İSTİFA ETTİRDİK
Mehmet Akif her sabah namazı için sultanahmet camiine gelir.her gelişindede yaşlı bir adamın kendisinden önce gelmiş görür.Ne kadar erken gelirse gelsin bu durum değişmez Yaşlı adam mutlaka ondan önce gelmiş olur. Ancak bu yaşlı piri fani ve bu nur yüzlü adam hiç durmadan ağlamakta ve gözyaiı dökmektedir.bundan sonra Mehmet Akif şöyle anlatıyor:
Bu yaşlı insanın bir gün yanına sokuldum ve niçin durmadan ağladığını
sordum.ve ona Cenabı Hakkın rahmetinin enginliğini anlattım.ama o yinede ağlamasına devam etti.Bana derdimi tazeleme git dedi .Ben yinede ısrar ettim. Çaresiz kaldı ve yine gözyaşları içinde bana şunları anlattı.
Ben dedi 2. Abdülhamit zamanında orduda binbaşıydım.ve ailem çok zengindi.kışladan ayrılamıyordum.ancak birgün anne ve babamın ard arda vefat haberlerini aldım. Ailede benden başkada işlerimizi yürütecek kimsede yoktu.Çiftlikler,dükkanlar,mağazalar ortada kalmıştı.Hemen sadarete bir dilekçe yazdım ve istifa etmek istediğimi bildirdim. Sadaretten gelen cevap menfiydi.İstifam kabul olmamıştı.Ben ikinci ardından da üçüncü bir müracatta bir müracatta bulundum.Ama her defasında aynı cevapla karşılaştım.
Bunun üzerine hünkara müracata karar verdim.Bu karararımı sadarete bildirdim.isteğim kabul edildi.durumumu hünkara vicahi olarak anlattım.Elimden geldiğince mazeretimin meşruluğunu ispata çalıştım.Hünkar istifa talebimden hoşlanmamıştı.Yüz ifadesinden bunu anlamak hiçte zor değildi.İsteksiz bir işaretle elinin tersi ileri git dedi,seni istifa ettirdik dedi.
Ben sevinerek huzurundan ayrıldım .
Eve döndüm.o gece rüyamda osmanlı ordusu tabur tabur,bölük bölük geliyor ve EFENDİMİZE teftiş veriyordu.bu ordu idi ki kısa bir süre sonra bütün cihana karşı kavga verecekti ve bu ordunun teftişini bizzat EFENDİMİZ yapıyordu.
Yanında 4 büyük halife olduğu halde efendimiz önünden geçen bölük ve taburları teftiş ederken ondan bir adım geride edep ve terbiye içinde boynu bükük Abdülhamid de bulunuyordu.Derken benim taburda geçmeye başladı.Ancak tabur dağınıktı.başlarında kumandanları yoktu.
EFENDİMİZ bunu görünce Abdülhamid cennet mekana: Bu birliğin kumandanı nerde diye sordu? O da talebi üzerine istifa ettirdik dedi.
İşte o esnada EFENDİMİZ beni bütün ömür boyu ağlatacak şu sözü söyledi: "Senin istifa ettirdiğini bizde istifa ettirdik " dedi.
Söyle bunu duyduktan sonra ben ağlamayayımda kim ağlasın?
Ve Mehmet Akif diyor:Yaşlı adam ağlamasına,inlemesine devam etti .derdi büyüktü.sessizce yanından uzaklaştım.
Zaten başkada yapabileceğim bir şey yoktu.Zira bu piri fani tesellisini EFENDİMİZ den bekliyordu.
Kabul edildiği müjdesi gelmeden belliki inlemesi dinmeyecekti.