Auto-Created-3
12 Nisan 2019 ( 334 izlenme )
Reklamlar

...

Cumhuriyet Gazetesi ve Fox'dan büyük algı operasyonu

Büyükçekmece'deki sahte seçmen skandalı büyük gürültü koparırken, İstanbul'daki seçim sonucunu etkileyecek bu seçim yolsuzluğunu örtbas etme telaşına düşen CHP yanlısı basının algı operasyonları da devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Uysal'ın Haber7'ye özel açıklamalarını türlü matematik hesaplarına çevirerek gerçekleri gizlemeye ve sulandırmaya çalışanlara bazı rakamları hatırlatıyor ve soruyoruz...



Önceki gün Haber 7 Gündem Masası'na konuk olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Mevlüt Uysal, Büyükçekmece'deki sahte seçmen skandalına ilişkin önemli açıklamalarda bulunmuş, seçimde hilenin adım adım nasıl yapıldığını anlatmıştı. Cumhuriyet Gazetesi ve Fatih Portakal'ın sunduğu Fox Haber'in, Başkan Mevlüt Uysal'ın bu açıklamalarını cımbızlayıp algı operasyonu yapması, sahte seçmen operasyonu ile ilgili vahim iddiaları ise hiç gündeme getirmemesi dikkat çekti. Binlerce seçmenin usulsüz bir şekilde Büyükçekmece'ye taşınmasını da Ak Partili seçmenlerin kayıtlardan düşülmesi de, itirazlar sonucunda tespit edilen 710 seçmenin kaydı silindikten sonra 830 yeni seçmenin kaydının yapılmasını da görmezden geldiler.

UYSAL'IN ORTAYA KOYDUĞU BELGELER YERİNE ALGI OPERASYONU

Cumhuriyet Gazetesi ve Fox Haber,  Mevlüt Uysal'ın Haber 7'ye yaptığı açıklamaları çarpıtıp konuyu sadece'seçmen matematiği' olarak göstererek yine algı operasyonu yaptı. Her iki basın kuruluşu da Mevlüt Uysal'ın ortaya koyduğu vahim iddialara haberinde ne yer verdi, ne de cevap aradı. CHP'li parti kurmaylarına mikrofon tutarak ortaya dökülen gerçeklerin üstünü örtme ve çarpıtma yoluna gittiler.

BU RAKAMLAR SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?

Uysal, sahte seçmen operasyonunun örgütlü bir şekilde yapıldığına dikkat çekip bununla Ocak ayından beri mücadele verdiklerini açıklamıştı. Mevlüt Uysal'ın açıklamalarında çok önemli detaylar vardı.

Uysal'ın açıklamalarını türlü matematik hesaplarına çevirerek gerçekleri gizlemeye, sulandırmaya çalışanlara, resmi kayıtlarla belgelenen usulsüzlüğü ve rakamları tekrar hatırlatarak soruyoruz: Bu bilgiler ve rakamlar sizin için ne ifade ediyor?

AHIRDA, BARINAKTA, DEPODA SEÇMENİN NE İŞİ VAR?

Uysal, "29 Aralık’ta Büyükçekmece Belediye Başkanlığı için adaylığımız belli olduktan sonra fark ettik. Bizim bu hadise ile ilgili hukuki çalışmalarımız, mücadelemiz Ocak ayından itibaren başladı. Seçmen listeleri askıya çıktığı anda biz baktık ki AK Partili üyelerimizin önemli bir kısmı listelerde yok. Boş arsalarda, konteynerlarda, ahırlarda, hayvan barınaklarında, TIR garajlarında, depo olarak kullanılan yerlerde seçmen kayıtları olduğuna dair şikayetler geldi. Bu bilgilerin doğru olduğunu tespit edip belgeledik." demişti.

Boş arsalarda, konteynerlarda, ahırlarda, hayvan barınaklarında, TIR garajlarında, depo olarak kullanılan yerlerdeki seçmenleri hiç araştırmayı denediniz mi?

