Auto-Created-3
19 Şubat 2019 ( 268 izlenme )
Reklamlar

Türkiye gibi ülkeler belirleyecek

Türkiye gibi ülkeler belirleyecek
 

 
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, muhalefet lideri Juan Guaido’nun kendisini ‘geçici devlet başkanı’ ilan etmesiyle başlayan siyasi krize ilişkin verdiği röportajda “Bu artık küresel bir savaşa dönüştü” ifadelerini kullandı ve “İnsanlığın geleceğini Çin, Rusya, Türkiye ve İran gibi ülkeler belirleyecek” dedi. Ülkesinde bir süredir yaşanan krize ilişkin Euronews’tan Anelise Borges’e konuşan devlet başkanı Maduro, Avrupa Birliği’nin (AB) Guaido’yu tanımakla ‘çok büyük bir hataya düştüğünü’ söyledi ve “Amerika Birleşik Devletleri dünyada tek bir hedefe odaklanıyor;


 
Venezuela’yı yok etmek, Venezuela’yı sömürmek, devrimi yok etmek. Başaramadı ve başaramayacak” ifadelerini kullandı. Ülkenin geleceği, ABD ile ilişkiler ve muhalefetin konumuna ilişkin çeşitli konu başlıklarına değinilen röportaj şu şekilde:“Darbe başarısızlıkla sonuçlandı” Maduro, gelen bir soru üzerine ülkesindeki durumu şu sözlerle özetledi: “Bir ülkede iki devlet başkanı olması mümkün değil. Venezuela’da ülkenin siyasi kurumlarına ve anayasaya göre halk oyu ile seçilen tek bir başkan var; o da burada karşınızda oturan mütevazi işçi Nicolas Maduro Moros. Şu anda bir darbe girişimi mevcut,

ancak başarısızlıkla sonuçlandı. Onları etkisiz hale getirdik. Bu, Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin başının altından çıktı. ABD, Venezuela’da bir kukla hükümeti kurmak için tüm siyasi, diplomatik ve ekonomik gücünü kullandı. Bu, tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bir olay.” Ülkelerin Guaido’yu tanıması ABD, Avrupa Birliği ve bazı Latin Amerika ülkeleri Juan Guaido’yu geçici devlet başkanı olarak tanımalarına dair soruya Maduro’nun yanıtı şu oldu: “Bu, Birleşmiş Milletler tüzüğünün içişlerine müdahaleyi yasaklayan kanunlarını ve Venezüella anayasasının temel ilkelerini ihlal ediyor. Bu, Venezuela’ya hükmetme,



Venezuela’yı ele geçirme ve neosömürgeci bir ilişki kurma girişiminin bir parçası. Her halükarda, bir ülkenin siyasi yaşamına karar veren, dünyanın tüm ülkelerinde olduğu gibi halktır ve Venezuela da istisna değildir. Donald Trump’ın hükümeti, Beyaz Saray’ın aşırıcı yönetimi ve uydu hükümetleri istediğini söyleyebilir. Ancak Venezuela’da egemenlik halkındır, karar halka aittir. Burada ne yapacağımıza hiçbir yabancı hükümet karar veremez.”


 
Trump ile diyalog “Ancak halk da bölünmüş durumda. Öncelikle uluslararası baskı hakkında konuşmak istiyorum. Üzerinizde daha önce benzeri görülmemiş bir baskı var. Bunu nasıl çözeceksiniz? Dostlarınız kimler?” sorusuna Maduro şu ifadelerle yanıt verdi: “Dünyada pek çok dostumuz olduğunu düşünüyorum. Bu artık küresel bir savaşa dönüştü; Venezuela’ya karşı olanlar ve destek çıkanlar. Peki bu nasıl Venezuela’ya karşı küresel bir savaşa dönüştü? ABD’yi yöneten aşırılık yanlısı elit kesimin çıkarları yüzünden. Demokrasi ABD’deki elitlerin umrunda değil. Onların ilgilendiği tek şey bizim zenginliğimizi yağmalamak.

Trump’la görüşmek istediğimde durum farklıydı. Her zaman diyalog yollarını açabileceğinize ve diyalog ile barış içinde, saygılı bir şekilde, bir arada nasıl yaşayacağınıza dair orta yol bulmanın mümkün olduğuna inandım. Ama bu imkansız. Herhangi bir diyalog ya da uzlaşma ihtimalini yok ettiler. Beyaz Saray, hiçbir şekilde diyalog olmayacağı yönünde emir verdi, bu çok üzücü. Diyaloğa, kelimelere, diplomasiye inanıyorum.” “Muhalefeti en az 400 kez aradım” “Diyalog için muhalefeti en az 400 kez aradım. Ne zaman ve nerede olursa olsun muhalefet ile bir diyalog için hazır ve istekliyim. Venezuela’ya yardım edebilecek tek şeyin açık bir gündemle dürüst bir diyalog olduğuna inanıyorum. Venezuela’nın iyiliği, ülkenin refahı için kapsamlı anlaşmalar yapacağımızı ümit ediyorum.”

Dikkat çeken Türkiye sorusu “Rusya, Türkiye, Çin gibi güçlü müttefiklerinizin Venezuela için önemi nedir? Yani sizin tarafınızda oldukları, sizi destekledikleri için onlara müteşekkir misiniz?” sorusuna Maduro’nun yanıtı şu şekilde oldu: “Sadece Venezuela için değil, bu ülkeler tüm dünya için önemli. Çin Halk Cumhuriyeti, büyük bir siyasi güç olmasının yanı sıra, 21. yüzyılın en büyük ekonomik güçlerinden. Başka ülkeler üzerinde egemenlik ve neosömürge ilişkisi kurmaya çalışmadan, şantaj yapmadan, imparatorluk kurmadan da çok büyük bir güç olunabileceğini kanıtlamış bir ülke. Çin ile son 15 yılda kalkınma ve ekonomimiz için çok faydalı olağanüstü bir işbirliği, stratejik ortaklık, karşılıklı saygı ve çıkar ilişkisine sahibiz.


 
Rusya’yla da aynı şekilde. Rusya bugün uluslarası sahnedeki en büyük oyunculardan biri. Birinci sınıf siyasi, ekonomik ve askeri güç. Başkan Putin ile de yakın işbirliğimiz var. Bu iki güce ek olarak Türkiye, Hindistan, İran ve Güney Afrika gibi ülkelerin insanlığın geleceğini belirleyeceğine inanıyorum. İnsanlığın geleceği Amerikan imparatorluğuna diz çökmüş kişiler olmayacak.”

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Hulusi Akar'dan F35 resti! MHP'den bomba açıklama: İstanbul seçimleri... Eski Ülkücülerden Reisci Fahri hocadan muhteşem yazı. İşte bu yüzden desteğimiz tam Muharrem İnceden flaş apolet çıkışı