98 bin 160 konutumuzun dönüşmesi gerekiyordu. Biz şu ana kadar 41 bin konutu dönüştürmüşüz. Geriye kalan konutların dönüşümü konusunda planlarımız hazır. 



DEPREME DAYANIKLI DEĞİLLERDİ

İmar meselesi, mülkiyet meselesi konusunda ne gibi düzenlemeler yaptınız?

Esenler'in geleceğini kurtarmamız gerekiyordu. İstanbul'da 1 kilometreye yaklaşık 13 bin kişi düşüyor. Esenler'de ise bu sayı 70 bin kişiye denk geliyor, 5 buçuk katı. İlçede imara kapalı olmasına rağmen üzerinde yerleşim olan alanlar var. 1.5 milyon metrekare olan bu alanlarda 16 bin 500 konut var. Esasında bu alanın okul, park alanı olarak kalması gerekiyordu. Ama sonuç bu. Bunun çözülmesi için devletin kamulaştırma yaparak buraları açması lazım. Ama kamulaştırılması için gereken kaynak 15 milyar TL. İşte biz, bu Esenler'in geleceğini kurtardık. 500 bin kişinin yaşadığı, 7.4 milyon metrekarelik sıkışmış alanın sorununu çözmek için, Cumhurbaşkanımızın da yardımıyla kendi ilçemiz sınırlarındaki askeri alanı belediyemize devrettik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonuyla bu alana 15 Temmuz Millet Bahçesi açtık. 14 Mart, saat 14:00'da temellerini atacağımız binalara, sıkışmış alanlardaki halkımızı yerleştireceğiz. Transfer ettiğimiz o alanlara da yapılaşma yapmayacağız. Böylece 16,500 insanın imar ve mülkiyet sorunu çözülmekle kalmayacak transfer ettiklerimiz de, bölgede kalanlar da kurtulmuş olacak. O spesifik, yıllarca çözülemeyen sorunu çözdük. Hem buradaki binalarda yaşayanların evlerini kurtardık hem de bu binaların çoğu depreme karşı dayanıklı değildi, bu soru çözüldü.

200 BİN İNSANIN İŞ SORUNU ÇÖZÜLECEK

Önümüzdeki dönemi nasıl tanımlıyorsunuz? Belediyecilik anlayışınızda ve icraatlarda ne gibi değişiklikler gerçekleşecek?

Bundan sonra bireysel belediyecilik yapacağız. Kişinin özel hayatı ile ilgili iyileştirmelerde bulunacağız. "Şimdi daha fazlası" dediğimiz bu. Fatih Sultan Mehmet'in dediği gibi, "Şehri imar edeceksin, ahaliyi abad edeceksin." Şimdi imar dönemi bitti, sıra ahaliyi abad etme döneminde. Bunun içinde kendimize 5 temel hedef koyduk. Bir, daha zengin birey. Bugüne kadar 40 bin kişiyi istihdam ettik, en az bir o kadar daha istihdam edeceğiz. Bunların hepsi projelendirilmiş hedefler. Esenler'de nüfusun yaklaşık 200 bini tekstilden geçiniyor, 40 bin çalışan var. Bu sebeple tekstil ile ilgili mega bir proje hazırladık. Kalkınma ajansı ile birlikte şu an İstanbul'da iki belediyenin güdümlü projesi var, biri bizim projemiz. Devletin bütün birimlerini koordine ederek Esenler'deki tekstil atölyelerini yeniliyoruz. Orada çalışan herkese sertifika kazandırıyor, işletmeyi ise uluslararası standart belgeli hale getiriyoruz. Sonra devletin tüm birimlerini devreye sokarak bu ürünleri uluslararası pazara taşıyacağız. Bu proje ile 200 bin insanın ekonomisi düzelecek. Proje kapsamında sertifika verdiğimiz herkesin 26 ay işveren sigorta primini de biz ödeyeceğiz.



Esenler'de kadınların yüzde 76'sı ev hanımı. Onları evinde ekonomiye katkı sağlayan bireyler haline getireceğiz. Esenler'de evinde çalışmak isteyen ne kadar kadın varsa, onlar için sanal marketler kuracağız. Evlerinde ürettikleri her şeyi dünyaya ihraç edeceğiz. İki tane büyük lojistik ve showroom merkezi kuruyoruz. Yemek konusunda satış yapmak isteyenlerin ürünlerini ise İstanbul içinde pazarlayacağız. Hedefimiz Esenler'de her eve aylık olarak 1.5002.000 lira ek gelir sağlamak.

Daha çok yetişkinler üzerine konuştuk. Esenler’de yaşayan gençler için çalışmalar var mı?

