Erdoğan istedi! 3. Havalimanı'nın yanına yapılıyor
F-35 için ABD'ye giden astsubaydan ihanet!
Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından F-35 projesi için ABD'ye gönderilen astsubay Şenol K. hakkında gözaltı kararı verildi.
F-35 için ABD'ye giden astsubaydan ihanet!
FETÖ üyesi pilot ve astsubayların tutuklanmamak için yaptıkları bir plan daha deşifre oldu.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 15 Temmuz sonrasında yurt dışı daimi görevlere seçilen personelden çoğu FETÖ ile iltisaklı çıktı. Bazıları dönerken, birçoğu da dönmedi.
Bunlardan, Almanya'ya yurt dışı sürekli görevde olan Pilot Kurmay Binbaşı Adnan A. ile Pilot Kurmay Binbaşı Nebi S. örgüt bağlantıları çıkınca Türkiye'ye çağrıldı. Ancak ikisi de dönmedi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından F-35 projesi için ABD'ye gönderilen astsubay Şenol K. hakkında da gözaltı kararı verildi.
Paris Askeri Ataşesi Binbaşı Osman C., Atina Askeri Ataşeliği'nde çalışan astsubay Erdal D., Washington Askeri Ataşeliğinde görevli Yüzbaşı Tuğrul D. gibi birçok isim de FETÖ üyesi çıktı. Son olarak, yurtdışına izne giden Hava Pilot Kurmay Albay Altan E. de izni bitmesine rağmen dönmedi. Kaçan pilotların, yurtdışında uçak kullanabilmek için Hava Kuvvetleri Komutanlığından uçuş saat belgelerini alıp gittiği öğrenildi. Soruşturmalara göre, Hava Kuvvetlerinde yurtdışına kaçmış 100'den fazla FETÖ üyesi subay ve astsubay bulunuyor. Yurtdışı görevlendirme ya da izin taleplerinin özellikle FETÖ üyelerinin kaçma amacıyla kullandığı belirlendi.
Kaynak: Sabah
DÜNYADA 2 . SIRADAYIZ .1. AMERİKA 2.TÜRKİYE 3.FRANSA
Türk Silahlı Kuvvetleri her yerde
Dünya üzerinde, farklı yerlerde en çok askeri faaliyet gösteren ülkelerden biri de Türkiye oldu.
Dünya üzerinde barışın tesis edilerek korunması yolundaki en önemli adımlardan biri, kendi ülkesi haricinde başka ülkelerde de asker bulundurma... Araştırma şirketi PWC de bu konu üzerinde bir faaliyet raporu hazırladı ve yurt dışında en aktif faaliyet gösteren ülkelerin ordularını derledi.
BARIŞIN GURURU TÜRKİYE
Listenin ikinci basamağında Türkiye yer aldı. Türkiye'nin terörü önleme ve barışı tesis etme faaliyetleri neticesinde gösterdiği üstün kararlılık, bağımsız araştırma şirketince belgelendi. Buna göre TSK'nın yüzde 13,2'lik biriminin yurt dışında görev yapıyor.
Gerek Suriye ve Irak'ta DEAŞ ve PYD/PKK unsurlarına karşı gösterdiği terör karşıtı operasyonlar ile ismini öne çıkartan TSK, Afganistan, Pakistan gibi ülkelerde NATO gücü ile birlikte faaliyet gösteriyor. Balkanlar ve Avupa'da da uluslararası birliklerle çalışan Türkiye, Katar ve Somali'de üs bulunduruyor
BİRİNCİ SIRADA ABD
İkinci sırada Türkiye'nin bulunduğu listede birinciliği ABD çekiyor. ABD'nin de en çok faaliyet gösterdiği alanlar da Orta Doğu olarak görünüyor. PYD/PKK'ya sahip çıkmak için bölgede "koalisyon" adı altında birlikler oluşturan ve kirli senaryolar yazan ABD, bölgedeki refahı ve barışı sağlamaktan ziyade kaosa destek vermeyi sürdürüyor.
