Zamanlama manidar! Prens gitti, savaş çıktı

Zamanlama manidar! Prens gitti, savaş çıktı

Haber bültenleri iki gündür Pakistan ve Hindistan arasındaki gerilimi, “Düşman kardeşler savaşın eşiğinde” başlıklarıyla yayınlıyor.

Yaşanan son krizle birlikte Keşmir sorununu konuştuğumuzda aslında Asya’daki güçlerin çatışmasını da okuma imkânımız oluyor. Bugün Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan’da, yüzde 35’i Pakistan’da, yüzde 20’si ise Çin işgali altında bulunuyor. Nüfusun yüzde 90’ının Müslüman olduğu bölgenin büyük çoğunluğu, İngilizlerin bölgeden çekildiği bir dönemde çeşitli ayak oyunlarıyla Hindistan’a bağlanıyor ve o gün bugündür bitmeyen kriz, 3 savaşa ve 95 bin kişinin hayatına mâl oluyor.

O MİSAFİR M. BİN SELMAN İDİ!

Ama konumuz bu değil!

Bölgenin iki nükleer gücü arasında yaşanan son krizin yarım asrı aşan tarihsel zemini bir tarafa, iki ülkenin hatta Çin'i de katarsak üç ülkenin geçtiğimiz hafta ağırladığı bir misafir özellikle dikkat çekici!

Bu isim Suudi Arabistan Veliaht Prensi M. bin Selman…

Komplo teorilerine elbette temkinli yaklaşmak gerek; ancak Veliaht Prensin ziyaret ettiği ülkeler, tam da bugün kriz sebebi olarak ortaya çıkan Keşmir üzerinde hak iddia eden ülkeler: Pakistan, Hindistan ve Çin…

Elbetteki Suudi Prens'in, bölgeye yapacağı ziyaret, “Bölgedeki krizleriçinden çıkılmaz bir hale sokmak” olarak açıklanmadı. Ziyaretin Pakistan ayağı 20 milyar dolarlık yatırım anlaşması, Hindistan ayağı ise 100 milyar dolarlık yatırım sözü ile gündeme geldi. Ekonomik boyutu ağır basan ziyaret, diğer taraftan Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi konsolosluğundaki katli sonrası Prens’in dışa açılımının Asya ayağı niteliğindeydi. Avrupa’daki dostlarından zaman zaman hoşuna gitmeyecek sözler duyan M. Bin Selman’ın bu ziyaretine yönelik okumaların bir kısmı da bu temelde oldu: Dr. Ümit Alperen, ziyaret için Selman’ın “Batı olmazsa Doğu olur” mantığıyla hareket ettiği düşüncesinde… Oysa zaten babaoğul Selman’ların da batıdan pek kopma niyetleri yok!

ELLERİNİ ATTIKLARI HİÇ BİR YER İFLÂH OLMADI

Suudi Arabistan, baba Selman, oğul Selman ve dış politika ikliminde tabi oldukları Birleşik Arap Emirlikleri gün itibariyle birden fazla cephede ‘şer ekseni’ olarak tanımlanıyor. Bu isim ve ülkeler; Mısır’daki darbeden, Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişimine, Katar’a yönelik ambargodan, Tunus’taki iç karışıklıklar ve Yemen’deki savaş ve iç savaşa çok sayıda uluslar arası örgüt tarafından sorumlu tutuluyor. Bunların büyük bir kısmı da açıkça ispat edilmiş durumda. İşlenen son ve geniş kapsamlı cürüm, Cemal Kaşıkçı cinayeti Batı’daki pek çok kurumun da gözünü açmış oldu.

Sözün özü; oğul Selman, Asya ziyaretinin Hindistan ve Çin ayağında “Hadi Pakistan ile ilişkilerinizi gerelim” dedi mi, bilme imkânımız, elbette yok! Çıkacak muhtemel bir savaştan Suudi Arabistan’ın nasıl bir menfaati olabilir, o konu da ayrıca tartışılmalıdır. Ama bir de bu açıdan bakmakta fayda var.

Çünkü Suud’un son yıllarda elini attığı hiçbir yer iflâh olmadı!

FAHRETTİN DEDE 

YENİAKİT COM