Auto-Created-3
18 Nisan 2019 ( 264 izlenme )
Reklamlar

...

Türkiye'den Google'a soruşturma!
Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, geçtiğimiz aylarda rekabete aykırı hareket ettiği tespit edilen ve 93 milyon TL’lik para cezası kesilen Google hakkında yeni soruşturmaların olduğunu söyledi.
 
Haber 7 Gündem Masası’nın konuğu olan Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, Rekabet Kurulu’nun işleyişi, başvuru süreçleri, rekabet ve rekabet hukukunun yanı sıra devam eden soruşturmalar hakkında önemli açıklamalar bulundu. Geçtiğimiz aylarda rekabete aykırı hareket etmesi sebebiyle 93 milyon TL ceza alan teknoloji devi Google hakkında yeni soruşturmaların olduğu bilgisini veren Torlak, son dönemde eticaret sitelerine yönelik şikayetlerin arttığına dikkat çekti. Torlak, en çok şikayet aldıkları sektörleri elektrik, perakende satışlar, ilaç ve tıbbi cihaz sektörleri olarak sıraladı.



HEM ŞAHISLAR HEM DE KURUMLAR BAŞVURABİLİR

Rekabet Kurumu’nun işleyişi hakkında bilgi verir misiniz? Başvurular nasıl yapılıyor? Kurumların dışında bireysel başvuru yapılabiliyor mu? Bunların dışında siz kendiniz de soruşturma başlatabiliyor musunuz?

Rekabet Kurumu’nun 21 yıllık bir geçmişi olmakla birlikte çok mikro konularla ilgilenmediğimiz için vatandaş nezdinde ve pek çok sektörde faaliyet gösteren teşebbüsler nezdinde de çok bilinmeyen ve çok detaylı farkında olunmayan bir kurum. Rekabet Kurumu pazarlar girişin önünde engeller olmasın, rekabet engellenmesin ve piyasalarda rekabete açık bir şekilde yürüsün diye var. Burada teşebbüslerin birbirleriyle rekabet ederek, tüketicinin daha nitelikli ürünlere ve hizmetlere daha uygun maliyetlerde ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bize zaman zaman teşebbüsler zaman zaman şahıslar başvurabilirken, bunun yanı sıra herhangi bir kamu kurumu veya bakanlığımız kendilerine yapılan bir müracaat üzerine, kendilerinin yaptığı denetimler sonucunda elde ettikleri verilerle bize başvuruda bulunabiliyor. Bizde devreye girerek gerekli inceleme ve soruşturma başlatabiliyoruz. Bütün bunlardan bağımsız olarak Kurul, kamuoyuna yansıyan bilgi, belge ve bulguları değerlendirmek suretiyle herhangi bir şikayet ve müracaat olmamasına rağmen inceleme, araştırma ve soruşturma başlatabiliyor.



ETİCARET SİTELERİYLE İLGİLİ ŞİKAYETLER ARTTI

Rekabet Kurumu’na en çok hangi sektörlerden şikayet geliyor?

 21 bir yıllık bir kurumuz. Bu süreç içerisinde şikayet gelen sektörler dönem dönem değişiklik gösterebiliyor. Yoğun olarak elektrik, perakende, ilaç ve tıbbi cihazlar, gıda konularında talepler geldiği gibi son dönemde özellikle alışverişlerin dijitalleştiğini de düşünürsek eticaret ve bunların etkilediği sektörlerden bize gelen talepler artmaya başlamış durumda.

Bir iş yerinde satılan ürün ve hizmetler eticaret sitelerinden de satılabiliyor ve bu sitelerin iş yerlerine göre bazı ekonomik avantajları(kira, vergi, istihdam vs) bulunuyor. Bu anlamda bakıldığında dijital ticaret rekabeti aksatıyor mu?