ABD'nin faaliyet gösterdiği diğer sıcak bölgelerden biri de Asya bölgesi. Özellikle Kuzey Kore etrafında çepeçevre bir abluka oluşturan ABD güçleri, olası bir savaştan ziyade, savaşı başlatan taraf olmaktan yana gibi görünüyor.
Putin’den Erdoğan uyarısı! Dünyaya böyle duyurdu
Putin’den flaş Erdoğan uyarısı! Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanıdığım kadarıyla, birisinin kendisine yönelik baskı araçları kullanarak sonuç elde etmesi çok zor. Aksine, bu Sayın Erdoğan’ı daha da cesaretlendirecektir ve ulusal çıkarlarını gözeterek taviz vermeyecektir”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’nin, Rusya’dan alacağı S-400 hava savunma sistemleriyle ilgili ABD yönetiminden gelen tepkileri değerlendirdi.
‘ERDOĞAN’I DAHA DA CESARETLENDİRECEK!’
Putin, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıdığım kadarıyla, birisinin kendisine yönelik baskı araçları kullanarak sonuç elde etmesi çok zor. Aksine, bu Sayın Erdoğan’ı daha da cesaretlendirecektir ve ulusal çıkarlarını gözeterek taviz vermeyecektir.” dedi.
Putin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu kapsamında dünyanın önde gelen haber ajansları yöneticilerini kabul etti. Toplantıya Ajans (A A ) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Mutanoğlu da katıldı.
Konuşmasına, toplantıya katılan haber ajansları yöneticilerine teşekkür ederek başlayan Putin, “Bu toplantılarımız artık bir gelenek haline geldi. Görüşmelerimiz sayesinde, özel ilgi alanımız olan konulardaki duruşumuzla ilgili önemli, temel açıklamalar yapma şansı elde ediyorum.” diye konuştu.
ABD’YE TÜRKİYE ÇAĞRISI
Rusya ve Türkiye’ye yönelik bazı dönemlerde kullanılan baskı enstrümanlarını ve ABD’nin, Türkiye ile yapmış olduğu F-35 satışı anlaşmasına engel koyma çabalarını eleştiren Putin, “Baskı enstrümanları, giderek daha fazla ülkeyi kapsıyor. Şimdi ise bizim S-400 sistemlerimizin alımıyla ilgili. Aslında oldukça garip, Türkiye, bir NATO üyesi olarak S-400 hava savunma sistemleriyle en gelişmiş ve abartmadan söylüyorum sınıfında dünyanın en iyisi olan bir sistemi almaya karar verdi. Ne olmuş yani? Bu bir suç mu?” ifadelerini kullandı.
Başta Yunanistan’a teslim edilen S-300 sistemleri olmak üzere, başka NATO ülkelerine de silah temin ettiklerini anımsatan Putin, “Bu baskı durumunu açıklamakta zorlanıyorum. Bu, kesinlikle Türkiye’ye karşı adil olmayan bir yaklaşım.” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye’nin NATO üyesi olarak S-400 sistemleri ile en gelişmiş ve sınıfında dünyanın en iyi sistemini almaya karar verdiğini belirterek “Sayın Erdoğan’a baskı araçlarını kullanarak sonuç elde etmek çok zor. Aksine bu, Erdoğan’ı daha da cesaretlendirecektir.” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’nin, Rusya’dan alacağı S-400 hava savunma sistemleriyle ilgili ABD yönetiminden gelen tepkileri değerlendirdi.
Putin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu kapsamında dünyanın önde gelen haber ajansları yöneticilerini kabul etti.
Konuşmasına, toplantıya katılan haber ajansları yöneticilerine teşekkür ederek başlayan Putin, “Bu toplantılarımız artık bir gelenek haline geldi. Görüşmelerimiz sayesinde, özel ilgi alanımız olan konulardaki duruşumuzla ilgili önemli, temel açıklamalar yapma şansı elde ediyorum.” diye konuştu.