KAYITTAN DÜŞÜLEN 710 SEÇMENİ VE AYNI ADRESE KAYITTAN DÜŞÜLENLERİN YERİNE YAZILAN 830 YENİ SEÇMENİ NİYE SORMUYORSUNUZ?

Uysal, "AK Parti teşkilatlarının da araştırması ile tespitini yaptığımız 730 civarında seçmenle ilgili itiraz ettik. O itirazlarımızla 710 sahte seçmenin kayıtları silindi. Bunlar ilk etapta tespit ettiklerimizdi. Fakat sonradan gördük ki bu ikamet mümkün olmayan adreslere tekrar 830 kişinin kaydını yaptılar" diyor.

Cumhuriyet Gazetesi ve Fox Haber olarak bu rakamları merak edip bu vahim durumu araştırma zahmetinde bulunur musunuz?





Sahte seçmen operasyonu nasıl yapıldı?

Ak Parti Büyükçekmece Adayı Mevlüt Uysal Büyükçekmece'de yapılan sahte seçmen operasyonunun adım adım nasıl gerçekleştirildiğini Haber 7'ye anlattı.


Haber 7 Gündem Masası'na konuk olan AK Parti Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Mevlüt Uysal, Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli ve Gece sorumlusu Ömer Çamoğlu'nun gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.

Uysal'ın Haber 7'ye özel açıklamaları şöyle;

“BİZ BUNLARLA OCAK AYINDAN BERİ MÜCADELE EDİYORUZ”

Büyükçekmece’de seçime şaibe düşürecek büyük usulsüzlüklerle ilgili açıklamalar yaptınız. Adım adım bir sahte seçmen operasyonu yapıldığını görüyoruz. Bu usulsüzlükler için Büyükçekmece’nin seçilmesinin önemli bir nedeni var mıdır?

 

Bu şekilde bir sahte seçmen operasyonu için Büyükçekmece’yi seçmelerinin özel bir nedeni var mı bilemiyorum. Ama nihayetinde 5 dönemdir üst üste belediye başkanı olan, 6. dönemine hazırlanan bir şahıs adına baktığımızda, ‘Demek ki bu kadar güzel hizmetler yapıyor ki millet seçiyor’ algısı yanlışmış, öncesinde de böyle şeyler yapılıyormuş herhalde. Biz bu olayları 29 Aralık’ta Büyükçekmece adaylığımız belli olduktan sonra fark ettik.  Şu anda büyükşehir belediyesindeki seçimlerin tartışmalı hale gelmesi ile Büyükçekmece sorunu merkeze oturdu ama bizim bu hadise ile ilgili çalışmalarımız, mücadelemiz, hukuki çalışmalarımız Ocak ayından itibaren başladı. Seçmen listeleri askıya çıktığı anda biz baktık ki AK Partili üyelerimizin önemli bir kısmı listelerde yok. Boş arsalarda, konteynır diyebileceğimiz, ahır diyebileceğimiz, depo olarak kullanılan yerlerde seçmen kayıtları olduğuna dair şikayetler geldi. AK Parti teşkilatlarının da araştırması ile tespitini yaptığımız 730 civarında seçmenle ilgili itiraz ettik. O itirazlarımızla 710 seçmen silindi. Bunlar ilk etapta tespit ettiklerimiz.  Fakat buraya tekrar 830 kişinin kaydı yapılmış.  Bu şekildeki itirazlar kanunda belirlendiği şekilde kolluk kuvvetlerinin gidip bire bir yerinde tespit yapması ile sonuçlandırılıyor.