GENÇ YETENEK ESENLER PROJESİ

Esenler'de 150 bin genç var. Bunların hepsine yetenek testi yapacağız. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte "Genç Yetenek Esenler" projesi kapsamında, 150 bin gencin yetenek testini yapacağız. Test yapıldıktan sonra, o gencin yeteneği kapsamında, belediye ve devlet kurumları yardımıyla gitmesi gerektiği yere kadar onu destekleyeceğiz. Böylelikle 150 bin gencin hayatını kurtaracağız.

Esenler şu anda günde ortala 40 ton çöp ayrıştırılıyor. Biz tüm çocukların defterlerini, yoksul insanlarımızın yağlarını, deterjanlarını çöpten elde ediyoruz. Şimdi ekmeği de çöpten vereceğiz. "Esmatik" diye adlandırdığımız geri dönüşüm projemiz var, onların bir de kartı var. O makineye çöp atılınca karta bir puan yükleniyor. Bu puan ile Halk Ekmek'ten alışveriş yapabiliyor. Şu ana kadar bu projeyle 6 bin ekmek vermişiz. Şimdi kantinlere de bu cihazı koyduk. Ebeveynler artık çocuklarına harçlık yerine, çöp verecek ve buradan alınan puan ile çocukların günlük harçlığı çıkmış olacak. Hem çevreyi kurtarıyoruz hem de ailesinin durumu iyi olmayan çocuklar kantinde alışveriş yapmama kompleksine girmiyor. Yani bireyin daha zengin olduğu bir ortam. Benim iddiam şudur, 5 yıl içerisinde Allah izin verirse Esenler'de geleceğini kurtarmadığımız genç kalmayacak.

YOKSULLUK İYİLEŞTİRME MERKEZLERİ

Şimdi yeni bir proje daha hayata geçiriyoruz: Yoksulluk İyileştirme Merkezleri. Bu merkez kapsamında 150 bayan çalışacak ve her 2 bayan, 20 sokaktan sorumlu olacak. Tüm evlere teker teker girecekler ve mahalledeki en fakir aileleri tespit edecekler. Tespit edilen ailelerin yoksullukları bu merkezde giderilecek. Yoksulluğun sebebi neyse onu ortadan kaldıracağız.1.500 sokağımız var, bu 1.500 aile demek. İşte daha zengin birey böyle oluşturulacak.

İkinci maddemiz daha huzurlu ve daha güvenli Esenler. Şehirlerimizin en önemli problemi madde bağımlılığı. Biz madde bağımlısı bir çocuğu alıyoruz tedavisinden kan değişimine, rehabilitasyonundan istihdamına kadar her aşamasında yardımcı oluyoruz. Bu projenin kapsamını genişleterek daha huzurlu bir ortamın temini için çabalayacağız. Yine aynı amaç ile tüm parklara, okullara kameralar yerleştirdik. Şimdiyse sokaklara kamera yerleştireceğiz. Bundan 5 yıl sonra en güvenli ilçe hangisi diye sorulduğunda, Esenler cevabı verilecek. 

Tanıtımlarınızda daha nitelikli bir yaşamdan bahsediyorsunuz. Bunun için ne planladınız?

Şu anda Türkiye'nin en büyük spor vadisini yapıyoruz. 250 bin metrekarede yapılacak olan spor vadisinde, 16 futbol sahası, sporcu lisesi, külliyeler, kadın ve erkek ayrı spor kompleksleri bulunacak. Bunun yanından İstanbul'un en büyük millet bahçelerinden bir tanesi olan 15 Temmuz Millet Bahçesi açıldı. Şimdiyse Türkiye'nin en büyük millet bahçelerinden birini yapıyoruz. Atatürk Havalimanı bitip açılıncaya kadar Türkiye'nin en büyük millet bahçesi olacak. Tüm bunları imar sorununu çözerken elde ettiğimiz alanlar ile gerçekleştiriyoruz. Bu alanları rant elde etmek için değil, ilçemizi daha yaşanılabilir ve tercih edilebilir hale getirmek için kullandık, kullanacağız. Kişi başına düşen yeşil alan miktarını 0.7 metrekareden 7 metrekareye çıkardık. Geçen gün sayın Kılıçdaroğlu Esenler'de kişi başına düşen yeşil alan miktarını 1 metrekare dedi, onu da düzeltmek isterim. Şu anda 7 metrekare, yapacağımız projelerle birlikte 21 metrekareye çıkacak.



Dördüncü maddemiz spesifik sorunları olan insanlar. İmar sorunları olanlar gibi onları da çözeceğiz. Beşinci maddeye gelirsek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte kuracağımız bu ilçe Türkiye'deki belki de ilk bilişim ilçesi olacak. Kütüphane vadisi, bilim vadisi, teknoparklar, enstitü gelişim alanlarıyla beraber yepyeni ve çağın bütün ihtiyaçlarını karşılayan, Esenler'deki gençlerin hayatlarını kurtaracak bir bilişim ilçesi ortaya çıkacak. Böylece şehir, kendi insanının bütün geleceğini kurtarmış, kurgulamış ve yön vermiş bir hal alacak. 