Rusya ve Türkiye’ye yönelik bazı dönemlerde kullanılan baskı enstrümanlarını ve ABD’nin, Türkiye ile yapmış olduğu F-35 satışı anlaşmasına engel koyma çabalarını eleştiren Putin, “Baskı enstrümanları, giderek daha fazla ülkeyi kapsıyor. Şimdi ise bizim S-400 sistemlerimizin alımıyla ilgili. Aslında oldukça garip, Türkiye, bir NATO üyesi olarak S-400 hava savunma sistemleriyle en gelişmiş ve abartmadan söylüyorum sınıfında dünyanın en iyisi olan bir sistemi almaya karar verdi. Ne olmuş yani? Bu bir suç mu?” ifadelerini kullandı.
“Bu baskı durumunu açıklamakta zorlanıyorum”
Başta Yunanistan’a teslim edilen S-300 sistemleri olmak üzere, başka NATO ülkelerine de silah temin ettiklerini anımsatan Putin, “Bu baskı durumunu açıklamakta zorlanıyorum. Bu, kesinlikle Türkiye’ye karşı adil olmayan bir yaklaşım.” dedi.
Çin ve Hindistan’la savunma sanayisini alanında çok sayıda iş birliği konusu yürüttüklerine işaret eden Rus lider, şunları kaydetti:
“Eğer bugün size, Çin’e veya Hindistan’a istediğiniz yerden silah alımı yasaklanırsa, belki yarın da tümden silahlanma yasağı getirilir. O zaman hepimiz silahsızlanalım. Hatırlatmak isterim ki dünyanın en büyük ordu bütçesi, ki bu bir rekordur, 700 milyar dolarla ABD’ye ait. Dünyanın tüm ordu bütçelerini birleştirseniz yine de ABD’yi geçemiyorsunuz.”
Söz konusu baskılar nedeniyle Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin taşıdığı öneme vurgu yapan Putin, “Kesinlikle, birbirimizle sağlam, tam teşekkülü ve dostane bir ilişkiye ihtiyacımız var. Sayın Erdoğan’ı tanıdığım kadarıyla, birisinin kendisine yönelik baskı araçları kullanarak sonuç elde etmesi çok zor. Aksine, bu Sayın Erdoğan’ı daha da cesaretlendirecektir ve ulusal çıkarlarını gözeterek taviz vermeyecektir.” diye konuştu.
Savunma sanayinde iş birliği
Türkiye’nin savaş uçağı temin etmeye yönelik girişimlerini değerlendiren Putin, “Türkiye bu konuda seçim yapma hakkına sahip. Fiyat ve kalite unsurlarını dikkate alarak ulusal çıkarlarını gözetecektir. Bağımsız bir devletin, almaya hazır olduğu ve bu durumda, güvenliğini sağlama konusunda son derece hassas bir ürünü almaya yönelik girişimini kısıtlama getirmeye hangi ülkenin hakkı var? Bence bu kesinlikle aşırı bir davranış.” değerlendirmesinde bulundu.
Putin, savunma sanayinde ortak üretim konusunu da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ele aldıklarını vurgulayarak, “Bu konu, hangi teknolojilerin transferi, hangi süre zarfının belirleneceği ve mümkün olan diğer tüm unsurlarıyla uzman seviyesinde ele alınmalı. Bunu dünyanın birçok ülkesiyle gerçekleştirmekteyiz.” diye konuştu.
Parkta Çektiği Fotoğraflara Bakan Anne Gözlerine İnanamadı
İngiltere'de parkta çektiği fotoğraflara bakarken 9 yaşındaki oğlunun arkasında bir surat gören anne dehşete düşerken, çevre halkı bunu, yakın zamanda ormanda boğularak ölen çocuğa benzetti.
İngiltere'de yaşayan Laura Watson isimli kadın, çekilen bir fotoğraf karesinde oğlunun arkasında bir hayalet figürü gördükten sonra uykularının kaçtığını söyledi. İngiliz anne bu yaşananlara kadar paranormal olaylara karşı daima mesafeli olduğunu söylerken artık hayaletlerin varlığına ikna olduğunu itiraf ediyor.
UYKULARI KAÇTI
Northumberland'daki Plessey Woods Country Park'ta çekilen fotoğrafta 9 yaşındaki oğlunun arkasında duran bir başka surat gördüğünde gözlerine inanamadığını söyleyen anne, gizemli figürü bir türlü açıklayamadığı için geceleri uyuyamıyor.