4 BİN SEÇMENİN KAYDI TAMAMEN SİLİNMİŞ

24 Haziran’dan itibaren 7 aylık bir sürede ortada çok büyük bir seçmen hareketi var. 24 Haziran’da 172 bin 351 seçmeni var 4 Ocak itibari ile baktığımızda 11 bin 954 seçmen kayıttan düşmüş, oraya da 14 bin 254 seçmen gelmiş. Toplamda 2 bin 100 civarında bir seçmen artışı olmuş. Seçmen artışı çok az ancak, seçmen hareketi çok fazla.  11 bin 954 seçmenin içerisinden yaklaşık bir 4 bini Türkiye’nin hiçbir yerinde seçmen değil, tamamen silinmiş kayıtları. Herhangi bir seçmenin gidip kendi iradesi ile ‘ben seçmen olmayacağım, benim kaydımı silin’ deme şansı yok.  Büyükçekmece’den kaydını alsa başka ilçede seçmen olur, başka bir şehre gitse yine orada seçmen olur. Bir seçmenin kaydının düşmesi ancak şöyle olur; bir vefat etmesi gerek bu durumda nüfustan da düşer, iki cezaevine girenler gibi kısıtlı olabilir, üç burada birileri ona operasyon çekiyor demektir. 1500’e yakın AK Parti üyesi olan insanların seçmen kaydı yok. Tüm AK Parti teşkilatı onlara ulaşmaya çalıştı ama 12 günlük sürede ulaşılan sayı 900950 civarı oldu. 541 AK Parti üyesine ulaşılamadı ve oy kullanamadılar. Baktığımız zaman kaydı düşürülen diğer kişiler de AK Parti üyesi olan, AK Parti’ye yakın olan ve AK Parti’ye oy verme ihtimalleri olan kişilerden seçilmiş.



SAHTE SEÇMENLER İÇİN ÖNCEDEN ADRESLER OLUŞTURMUŞLAR

Yargıya intikal etmiş bir mesele var, belediye işçisi Mehmet Özgür Samanlı’nın yasalara aykırı olarak ilçe nüfus müdürlüğünde görevlendirilmesi ve kendisinin girmiş olduğu 7 bin 486 sahte seçmen girişinden bahsediliyor.  Bu usulsüz işlemlerin bir belediye işçisine yaptırılmasını, aradaki bağlantıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Burada olayın çerçevesini çizersek konu daha iyi anlaşılabilir. Orada yetkisi olmayan bir kişiye yetki verildi de işlemi öyle mi gerçekleştirdiler, hayır. İşlem daha büyük bir organizasyon olduğu için önce belediyenin fonksiyonu ne onun üstünde durmak gerekiyor. Siz herhangi bir ilçeye taşındığınız zaman nüfus adres tanıma sistemine göre oluşmuş, belediye tarafından ‘burası konuttur, burada yaşanılabilir’ şeklinde bir adres tanımlanmalı ki siz kaydınızı oraya aldırabilesiniz.  Gittiğiniz zaman boş bir arsayı gösterip benim kaydımı buraya al diyemezsiniz, sizin gösterdiğiniz adreste belediyenin konut olarak tanımladığın bir yer olmalı, nüfus bu bilgileri belediyelerden alıyor. Bu sahte isimleri yazarken önce oturup sahte seçmenleri kaydedebilecekleri adresler oluşturmuşlar.

BOŞ ADRESLER NASIL OLUŞTURULDU?

Boş adres oluşturmayı 3 şekilde yapıyorlar;

1.Vatandaş boş arsasına bina yapacaksa gelir belediyeye başvurur, inşaat ruhsatı alır. Belediye ancak bu bina yapılıp bittikten sonra nüfustaki kayıt sistemine burayı konut olarak ekleyebilir.  Ama burada ruhsat alındığı anda ruhsat iskana açılmış gibi göstererek, orası tamamlanmış oturulabilir bir daire gibi kayıt açılmış.  Boş arsaya kayıt dediğimiz bunlar.

2. Büyükçekmece’de seçmen kaydı olmayan, yazlık olarak, ikinci ev olarak kullanılan evler tespit ediliyor onlar da sahibinin hiç haberi olmadan sahte seçmenlerin adresi olarak stoklanıyor.

