Reisi Cumhurun yaptırdığı anket
23 Haziran’da İstanbul halkı seçime gidiyor. Seçim öncesi ise tüm gözler anket şirketleri üzerinde olacak. MAK araştırma şirketi yaptığı son araştırmada kritik verilere imzaladı. Reisicumhur Erdoğan’a sundukları seçim değerlendirmesinde, “Seçimin mukadderat
23 Haziran’da İstanbul halkı seçime gidiyor. Seçim öncesi ise tüm gözler anket şirketleri üzerinde olacak. MAK araştırma şirketi yaptığı son araştırmada kritik verilere imzaladı. Reisicumhur Erdoğan’a sundukları seçim değerlendirmesinde, “Seçimin kaderinde tutucu Kürt seçmenin tesirli olacağını düşünüyorum” ifadesini kullanırken, Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım arasında geçmesi beklenen yarışta aradaki rey farklarına da değindi. Ayrıntılar aşağıda bulunmaktadır.
23 Haziran İstanbul seçimlerine sayılı günler kalırken, gözler araştırma şirketlerinin son anket neticelerine çevrildi. Türkiye’nin önemil araştırma şirketi MAK ise İstanbul’a ait kritik analizlerde bulundu.
SEÇİMİN KADERİNİ ONLAR BELİRLEYECEK
İstanbul’da yenilenecek seçim için vakit daralırken, İmamoğlu ile Yıldırım arasındaki oy farkının az olması küçük partilerin ehemmiyetini artırdı. Partiler ayrı olarak sandığa gitmeyenleri de kazanmaya yönelik taktik kuruyor. Sandığa gitmeyenlerde yüzde 67’lik bir artış olduğunu belirten MAK Araştırma Başkanı Kulat, Reisicumhur Erdoğan’a sundukları seçim değerlendirmesinde, “Seçimin kaderinde muhafazakar Kürt seçmenin tesirli olacağını düşünüyorum” ifadesini kullandı.
SANDIĞA GİTMEYENLER İKNA EDİLMEYE ÇALIŞILACAK
İstanbul’da 31 Mart’ta yapılan mahalli seçimlerde Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım’ın oyları arasındaki farkın çok az olması ittifak dışında kalan küçük partilerin oylarının ehemmiyetini artırırken, 23 Haziran’da yenilenecek seçimde her iki tarafın da bu partilerin seçmenlerinin yanı sıra sandığa gitmeyen kesimleri ikna etmeye çalışacağı düşünülüyor.
Yüksek Seçim Heyeti’nun (YSK) yenilenmesine karar verdiği 31 Mart seçiminde İstanbul’da oyların yine sayılmasıyla İmamoğlu ile Yıldırım arasındaki oy farkı 13 bin 729 olarak izah etmişti. Cumhur İttifakı ve Ulus İttifakı dışında kalan partilerin ve bağımsız adayların toplam oyu ise takriben 210 bini buluyor.
23 HAZİRAN’DA DİĞER ADAYLAR NE KADAR OY ALDI?
24’ü bağımsız toplam 32 adayın yarıştığı 31 Mart seçiminde İmamoğlu ve Yıldırım dışındaki adaylar arasında Saadet Partisi’nden Necdet Gökçınar 103 bin 364, Bağımsız Türkiye Partisi’nden Selim Kotil 27 bin 87, Türkiye Komünist Partisi’nden Zehra Güner Karaoğlu 10 bin 349, Vatan Partisi’nden Mustafa İlker Yücel 15 bin 428, Demokrat Parti’den Ersan Gökgöz 22 bin 268, Demokratik Sol Parti’den Muammer Aydın da 30 bin 884 oy almıştı.
AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat’a göre arada yüzde 23 farkın olduğu bir seçimde bu partilerin reyleri çok da fazla bir mana dile getirmezken, 31 Mart’ta iki adayın neticelerinin birbirine bu kadar yakın bitmesi hasebiyle küçük partilerin reyleri çok daha ehemmiyetli hale geldi. DW Türkçe’ye konuşan Kulat, alanda yaptıkları son araştırmalar çerçevesinde küçük partilerin reylerinin genel olarak İmamoğlu lehine olacağını öngörüyor.
SAADET’İN KARARI İMAMOĞLU LEHİNE Mİ?
Bu partilerden en göze çarpanı olan Saadet Partisi 23 Haziran’da seçimlere kendi adayı ile katılacağını izah etti.
Saadet Partili bir yetkili “AK Parti Saadet’in adayını çekmesini neden bu kadar istiyordu? Bunun bir nedeni var. Saadet ile AK Parti’nin tabanları aynı yerden gelir aslında” derken, Saadet Partisi adayını çekseydi seçmenlerinin oylarının bir bölümünün AK Parti’ye kayabileceği noktasına dikkat çekiyor.
MAK Araştırma Başkanı Kulat, Saadet Partisi’nin kendi adayını çıkarmasına karşılık parti yetkililerinin AKP hakkındaki sert üslubu ve İmamoğlu lehine izahlarının parti tabanının ehemmiyetli bölümünü İmamoğlu’na yönlendirebileceğini belirterek, “Herkesin düşündüğünün ötesinde Saadet Partililerin aslında en uzak olduğu parti AK Parti’dir. İnsanlarda çoklukla ayrıldıkları eşleri onlar için en uzak kişilerdir. Politikada de bu böyledir aslında” değerlendirmesinde bulunuyor.
