Ya sayı saymasını bilmiyorlar, ya dayak yememişler!

Ya sayı saymasını bilmiyorlar, ya dayak yememişler!

 

 

Anketler tam evlere şenlik..

31 Mart’tan sonra, 4.5 yıl boyunca seçim falan olmayacak ya..

Ne cumhurbaşkanlığımilletvekilliği seçimi.. 

Ne mahalli seçimler..

Çok olağanüstü bir gelişme yaşanmazsa, referandum niteliğinde halka müracaat da sözkonusu değil gibi..

O zaman..

Anket şirketleri de gaza gledi..

“At atabildiğin kadar” diyorlar..

“Ne atarsan, o kalır yanına kâr” diyorlar..

Küçücük bir hesap..

Küçücük bir mantık bile kurmuyorlar..

Mesela ne diyorlar?

“İstanbul’da AK Parti ile CHP başa baş” diyorlar..

“Yuh” diyorum..

Başka bir şey diyemiyorum..

Ne diyorlar?

“Türkiye genelinde Cumhur İttifakı % 40’larda” diyorlar..

“Bin kere yuh” diyorum..

“AK Parti’nin oyu % 35’lerde” diyorlar..

“Milyon defa yuh” diyorum..

“Bunlar ya sayı saymasını bilmiyorlar.. Ya da hayatlarında hiç dayak yememişler” diyorum..

Hani insan, masa başında yaptığı anketi, “Şu kadar denekle görüştüm” diye yutturmaya kalksa da..

Şöyle bir, geçmişte yapılan seçimlere bakar..

Seçimlerde oy dağılımı değişikliklerine bakar..

Nereden nereye, ne kadar oy kaydığına bakar..

Olabilecekleri ve olamayacakları gözetler..

Sonra, masabaşında yaptığı anketi pazarlamaya kalkar..

“Şöyle bir bakalım da.. Geçmiş seçimlerdeki partiler arasında oy kaymalarında gerçekleşen eğrinin çok çok üstünde bir seçim tahmini yapmayalım” diyeceklerine..

“Güvenilir, beklenen sonuçlar” diyerek, büyük patronlardan aldıkları para karşılığı, istenilen masabaşı tahminleri, anket sonucu diye yutturmaya çalışıyorlar..

300 kişi ile anket yapanlar da çok iddialı..

3 bin kişi ile anket yapıp, bambaşka sonuçlar çıkartanlar da çok çok iddialı..

“31 Mart’tan sonra, biz yokuz ki.. Kim yakamıza yapışacak ki.. 4.5 yıllık dinlenme süremiz var. Sonrasında bambaşka bir kimlik ile kamuoyunun önüne çıkarız. Bizi kim hatırlayacak ki?” diyorlar..

Bazı okuyucularımız diyecekler ki: “İyi de Ali Bey.. Anketlerin doğru olmadığını iddia ederken, senin somut bilgin ne? Veri kaynağın ne? Sen hangi anketi yaptın da, mevcut anketlerin palavra olduğunu söylüyorsun..?”

Açıkça söyleyeyim..

Ben anket yapmadım.. Yapmaya ihtiyaç da yok..

Benim mevcut anketleri kabul etmeme gerekçem, 1980’li yıllardan bu yana yapılmış seçimlerin sonuçları.. 

O seçimlerde seçmenin tercihleri..

Seçmenlerin neler yapabildikleri, neler yapmadıklarının belirlenmesi..

O zaman..

Buyrun somut verilere..

Önce 1984 mahalli seçimlerinin sonuçları:

ANAP: % 43.

SODEP: % 24,8. (Erdal İnönü’nün SHP’si diyelim.) 

DYP: % 11,8

HP: % 7,7 (Necdet Calp’in Halkçı Partisi.)

MDP: % 5,4. (Generallerin Turgut Sunalp’e kurdurduğu parti.)

RP: % 3,7.

Sağ oylar ile sol oyları şöyle kabaca toplayın..

“% 60 sağ, % 33 sol” tablosunu görürsünüz..