3. Belediye tarafından işyeri tanımlaması yapılan, (TIR garajı, depo, konteynır gibi) yerlere konut tanımlaması yapılıyor.  Hayvan barınaklarına bile adresler yazılmış. Tüm bunlar yetmezmiş gibi binaların üzerine sanki ilave katı varmış gibi göstererek oralara da kayıt yapmaya başlıyorlar. Bunların savcılık dosyalarında bire bir tespiti yapıldı, ona göre bu şahıslar tutuklandı.



SAHTE KAYITLAR İÇİN BELEDİYE İSÇİSİ NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE MEMUR OLARAK GÖNDERİLMİŞ

Bu adresler oluşturulduktan sonra buralara sahte seçmen kaydı yapılması için nüfusta işlem yapılması gerekiyor. İşte bu aşamada tutuklanan belediye işçisi devreye giriyor. Türkiye’de adrese dayalı kayıt sistemine geçilince, yeni kimlikler de verilmeye başlanınca nüfus müdürlüklerinde ciddi memur ihtiyacı doğdu. Bakanlığımız da bunun için diğer kurumlardan personel alınmasına karar verdi. Nüfus müdürlükleri ihtiyaçları kadar diğer kurumlardan personel istediler. Nüfustan talep gelince Büyükçekmece belediyesinde işçi olan, zabıta görevi yapan birisini memur gibi oraya gönderiyorlar ve oraya oturuyor. Bu görevli kişi sadece belediyeden gelen şeyleri takip ettiği için nüfustakiler de bu durumun farkına bile varmıyorlar belki de. Zaten nüfustaki idarecilerin bu konuya katkısı var mıdır, mutlaka araştırılır.  Nihayetinde ben şuna inanıyorum, belediye kendisi adresleri oluşturdu, oraya kayıt yapabileceği kişiyi de yerleştirdi, geriye ne kaldı oraya eleman bulmak.  



25 BİN KİŞİ NASIL ORGANİZE EDİLDİ?

İnsanlarımızın aklında şu soru işareti oluşabilir, ‘Bir belediye başkanı nasıl 25 bin kişiyi organize edebilir, nasıl 25 bin kişinin kaydını taşıyabilir’ Sadece nüfusa koyduğu bir insanla, sadece bir belediye görevlisiyle 35 kişiyle bu işin organize edilmesi zor. Belediye kendi kiraya verdiği sahildeki işletmelerin sahibi esnaflar, ikincisi o bölgede iş yapan, ilişkisi olan insanlara tek tek paylaştırmış. ‘Sen 100 kişi getireceksin, sen 150 kişi getireceksin’ diye organize edilmiş. Başkan gittiği zaman kendi işinin sıkıntıya düşeceğini düşünenler canla başla isim toplamış. Bir kısmı da sadece belediyeden talep edildiği için bu isimleri vermiş, sahte seçmen kaydı yapılanların hepsi gelip oy kullanmamış mesela, bazılarının haberi bile yok. Sonuç itibari ile bu kişilerden toplanan isimler nüfusa ulaştırılıyor. Belediyeye herhangi bir yerden ulaştırılan kişilerin adı sadece isim, soy isim ve TC kimlik numarası ile hemen seçmen olarak kaydedilmiş. Bazı yerlerde yaşı tutmayan 11 yaşındaki çocuklar bile seçmen olarak yazılmış. Demek ki sorumluluk dağıttıkları isimler listeleri dolduramamışlar ve önlerine gelen herkesi listelerine yazmışlar.