Saadet Partisi’nin yeniden kendi adayı ile seçime girme kararı politik kulislerde her ne kadar Ulus İttifakı içinde olmasa da İmamoğlu lehine stratejik bir davranış olarak değerlendiriliyor.
Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz bu tutumu “Mevcut vaziyette Saadet hem kendi seçmenini AK Parti’ye kaptırmayacak hem de kendi tabanını savunmuş olacak. Mağduriyet algısı nedeniyle CHP’ye rey verecek seçmenleri ise İmamoglu’na rey verecek. Başka bir deyişle Saadet’in seçime katılması muhalefet için avantaj” sözleriyle açıklıyor.
Diğer taraftan DSP’nin adayı Muammer Aydın, 12 Mayıs günü adaylıktan çekildiğini izah ederken, parti heyetleri Aydın’ın yerine yeni bir aday çıkarmama kararı aldıklarını izah etti. MAK Araştırma Başkanı Kulat, taban olarak yakınlığı dolayısıyla DSP seçmenlerinin de büyük bir bölümünün CHP’ye kaymasını bekliyor.
Türkiye Komünist Partisi de YSK’nın 31 Mart seçimini iptal etme kararını tenkit ederek, 23 Haziran’da yenilenecek seçime adaylarının girmeyeceğini belirtmişti.
KULAT: MUHAFAZAKAR KÜRTLERİN OYU KİLİT
23 Haziran seçimlerinde küçük partilerin oylarının yanı sıra sandığa gitmeyen kesimlerin oyları da odak noktası olmuş vaziyette. İstanbul’da 31 Mart seçimlerine katılım oranı yüzde 83.88’di.
Kulat, son yaptıkları ve rapor olarak Cumhurbaşkanlığı ile AK Parti’ye de sundukları bir değerlendirmeyi DW Türkçe ile paylaştı. Buna göre son seçimde İstanbul’da sandığa gitmeyen seçmen oranı yüzde 17 ve diğer seçimlerle mukayese ettiğinde bu oranda yüzde 67 oranında bir artış görülüyor
Sandığa gitmeyen yüzde 67 oranındaki seçmenin kimler olduğunu Türkiye İstatistik Müessesesi (TÜİK) rakamları ile çözümlediklerini ifade eden Kulat, tespitlerini şöyle aktarıyor:
“Önceden beri AK Parti’ye rey veren tutucu Kürt seçmenin ehemmiyetli bir bölümünün bu sefer sandığa gitmediğini gördük. Bu neticesi da Esenyurt, Pendik, Küçükçekmece, Bağcılar ve Sultanbeyli gibi tutucu Kürt seçmenin yoğun olduğu bölgelerde sandığa gitme oranı düşüklüğünden çıkardık. Seçimin yazgınında tutucu Kürt seçmenin tesirli olacağını düşünüyorum.”
Avrasya Araştırma Başkanı Özkiraz ise seçim neticelerini belirleyecek olan kitlenin AK Parti seçmenleri içerisinden muhalefete geçecek veya rey kullanmayacak olan seçmenler olduğunu düşünüyor. Diğer araştırmacıların aksine seçime katılım oranının oldukça düşük olacağını belirten Özkiraz, yeni protestocu seçmenin Cumhur İttifakı bileşenlerinden olacağını düşündüğünü aktarıyor.
İstanbul’daki yeni seçim için zaman daralırken, alanda yapılan anketler ve siyasi analizler ışığında gerek Ulus gerekse Cumhur İttifakı’nın bir yandan kendi tabanlarını savunmaya çalışırken, diğer yandan küçük partilerin seçmenlerini ve sandığa gitmeyen kesimleri kazanmaya yönelik strateji kurdukları belirtiliyor.”İMAMOĞLUYILDIRIM FARKI EN AZ 500 BİN OLACAK”
İttifak dışında kalan küçük partilerin oy potansiyellerini DW Türkçe’ye değerlendiren data analisti Polimetre’nin kurucusu Mehmet Günal Ölçer de bu partilerin seçmenlerinin tercihlerinin İmamoğlu lehine kayacağını düşünüyor.
Ölçer, yaptıkları son veri analizine göre, HDP’nin duruşunu değiştirmemesi vaziyetinde İmamoğlu ile Yıldırım arasında şu anda 13 bindeki oy farkının en az 500 bine çıkabileceğini belirterek, “Bu farkın İmamoğlu lehine en az 500 bin olacağını, hem de bir milyona kadar çıkabileceğini öngörüyoruz” diyor.
İmamoğlu’na kayacak yeni reylerin ittifak dışında Saadet, DSP, TKP gibi küçük partilerin yanı sıra rey kullanmayan fakat AK Parti’ye kızgın olan kesimden de geleceğini söyleyen Ölçer, “Çok net olarak gördüğümüz kimsenin reyi İmamoğlu’nun aleyhine değişmiyor. Değişen bütün reylerin ve kullanılmayan reylerin en az yüzde 90’ının İmamoğlu lehine kullanılacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.