Türk markası oluşturulmazsa yabancıların eline geçecek
Asansör Sanayicileri Federasyonunun (ASFED) hazırladığı rapora göre, yerli markalar bir araya gelerek küresel bir Türkiye markası oluşturmadığı takdirde asansör sektörü, 10 yıl içinde yurt içindeki yerini yabancı markalara kaptırma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
Geçen yılın ekim ayında sektör yetkilileri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile bir araya geldi. Daha sonra"Asansörde Türkiye markası" oluşturulmasına ilişkin çalışma başlatan ASFED, sektörde faaliyet gösteren tüm derneklerden görüş istedi.
Bünyesinde bir çalışma grubu oluşturan ASFED, 4 ay süren çalışmanın ardından raporunu hazırladı.
Raporda yer alan önemli tespitlerden biri yerli markaların küresel markalar nedeniyle 10 yıl içinde yok olma riski bulunması oldu. Raporda, yerli markalar bir araya gelerek küresel bir Türkiye markası oluşturmazsa sektörün yurt içindeki yerini 10 yıl içinde yabancı markalara teslim edebileceği uyarısında bulunuldu.
"KÜRESEL MARKALAR YERLİ PAZARI YOK EDİYOR"
Raporda asansör ve yürüyen merdiven sektöründen küresel ölçekte en büyük payı 5 büyük markanın aldığı belirtilerek, bu markaların dünya pazarındaki toplam paylarının yüzde 70 olarak tahmin edildiği bildirildi.
Küresel markaların birçoğunun 100 yıllık geçmişe ve etkili bir dağıtım ağına sahip oldukları vurgulanan raporda, bu durumun sektöre yeni rakiplerin girmesini engellediğinin altı çizildi.
Yerli imalat ve montaj firmalarının pek çoğunun üretimden, montaj, bakım ve revizyon alanına kadar her alanda küresel markaların baskısı altında kaldıkları kaydedilen raporda, gelecek 10 yıl içerisinde anılan sürecin hızlanacağı ve yavaş yavaş yerli şirketlerin yerini tamamen küresel markalara bırakacağı görüşüne de yer verildi.
Raporda, "Hemen her sektörde büyük küresel markaların küçük markaları satın alarak yerli pazarı bir nevi yok ettiği gerçeği, 10 yıl içerisinde asansör sektöründe yaşanacaktır." tespitinde de bulunuldu.
Küresel asansör markalarının inşaat sektöründe artan oranda tercih edilmesinin yerli markalar açısından risk oluşturduğuna işaret edilen raporda, şu ifadeler kullanıldı:
"Havaalanları, metro istasyonları, alışveriş merkezleri, dört yıldız ve üzeri oteller, özel hastaneler gibi pek çok alanda neredeyse hiçbir yerli üretim asansörün kullanılmadığı görülüyor. Tüm bunların sonucunda; küresel yabancı markaların pazar payı artarken, asansörün aylık bakım/onarım maliyetini karşılamak zorunda kalan bina maliklerinin ödeyecekleri aylık bakım ücretleri, yerli asansörlerin bakım ücretlerinin 3 ila 5 katı üzerine çıktığı da görülüyor."
"ASANSÖR MİLLİ BİR KONU"
aşkanı Yusuf Atik, konuya ilişkin değerlendirmesinde asansörün milli bir konu olduğunu kaydetti.
"Asansörde çıkaracağımız yerli bir küresel marka Türkiye ekonomisine oldukça önemli katkı sağlayacaktır." açıklamasında bulunan Atik, asansör ve yürüyen merdiven sanayini "Türkiye ekonomisinin geleceği" olarak nitelendirdi.
Atik, oluşturulacak küresel markaya tüm kamu kuruluş ve özel sektörün inşası aşamasında destek verilerek, bunun milli bir mesele olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Nasıl ki yerli otomobil, yerli cep telefon, yerli savunma sanayine sahip çıkıyorsak yerli bir asansör ve yürüyen merdiven sanayine de aynı oranda sahip çıkmalıyız." ifadesini kullandı.
Türk asansör sektörünün küresel bir marka oluşturmak için her türlü altyapıya sahip olduğuna işaret eden Atik, ülkenin dört bir yanında pek çok asansör fabrikası ve donanımlı mühendis olduğunu da vurguladı.
Atik, sektör temsilcilerini güçlerini birleştirerek global düzeyde varlığını artırabileceğini bildirdi.