ÖRGÜTLÜ BİR ŞEKİLDE PLAN YAPIP YÜZDE 17’LİK ARTIŞ SAĞLADILAR

Kaydı girilen, seçmen olan çoğu kişinin haberi yok.  Seçim günü diyorlar ki görevlendirdikleri kişilere, listenize yazdığınız herkesi getirin oy kullandırın. Bu ‘otobüslerle seçmen taşıdılar’ olayı da buradan çıkıyor. İl dışından getirenler var, İstanbul dışından seçmen getirenler var.  İstanbul’da 24 Haziran’dan sonra ilçelerdeki seçmen hareketi yüzde 3 iken, Büyükçekmece’de bu rakam 14 bin 264 yani yüzde 8.5. Kaydı silinenden 4 bin seçmeni de eklediğimizde 18 bin. 4 bin kişi düşerek, 14 bin kişi getirerek yüzde 3’lük bir hareket yüzde 17’lik bir artışa dönüşmüş. Bu topluca seçmenlerin gidip bir yerde oy kullanması değil, bu çok örgütlü bir şekilde bir plan yapmak ve seçim neticesini kendi dediklerine çevirmek. Ortada 18 binlik bir sahte seçmen hareketi var ama 4 bin 200 farkla kazanıyorlar. Bu aslında şu manaya geliyor Yüzde 10 farkla kaybedecekleri bir seçimi yüzde 2 ile lehlerine çevirmişler.



BÜYÜKŞEHİR SEÇİM SONUÇLARINI DEĞİŞTİRECEK OPERASYON SÖZ KONUSU

1500 AK Partili seçmen kütükten düşürüldü dediniz. Bu aynı zamanda büyükşehir seçim sonuçlarının değişmesine yönelik bir hamle olarak da yorumlanabilir mi?

Başka ilçelerde de bu şekilde organizasyonlar yapıldı mı, ne seviyede yapıldı bilmiyorum ama sadece Büyükçekmece’de bile ilçeyi 4 bin 200 farkla kazandı bu yapı. Her hâlükârda etkileniyor. Bildiğim kadarı ile büyükşehirde aradaki fark 14 binlere kadar düştü. Burada sadece 24 Haziran’dan sonraki süreçte 18 bin kişiden bahsediyoruz. Bir de ondan öncesi var toplamda 2527 binden bahsediliyor. Konu şu anda yargıya intikal etmiş durumda, çalışmalar yapılıyor. Şayet Büyükçekmece seçimleri iptal olursa büyükşehir belediyesi seçim sonuçlarını da etkileyecek kadar, hatta o boyutun da üstünde bir seçmen operasyonu söz konusu. Hep şöyle bir tartışma yapılıyor; ’Seçmenin gidip başka bir yerde oy kullanması seçim neticesini etkilemez’ Ben kendim de 18 yıl boyunca serbest avukatlık yaptım. Bu herhangi seçmenlerin bir yerden başka bir yere kaydırılması değil. Burada sahte seçmen için, sahte adresler oluşturulmuş. Bu bir müddet sonra devletin işleyişini, yapısını bozacak bir şey. Savcılık da bunu böyle gördü ki, görür görmez iki kişiyi tutukladı, operasyon başlattı.  

HİLE YAPMAK İÇİN ÖZEL YAZILIM

Zaten bu tutuklama seçim sonrası değil 18 Ocak’ta yapıldı. Biz şikayetimizi yaptık 17 Ocak’ta baktılar ki ciddi bir durum var bir gün içerisinde tutuklamalar oldu.  Seçim demokratik bir süreç biz bu konuları çok dillendirmedik ama takibini de yaptık. Bu üniversite sınav sorularının çalınması gibi bir şey. Büyükçekmece’de yapılan bu organizasyona göz yumulursa demokratik hayat temelinden sarsılır. 2 yıl içerisinde 28 bin seçmen hareketi var artışa baktığınızda yüzde 67 artış var. Sahte kayıt yapılacak yerler oluşturulduğu için doldurboşalt sistemi. Bir de AK Partili seçmenleri başka ilçelere de kaydırmıyorlar toptan oy kullanma hakları ellerinden alınıyor. Bu çok büyük bir organizasyon, hatta duyduğumuz kadar ile özel bir yazılımla belediyeden bire bir takibi yapılır hale getirilmiş. Cezası ağır bir iş aslında, resmi evrakta sahtecilik suçu var, bu her evrak için ayrı bir suç ve 37 sene arası hapis cezası var. 3 sene alt limitten ceza alan birisi eğer 10 bin kayıt yaptıysa 30 bin sene karşısına çıkıyor. Bu insanlar bunların farkında olmayabilir ama konuşmaya başladıklarında ben çok şeyin çözüleceğini düşünüyorum.