Tüm bunların yanında Esenler'de hiç mi sorun yok?

Yok, gerçekten. Çünkü ben 10 yıldır her cuma günü halk meclisi yapıyorum. Ve her cuma günü halk meclisi yapmadan bir gün önce hangi camide namaz kıldığım ilçeye duyuruluyor. Ben, 10 yıldır her cuma günü, elime mikrofonu alırım ve insanlara dönüp "Size hesap vermeye geldim, bana hesap sorun" derim. 

AK Parti seçmeni olmayan ve size oy vermeyen insanların da geldiği bu meclislerde onların görüşleri ne? Farklı talepler geliyor mu?

Herkes geliyor. Ben 10 yıldan beri hiç rahatsız edici sorular ve talepler ile karşılaşmadım. Bazen ironik cümleler kullananlar oluyor ama netice itibariyle kimse "şunu yapmadın" demiyor. Sadece "bu da olsa olmaz mı?" tarzında öneriler geliyor. 2014 seçimlerinde İstanbul'un %63 ile en yüksek oy oranı ile seçilen belediye başkanı oldum. Tüm bu yaptıklarımızın sonucunu aldık. Biz şu anda yüzde 70'in üzerinde oy bekliyoruz. Cumhurbaşkanımız yüzde 80 dedi. Bu oranı tutturmak amacıyla çalışıyoruz. Sokaklarda memnuniyet oldukça yüksek tabi.

Genel olarak kültürel taleplerin artması için öncelikle refahın sağlanması gerekiyor. Sefalet döneminden sefahat dönemine geçen Esenler'de kültürel olarak ne gibi projeleriniz var?

Bu değerlendirmeye çok katılmıyorum. Benim Esenler'de yaptığım ilk projeler kültürel merkezleridir. Çünkü bir şehirde sosyalleşme temin edilmezse, şehir kendi içine kapanır ve üretmez hale gelir. Şehrin üretmesi isteniyorsa, sosyalleştirilmesi gerekir. Bunun için temel kaynak, kültür ve sanattır. Siz şehirde kültür üretir ve tüketirseniz o şehri üretken hale getirirsiniz. Biz kültür alanındaki projelendirmelerimizi her sene bir konsept bağlamında gerçekleştiriyoruz. Bu sene konseptimiz, Şeyh Edebali. Bir önceki sene Nizamülmülk'tü. Bu kültür projelerini gerçekleştirirken üç temel zihinsel altyapıyı kurguluyoruz: Zihinsel değişimi sağlamalı, şehrin algısına katkıda bulunmalı, şehrin sosyalleşmesine hizmet etmeli. Şehrin her bir sosyal doku grubunun hangi kültürel projeden haz ve katkı alacağını test ederek bu projeleri planlıyoruz. Şehir yayıncılığı konusunda Türkiye'de birinciyiz. Bizim kültürel üretime bakış açımız, popülerlik değil. Ürettiğimiz bütün projeler, bir problemi ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştiriliyor. Bu sene etkinliklerimizi Şeyh Edebali'nin felsefesi, devlet ve ahlak anlayışı üzerine bina ediyoruz. Etkinlik fırtınası devam edecek.



İttifakların öne çıkacağı bir seçim olacak gibi görünüyor. Esenler'de durum nasıl? Böyle bir blok var mı? Esenler halkı durumu nasıl karşılıyor?

Esenler'de CHP'nin adayı yok. İyi Parti ve HDP'nin adayı var. Biz zaten Cumhur İttifakı olarak seçime giriyoruz. Esenler'de bizim dışımızda bir birliktelik görünmüyor. Zaten her 10 kişiden 7 tanesi ile aynı gönül dünyasına bakıyoruz, düşünce yakınlığımız mevcut. Ak Parti'ye oy vermeyenlerin de en az yüzde 20'si de bizim gibi düşünüyor. Biz onlarla doğru bir iletişim kurduğumuz takdirde bizimle birlikte hareket edeceklerini düşünüyorum çünkü müşterekliğimiz çok yüksek. Açıkçası, bir 'bloklaşma' mevcut değil. Ana yapı genelde bizim sosyolojik tabanımızdan olduğu için bizim tarafımızdan böyle bir 'bütünleşme' mevcut. Arzu ettiğimiz zihinsel olarak çok yakın olduklarımızla fiziksel olarak da yakın hale gelmek.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Türkiye’den ABD ve İngiltere’yr Venezuella tokadı. Çoğu geliyor. Trump merakla beklenen açıklamayı yaptı! Asma Yaprağının Faydaları 2. Abdülhamid’in nasıl ve-fat ettiğini daha önce duymuş muydunuz