Burada karşımıza iki unsur çıkıyor. Platform ekonomileri dediğimiz, doğrudan pek çok marka ve firmanın ürünlerinin satıldığı platformlar mevcut. Bu platformlar bir firmanın ürünlerini karşı tarafa ulaştırmasının yanı sıra ödemesini de diğer tarafa yapılmasına olanak sağlıyor. Bunun için de bir hizmet bedeli talep ediyor. Diğer taraftan bazı markalı ürünler de literatürde bedavacılık olarak nitelendirilen bu durumlarda benim markamın değeri, itibarı düşmesin ve tüketicinin zihninde benim marka imajımı zedeleyecek çok anormal fiyat farklılıkları olmasın diye de kendi sitelerini ve platform ekonomilerini kullanabiliyor. Bedavacılık sorunu olarak isimlendirilen bu durumlarda o problemin oluşmasını istemeyen firmalar da oluyor. Belli bir marka değerini oluşturmuş ve marka değerini korumak isteyen firmalar açısından elektronik ticaret veya fiziki ticaret anlamında şartlarını fazla değiştirmiyor. Burada önemli olan, bir firma ‘Ben internet üzerinden kendi sitem üzerinden satıyorum, başka bir platformda satılmasını istemiyorum’ diyebiliyor. Bunun dışında rekabeti engelleyecek bir durum yoksa aktif ya da pasif satış yasağı dediğimiz gerek fiziki mağazalar üzerinden gerekse internet üzerinden bu satış yasaklarına rekabet hukukunda çok sıcak bakılmıyor. Bunun istisnası bir bedavacılık sorunun olmaması ve seçici dağıtım sistemini tercih edipte ‘Ben ticaretimin gereği olarak bunu yapmak istemiyorum’ deme hakkı var firmaların.

DEVREYE TİCARET MAHKEMELERİ GİRİYOR

Yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında da eticaret siteleri var. Birçok insan da yurtdışı firmaların daha uygun fiyatlar sunduğu için bunları tercih edebiliyor. Bu konuda bir önlem var mı? Bir yaptırım olabiliyor mu?

Yurtiçi veya yurtdışı elektronik platformlarda mallarının izin veren ya da vermeyen firmaların onlarla yapmış oldukları anlaşmalar esastır. Zaman zaman bu sözleşmeler ve anlaşmalarda haksız rekabet oluşturduğu düşünülen fiiller olursa devreye ticaret mahkemelerinde bunu dava konusu yapabiliyorlar. Ama rekabeti bozucu bir eylem olarak düşünüyorlarsa, pazara girmenin engellenmesi, aktif satış yasağı, pasif satış yasağı olduğunu düşünüyorlarsa o zaman ilgili rekabet otoritelerine müracaat edebiliyorlar.



‘TÜRKİYE’DE REKABET EDEMİYORUM’ DERSE DEVREYE GİRERİZ

Peki Türkiye’de birçok müşterisi bulunan bir firma size başvuruda bulunabiliyor mu?

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a göre biz Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki rekabet ihlallerine karşı sorumluyuz. Eğer yurtdışındaki bir firma veya bir elektronik platform işletmecisi ‘Türkiye sınırları içerisinde rekabet edemiyorum’ der ve bize sorunları iletirse inceleme başlatırız. Vergilerin artması veya yeni bir vergi düzenlemesi yapılması konusunda biz müdahil olamıyoruz. Örneğin ithal edilen bir cep telefonu ithalat politikaları bağlamında Türkiye’nin bir kıstasıysa burada yapacak bir şeyimiz bulunmuyor. Maliye politikaları ve vergi düzenlemesi gibi konular kamusal düzenlemelerdir. Elektronik ticaretin önünde ulusal sınırlar yok denecek kadar az. Burada devletler, hükümetler kendi vergi politikaları açısından zaman zaman ikili anlaşmalara yapabiliyorlar, Türkiye’de faaliyetlerini devam ettirmek için ofis açıyorlar. Yakın zamanda Facebook ve Booking.com’un Türkiye’de ofis açıp açmaması bu vergilendirme meseleleri yüzündendi.

GOOGLE’A YENİ SORUŞTURMA

Google’ın mobil işletim sistemi ve mobil uygulama sunumunda rekabete aykırı hareket ettiğini tespit eden Rekabet Kurumu, Google’a 93 milyon 083 bin 422 TL para cezası kesti. Google ile ilgili başka soruşturma var mı?

Google ilgili devam eden soruşturmalarımız var. Bunlardan bir tanesi de arama motorları pazarındaki hakim durumunun bu pazara girmek isteyen ve bu pazarda faaliyet gösteren rekabetçi bir şekilde piyasada var olmalarını engelleme iddiaları üzerine.  Soruşturmalarımız iddialar üzerine olduğu için soruşturma sonuçlanıncaya kadar bu iddiaların doğru olup olmadığı konusunda herhangi bir yorum yapmamız uygun değil.