AKGÜN’ÜN FETÖ BAĞLANTISI OLDUĞU İDDİASI

Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün danışmanının FETÖ’nün kapatılan Fatih Üniversitesi mütevelli heyeti başkanı olduğu yönünde bir iddia var.

O bilgiyi ben de duydum ama ne kadar ilişkilendirilir onu devletimiz bilir. Fatih Üniversitesi Büyükçekmece sınırları içerisinde kalan bir üniversiteydi ve üniversite rektörü Şerif Ali Tekalan daha öncesinde Büyükçekmece Belediyesi’nde danışmanlığı olan birisiymiş. Ne kadar irtibatları var bilmem ama uygulanan usule bakınca FETÖ operasyonları ile benzerlik gösteriyor. Devletin temellerini sarsacak noktada, adım atarken düşüncesizce sadece hedefe varmak için her şeyi mubah gören bir yapı FETÖ’de var ise burada da var. Bu konuda ben yorum yapamam, devletimiz bunu araştıracaktır. 



BU SEÇMEN KAYDIRMA DEĞİL TAM BİR KANUNSUZLUK HALİ

Bugün bahsettiğiniz MHP İlçe Başkanı'nın oturduğu eve fazladan gelen seçmen kağıdı meselesi var…

MHP ile biz Cumhur İttifakı’yız. Her ilçede aynı şekilde bütünleşmiş olmayabilir ama Büyükçekmece ilçesi MHP ile AK Parti’nin en fazla bütünleştiği ve en yüksek oy aldığı ilçe. MHP ilçe başkanımızla 3 ay boyunca hep beraber dolaştık, kendisinin evinde ekstradan 5 seçmen var. İlçe başkanımız şunu söylüyor; ‘Secim günü sabahı sitedeki güvenlik görevlisi seçmen kartları alınmadı deyip kartları getirdi. Hiçbiri tanımadığım, bilmediğim insanlar” Böyle bir şeyi nasıl bilip itiraz yapılabilecek? Onun için biz bu seçmen kaydırması değil tam bir kanunsuzluk hali diyoruz.

 

HERHALDE BU KONUYU KAPATMA FORMÜLÜYDÜ

Seçim öncesinde CHP’nin farklı yerlerde sahte seçmen başvuruları vardı. Enteresan bir şekilde bugün bunu CHP’nin yaptığı tespit ediliyor…

Aynı şekilde Büyükçekmece’de sayın belediye başkanının açıklaması vardı ‘AK Parti buraya 5 bin polis görevlendirip oy kullandırtacak, bu da seçim sonuçlarını etkileyecek’ diye. Demek ki bu yapılanlar bir şekilde biliniyordu ki, bu gündemi değiştirip konuyu kapatma formülüydü herhâlde. Görevli polislerin orada seçmen olup oy kullanamayacağı çok açık ve netti buna rağmen böyle bir açıklama yapmış.

SONUÇTA ÇOK CİDDİ CEZALAR ÇIKACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM

Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek? Neler bekliyorsunuz?