MDP’nin içinde yer alan askercilerin bir kısmını da sol partilere ait sayarsanız..

Gerisini de diğer partilere verilenler ve küsurat olarak kabul ederseniz..

Sıhhatli bir altyapı oluşmuş demektir..

Gelelim, ANAP’ın yıkıldığı 1989 seçimlerine..

31 Mart’ta, AK Parti’nin de, 1989’da ANAP’ın yaşadığını yaşayacağını söyleyenlerin, en somut gerekçesindeki seçim sonuçlarını veriyorum..

1989 mahalli seçimlerindeki tablo şöyle:

SHP: % 32,7 (SODEP yerine SHP.)

DYP: % 23,4.

ANAP: % 23,7.

RP: % 8,7.

DSP: % 6,4.

MÇP: % 3.

Kabaca hesaplayalım..

Sol % 38. 

Sağ % 60.

ANAP’ın kaybettikleri, DYP’ye gitmiş.. RP’ye gitmiş.. MÇP’ye gitmiş..

Ama..

Sağdan sola, soldan sağa gelen oy oranı % 1 veya % 2’yi mümkün değil geçmez..

Biraz atlayalım..

Gelelim 2014 mahalli seçimlerine..

AK Parti: % 43.3.

CHP: % 25,6.

MHP: % 17.6.

BDP: % 4,5. (Bugünkü HDP’nin o zamanki partisi.)

SP: % 2,7.

BBP: % 1,5.

Bu seçim sonuçlarında, BDP’nin oylarını büyük kısmının sola ait olduğunu kabul ederek kabaca toplayalım..

Sağ oylar % 64.. Sol oylar ise  %30.

Küsuratı yine görmezden gelelim..

Bunların hepsi mahalli seçimlerdi..

ANAP zirvede iken de.

ANAP büyük bir kayıp yaşayıp, hemen hemen tüm illeri SHP’ye verdiği seçimde de..

Aslında sonuçlar aynı.. Oranlar aynı..

Sadece, sağ oylar farklı partiler arasında bölüşüldüğünde, sol partiler aradan çıkıp, eskiden aldığı oy ile, seçim kazanmış..

Oyunu artırmamış..

Ama seçimi kazanmış..

Gelelim 24 Haziran 2018 milletvekili seçimlerine..

Tablo şöyle:

AK Parti: % 42,5.

CHP: %22,6.

HDP: % 11,7.

MHP: % 11,1.

İYİ Parti: % 9,9.

SP: % 1,3.

Burda sağ ve sol oylar nasıl dağılmış?

Sağ oylar, İP’i de sağ kabul ederseniz, yine % 65..

Sol (HDP'yi sol sayıyoruz) ise, % 33..

Şimdi soru şu:

“Türkiye genelinde AK Parti % 35’lere kadar düştü” diyenler, açıkça söylesinler..

CHP, HDP ve DSP oylarını topladığınızda, % 50’lere çıktı mı?

Bırakın % 50’yi..

% 45’lere çıktı diyebilir misiniz?..

% 45’i de bırakın..

Onlarca yıldır hiçbir seçimde alamadıkları, daha 7 ay önce yeri göğü birbirine kattıkları cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bile alamadıkları şekilde..

Sol partilerin, % 40’ı alabileceklerini söyleyebilen var mı?

% 40 alacağına kimsenin hak vermediği sol partiler, neyin seçimini kazanıyorlar?

Diyeceksiniz ki.. “İYİ Parti, sağ seçmenden oy alıyor gibi görünüyor.. Ama oyları birçok yerde, sol partiye gidecek..”

İşte sorun da o ya..

Sağ seçmen, bu oyuna gelecek mi?

PKK’lılarla kol kola giren İP’lilere oy verecek mi?

Hatta bunun faturasını çıkartmak üzere, CHP’ye bile ağır bir tokat yapıştıracak mı?

Şunun şurasında ne kaldı ki..

Saçlarımız önümüze dökülecek, hepimiz göreceğiz..

ALİ KARAHASANOĞLU YENİ AKİT