Google’ın mobil işletim sistemi ve mobil uygulama sunumunda rekabete aykırı hareket ettiğini tespit eden Rekabet Kurumu, Google’a 93 milyon 083 bin 422 TL para cezası kesti. Rekabet Kurulu’dan yapılan açıklamada, Android işletim sistemli mobil cihazlarda Google arama çubuğunun varsayılan olarak yüklenmesi nedeniyle cezanın kesildiği ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Google LLC, Google Reklamcılık ve Pazarlama Ltd. Şti ve Google International LLC ekonomik bütünlüğünün, cihaz üreticileri ile imzaladığı; Mobil Uygulama Dağıtım Sözleşmelerinde yer alan Google aramanın sözleşme ile belirtilen noktalarda varsayılan olarak atanmasına ve Google arama parçacığının ana ekranda konumlandırılmasına; Google Webview bileşeninin ilgili işlev için varsayılan ve tek bileşen olarak atanmasına yönelik uygulamaları ile Gelir Paylaşımı Sözleşmelerinde yer verilen ve Google aramanın cihazlarda münhasıran yüklenmesini temin eden hükümler yoluyla 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiğine oybirliği ile karar verilmiştir” denilmişti.

MÜŞTERİ ÜRÜNÜN GELİŞ FİYATINI GÖRME HAKKINA SAHİP

Bir mağazada bir ürünün üzerine gerçeği yansıtmayan bir fiyat yazılıyor ve bu fiyat üzerinden yüzde 70 indirim yapıldığı söyleniyor. Halbuki bu ürün hiçbir zaman bu fiyattan satılmıyor. Böyle bir durumda size şikayette bulunulabiliyor mu?

 Böyle şikayetler zaman zaman bize gelebiliyor ama kanun kapsamında bizim sorumluluk alanımıza girmiyor. Bununla ilgili olarak Ticaret Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu Perakendecilik Kanunu var. Buna yönelik olarak düzenleme ve yönetmeliklerimiz var. Bu yönetmeliklerin birinde indirimli satışlar ve bu satışlara yönelik düzenlemeler mevcut. Düzenleme genel hatlarıyla bazı konularda indirim dönemleri sınırlanabiliyor. Müşteri, indirim yapılan ürünün alış faturasını giriş faturasını görme hakkına sahip. Böylece müşteri ürünün indirim öncesi fiyatını ve yapılan indirim oranının doğru olup olmadığını test edebiliyor.



MAKUL ÖLÇÜLERDE FİYATLARDA İNDİRİLMELİ

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan kaynaklı tüketicinin hakları mevcut ama ben bunu ticaret ahlakı ile ilişkilendiriyorum. Özellikle sözünü etmiş olduğunuz indirimlerde ‘Yüzde 70’e varan indirimler’ kısmı küçük yazılıyor. Bu yazılara ilişkin punto düzenlemeleri de yapıldı. Pek çok üründe miktar indirimi haber vermeksizin yapılarak fiyat indirimine yapılmıyor yada çok daha az yapılıyor. Örneğin 90 cc’lik bir diş macununun 70 cc’ye indirilip fiyatında herhangi bir indirim yapılmaması, gazete boyutlarının küçültülmesi gibi. Bütün bunların makro ekonomiye katkılarını kabul ediyorum. Örneğin 30 tabletlik bir ilacın 24 tablete düşürülmesi ilaç tasarrufunu sağlayacak bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Burada elde edilen maliyet tasarrufunun makul ölçülerde fiyatlara da yansıtılması ve tüketicinin bilgilendirilmesi gerekebilir.

VATANDAŞLARIMIZA REHBERLİK YAPIYORUZ

Rekabet Hukuku pür hukuk değil, pür iktisat yada işletme değil. Çok ara kesiti olan bir konu. Bazen haksız rekabet fiilleriyle karıştırılıyor, bazen tüketicinin korunmasıyla karıştırılıyor. Bütün bunlara rağmen bizler bize gelen müracaatların önünde bir engel görmüyoruz. Bu gibi konularda gelen müracaatları da müracaat sahiplerini mümkün olduğu kadar bilgilendirici rehberlik yapmaya çalışıyoruz. Sizin konunuz SGK, Sağlık Bakanlığı’nı veya Tüketici Hakem Heyetini ilgilendiriyor diye insanlarımızı yönlendiriyoruz. Bu konuda vatandaşlarımızın ve özellikle gençlerimizin rekabet ve rekabet hukuku farkındalığını artırmak için de gerek üniversitelerimizde gerekse iş dünyası örgütlerimizde bilgilendirici faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

KAYNAK: HABER7

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Soylu ilk kez açıkladı: ABD, Karayılan'a bakın ne vermiş! FLAŞ İDDİA! İşte Brunson'un serbest kalacağı tarih İmamoğlu, 'Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?' sorusunu cevapladı Türkiye’nin “en büyük yerli” cep telefonu fabrikası kuruldu