Bundan sonraki süreç YSK’nın kararı, neticeyi onlar belirler. Biz belgelerimizi dosyalarımız sunduk. Kendileri de savcılık dosyalarını inceliyorlardır mutlaka. Sürecin yetişip yetişmeyeceğini bilmiyorum.
Biz belgeleri, fotoğrafları, kolluk kuvvetlerinin tespitlerini ilettik. YSK bize ‘zamanında itiraz etseydin’ mi diyecek, yoksa ‘Burada bir organizasyon var, bu tam bir kanunsuzluk hali var’ mı diyecek bu onların bileceği iş. Ama her hâlükârda adli soruşturmadan bu konularda ciddi cezaların çıkacağını düşünüyorum ben. Bir avukat olarak baktığımda çok ciddi şekilde evrakta sahtecilik var.



HEPSİ SEÇİMİN İPTALİ İÇİN GEÇERLİ SEBEPLER

Bir de bu akrabalık ve ortaklık meselesi var…

Orada şirketlerden isimler gelmiş bunu yetkili merciler araştıracaktır ama burada belki şunu konuşmak lazım genel başkan yardımcılarımızın vurguladığı sandık başkanlarıyla ilgili de bir mevzu var. Kanunda çok açık bir şekilde sandık başkanlarının kamu görevlisi olması gerektiği belirtiliyor. Bizim 519 sandığımız var. Bir başkan ve bir başkan yardımcısı diye hesaplarsak 1038 kişi görevlendirilmesi gerekiyor. 1038 kişinin içinden 265 tanesi mülki amirin verdiği listeden değil dışardan belirlenmiş. Bunların bazıları memur değil, o ilçede olmayan var, İstanbul dışında seçmen olan kişiler var. Bu da tam bir kanunsuzluk hali. Bunların hepsi seçim iptali için geçerli sebepler



BU MEVZU CİDDİ BİR DÖNÜM NOKTASI

Büyükşehir belediyesi seçim sonuçlarını etkileyecek bir durum olur mu?

Konuştuğumuz rakamlar her hâlükârda etkiliyor, büyükşehirde fark eğer 14 bin diyorsak mutlaka etkiler. Bu oyların ne kadarı şüpheli ne kadarı değil YSK araştırıp kararını verecek. Seçim sürecinde Türkiye’de demokrasinin gelişimi konusunda birçok şeyler yaşandı, değişik sıkıntılar görüldü, darbeler görüldü. Bu da maalesef demokrasimizde uzun süre konuşulacak bir olay. Herhangi bir ilçede seçimi alabilmek için atılmış bir adımdan ziyade demokratik yarışın ciddi yara alabileceği ciddi bir dönüm noktası olarak görüyorum bu mevzuyu. Şu anda bütün dosyalarımız iletildi, devletimiz konuya hakim, dosyalar bire bir inceleniyor. Bunun da düzeltilip, düzeltildiğinde de demokrasimizin önemli bir kazanım elde edeceğini düşünüyorum.  Bu konuda yanlış yapanların cezalarını alacağını temenni ediyorum, diğer bir temennim de burada işi asıl organize edenlerin cezalandırılması.



CHP bu süreçlerin işlemesinden bir hayli rahatsız gibi görünüyor…

Biz seçim öncesi bunun mücadelesini verdik, nasıl bir vatandaşın oy kullanma hakkı elinden alınır diye keşke CHP de destek olsaydı. Şu tür şeyler yaptılar; bizim itiraz ettiklerimize onlar da itiraz edip ‘Biz de zaten itiraz ettik’ dediler ama arkasında 830 kişi tekrardan yazılmış. Bu herhangi bir parti meselesi değil, bu ülkede demokrasi adına ciddi mücadele verilmesi gerek bir hadise, olaya böyle bakmak gerekiyor. Bunun da aşılacağını, çözüme ulaşacağını düşünüyorum. Vatandaşlarımız yargının verdiği kararla rahatlamış olacaklar



Haber 7

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Sığınmacı kampında genelev açtılar’ CHP 'de son dakika krizi Açıkladılar! 'PKK ile görüştük ama anlaşamadık Bağcılar’da ortalık karıştı!