ABD, Fransa ve İngiltere sıraya girdi! Yağmalayacaklar

ABD, Fransa ve İngiltere sıraya girdi! Yağmalayacaklar

ABD, Irak'la Suriye'yi birleştirip MusulKerkük'ten Rakka'ya dek tüm bölgenin kaynaklarını PKK eliyle pazarlama peşinde. Amerikan, Fransız ve İngiliz şirketleri yüzlerce milyar dolarlık petroldoğalgaz konsorsiyumunda yer almak üzere sıraya girdi.

ABD, Fransa ve İngiltere sıraya girdi! Yağmalayacaklar

ABD, Irak'ın Kerkük bölgesinden başlayarak Musul ve Suriye'nin Rakka şehrine uzanan enerji koridorunda tek güç olmak için harekete geçti. İşgalciler, Irak ve Suriye sınırını ortadan kaldırarak PKK işgalindeki yerleri tek bölge haline getirmek ve buradaki yeraltı zenginliklerini bir konsorsiyum üzerinden pazarlamak istiyor. Yüzlerce milyar dolarlık petrol ile doğalgazın çıkartılması, işlenmesi, ihracatı için Amerikan, Fransız ve İngiliz şirketleri sıraya girdi. Bölgeye bu işle alakalı inceleme yapmak üzere gelen resmi ya da özel şirket görevlisi sayısı son 2 ayda 400'ü aştı. Söz konusu gelişmelere ilişkin konuşan Rakka Yerel Meclis üyesi Ekrem Dede, şunları söyledi:

SİLAH NAKİL HATTI PETROL GÜZERGAHINA DÖNÜŞÜYOR

"PKK bölgelerinde ABD'nin rejim rafinerilerine petrol sevkiyatı durdu. Bölgedeki tüm petrol Irak'a taşınmaya başladı. ABD, PKK'ya silah sevk ettiği güzergahı şimdi petrol nakli için kullanıyor. Burada Saddam döneminden kalma gizli bir petrol boru hattı var. Ancak yakın dönemde bu bölgeye açık hat döşeyecekler. Şu an sahada ABD'nin fizibilite çalışmaları devam ediyor. Bu projeye paralel olarak, Rakka, Haseke, Deyrizor kırsalında ABD'li görevli sayısı son altı aylık dilimde 2 katına çıkarıldı. Bu isimlerden önemli bir kısmı petrol ve inşaat alanında araştırma inceleme yapan görevlilerden oluşuyor. Ayrıca Rakka'nın yeniden inşası ile ilgili Fransa ve ABD bilanço çıkardı. Başlangıç olarak Körfez'den 600 milyon dolar istediler. Rakka'yı yerlebir eden güçler, hem operasyonu hem de yıktığı şehirlerin inşasını Körfez ülkelerinin paralarıyla gerçekleştirecek."

SINIRSIZLAŞTIRMA

Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Hicran Kazancı ise, ABD'nin Kerkük'e dönük yeni bir özerklik planı olduğunu belirterek, Washington'un Kerkük'ü önce merkezi yönetimden koparacağını sonra da Barzani'ye teslim edeceğini ileri sürdü. Kazancı, ABD'nin IrakSuriye arasındaki sınırı ortadan kaldırarak Rakka, Haseke, Deyrizor, Kerkük, Telafer, Erbil ve Süleymaniye'yi tek bir bölge kılmayı hedeflediğini de vurguladı. Kazancı bu girişimin siyasi olduğu kadar Irak ve Suriye'nin yerlatı zenginliklerini sömürge mahiyeti taşıdığını ifade etti.

SÖMÜRGE VALİSİ FAALİYETTE

ABD'nin bölgedeki sömürge valisi Brett McGurk'ün Irak genelinde artan diplomasi trafiğine dikkat çeken Kazancı, bölgenin yeni bir belirsizliğe sürüklenmek istendiğini dile getirdi. Kazancı, Türkmeneli bölgesinin 2014 sürecinde maruz kaldığı mağduriyetlerin unutulmaması gerektiğini hatırlatarak şu uyarılarda bulundu: "Kerkük, Türkmeneli coğrafyasının kadim merkezidir. ABD, Barzani, Talabani ve Irak merkezi hükümeti ile İran belirli müştereklerde menfaat eksenli işbirliklerine gidiyor. Türkmenler büyük acılar çekti ve şu an yine tehdit altındalar. Türkmeneli'nin yeni ve kirli bir kumpasa daha kurban edilmemesi konusunda hepimize büyük sorumluluklar düşüyor."

BÜYÜK TÜRKMEN MECLİSİ KERKÜK'TE İLAN EDİLSİN

"Kerkük merkezli bir Türkmen Meclisi ilan etmek zorundayız. Partiler ve siyaset üstü bu meclis Bağdat merkezi hükümetine bağlı ancak Türkmen beldelerinin güvenliği, istikrarı ve ekonomik gelişimi açısından inisiyatif almalıdır. ABD, Irak yönetimiyle anlaşarak Kerkük'ü öncelikle özerk bölge ilan etmek istiyor. Sonrasında sandık ve diplomasi hileleriyle Kerkük'ün Kuzey Irak yönetimine bağlanmak istendiğini biliyoruz. KYB'nin adayı Berham Salih'in cumhurbaşkanlığına getirilmesi konusunda taraflar anlaştı. Buna karşılık Kerkük de KDP'ye verilecek. İşte bu taksime ve kirli paylaşıma engel olmak açısından tüm kesimleri kapsayan ve partiler üstü nitelik taşıyan bir Büyük Irak Türkmen Meclisi oluşumuna gitmeliyiz. Türkmenler artık kendi bölgeleri konusunda yerel kararlar almalı ve yönetim mekanizmalarında daha aktif olmalıdır."

KAYNAK: YENİ ŞAFAK