İran ambargosu Türkiye'yi etkiler mi?
İran’a ambargo uygulayan ancak 8 ülkeyi bir süreliğine muaf tutan Amerika’nın muafiyetleri kaldırmasına en büyük tepkinin Türkiye’den gelmesi, kamuoyunda, karardan en çok etkilenen ülkenin Türkiye olduğu yorumlarının yapılmasına neden oldu. Peki gerçekten muafiyetlerin kaldırılmasından en çok Türkiye mi etkileniyor? Trump’ın uyguladığı İran ambargosu üzerinden hedefi sadece İran mı? Ambargonun başkaca amacı var mı?
Ankara Yeniakit.com.tr
ABD’nin İran'a yaptırımlardan muaf tutulan Türkiye dahil 8 ülkenin muafiyet hakkının uzatılmayacağı yönündeki kararına Türkiye'den tepki gelmişti. ABD'nin söz konusu kararı neyi amaçlıyor? Türkiye bu durumdan nasıl etkilenir? Konuyu, İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Dış Politika Koordinatörü Sabir Askeroğlu sitemize yorumladı.
Kasım ayında İran’a yönelik ambargo kararını devreye sokan ancak aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 8 ülkeyi 6 aylığına muaf tutan Amerika’nın bu kararı, ambargo uygulamasını isteyen ve bu karardan etkilenecek ülkeler tarafından eleştirilmiş, Amerika tüm eleştirilere rağmen muafiyetin de 1 Mayıs’ta sona ereceğini açıklamıştı.
Washington’ın Türkiye ile birlikte Çin, Hindistan, İtalya, Japonya, Tayvan, Yunanistan ve Güney Kore’ye tanıdığı geçici muafiyet kararı ekonomik bağlamda doğrudan İran ve Körfez ülkelerini ilgilendiriyor. İran ile en uzun sınıra sahip olan Türkiye açısından ise ekonomik değil, siyasi etkileri bulunuyor.
Türkiye zaten düşürmeye başlamıştı
2017 yılında petrol ithalatının %44’ünü karşıladığı İran’dan ayda ortalama 1 milyon ton ham petrol tedarik eden ve 2018’in Aralık ayında bu miktarı 100 bin tona kadar düşüren Türkiye’nin konumunu yeniakit.com.tr’ye değerlendiren İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Dış Politika Koordinatörü Sabir Askeroğlu, İran’ın hangi ülkelerle ve ne yoğunlukta petrol ticareti yaptığına bakılması gerektiğini belirterek, “İran’ın Türkiye, Hindistan ve Çin ile yoğun petrol ticareti bulunuyordu. Türkiye’yi belirli oranda etkileyeceği gerçektir ancak söylendiği kadar Türkiye’yi sarsabilecek seviyede de değildir. Trump’ın göreve geldikten sonra İran’a karşı uyguladığı ambargo sonrası zaten Türkiye tedbiren petrol ithalatını azaltmaya başlamıştı. Türkiye petrol ithalatını tamamen sonlandırsa bile etkisi küçük olacaktır. Türkiye aşama aşama İran’dan petrol ithalatını azaltırken aynı zamanda alternatiflere yönelerek, İran’la azalma miktarına ters oranla Irak gibi alternatiflerden ithalatı artırmıştı.” dedi.
Sabir Askeroğlu, madalyonun ikinci yüzünü ise şöyle açıkladı:
“Amerika’nın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere verdiği ‘petrol miktarı’ sözüdür. İran’ın petrol ve doğal gaz piyasasındaki yerini Körfez ülkelerinin alması ile ilgili bir durum. İran’ın piyasadan çektirilmesi ve İran’dan boşalan alanın Körfez ülkeleri ile doldurulması. Uluslararası enerji piyasasında dalgalanmanın oluşmaması için bu iki hamlenin eş zamanlı yapılması gerekiyordu. Kayagazı ile birlikte Amerika yeni bir sürecin içine girmişti çünkü. Dolayısıyla Amerika artık petrol ihraç eden ülkeler arasında değil. Amerika özellikle Körfez ülkeleri arasındaki müttefikleriyle şöyle bir anlaşma yapmıştı: İran’a ambargo sonrası ortaya çıkacak boşluğu Körfez ülkeleri dolduracaktı. Amerika’nın buradaki asıl amacı ise Avrupa piyasasını ele geçirmektir.”
Bir taşla birden çok kuş vurmak
Amerika’nın bir taşla birçok kuş vurma arzusunun en önemli alışkanlığı olduğunu söyleyen Askeroğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Amerika’nın İran’a uyguladığı ambargonun çok sayıda sebebi var ama diğerlerine göre içlerinde bir tanesinin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Amerika, konumu itibariyle sözünü tutması gerekiyor. Artık bir karar almıştı. Aldığı karar ise doğrudan İran ile ilgiliydi. Trump neredeyse görev süresinin yarısını tamamladı. Bu yüzden Trump açısından kararların hızlı alınması ve mutlaka uygulanması gerekiyor.”
YENİ AKİT