"ÇILDIRDIK"
Geçtiğimiz pazartesi günü, ailesiyle birlikte parkta eğlenceli bir gün geçiren kadının hayatı eve gelip çektiği fotoğraflara bakınca bir anda değişti. O günden beri kızının da uyuyamadığını söyleyen kadın, "Bu çok sıradışı, adeta çıldırdık" diyerek durumu özetliyor.
AYLAR ÖNCE ORMANDA BOĞULAN ÇOCUĞA BENZİYOR
Fotoğrafı çektiğinde etraflarında kimsenin olmadığından emin olan 39 yaşındaki kadın, bazı insanların fotoğrafla oynandığını iddia ettiğini ancak asla böyle bir şey olmadığını ve kendisinin bunu yapacak beceriye de sahip olmadığını söyledi.
Çevre sakinleri fotoğrafta görülen suretin yıllar önce ormanda boğulan bir çocuğun ruhu olabileceğini iddia etti. Watson, ölen çocuğun bir ikizi olup olmadığını araştırdıklarını ancak olmadığını söyledi. Dehşete düşen anne ormana geri döneceğini ve üzerlerinde asılı kalan bu histen kurtulmak için ne gerekirse yapacağını belirtt
Yeşilçam’ın efsane oyuncusu Kemal Sunal’ın ölümü hiçte sandığımız gibi değilmiş.
Büyük sır yıllar sonra ortaya çıktı. Kemal Sunal, Ali Özgentürk’ün çekeceği Balalayka filmi için Batum’a gitmek üzere bindiği uçakta hayatını kaybetmişti.
Herkes Kemal Sunal’ın uçakta geçirdiği kalp krizi yüzünden hayatını kaybettiğini biliyordu ancak gerçek bilinenden çok başkaymış.
Bu gerçeği yıllar sonra 50.sanat yılını kutlayan Ali Özgentürk paylaştı. Sanat hayatının 50’nci yılını kutlayan yönetmen Ali Özgentürk verdiği
röportajda Türk sinemasına damga vuran filmlerinden bahsederken, bir yandan da Kemal Sunal’ın ölümüyle ilgili şaşırtıcı bir detayı paylaştı.
Kemal Sunal’ı 17 yıl önce bugünlerde kaybettik. Sizin çekeceğiniz
“Balalayka” filmi için Batum’a giderken, uçakta kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Nasıl hatırlarsınız dostunuzu?
Kemal çok düzgün bir insandı. Ahlakı, saygısı çok güçlüydü.
Filmlerindeki mizahın yarısını kendisi üretirdi. Bizim ulusal komiğimizdi.
Ama çok ciddi bir insandı aynı zamanda. O Şaban karakterini ciddi bir yoldan elde etti.
‘Balalayka’nın hikayesini onu düşünerek yazmıştınız, değil mi?
Çok uzun zaman önce, bir hikaye kurmuştum:
Birileri, bir şairin cenazesini almaya gidiyorlar ve olaylar gelişiyor. Duygusal bir hikayeydi ilk kurduğum; komedi değildi.
Sonra hikayeyi değiştirdim.
Adana’da bir pavyonda Rus kızlarını gördüm çünkü. Onların hikayelerini dinledim, bir otobüse bindirilip köylerde dolaştırılıyorlarmış…
Sonra zaman içinde, klasik Kemal Sunal komedisi dışında, farklı, sürprizleri olan, sıcak bir komedi filmi tasarladım.
Yeni senaryo Kemal’in de hoşuna gitti.
Sonra üzerinde çalıştık senaryonun. Batum’da çekecektik.
Tabii Kemal’in ölümüyle o senaryo da değişti.
Uçağa binmediği söylenir Kemal Sunal’ın, o gün neden razı oldu? Genelde uçaktan korkuyor.
Ben dedim ki atlayalım arabaya, gidelim Batum’a… Önce “Evet” dedi. Sonra “Çok yoruluruz” diye vazgeçti.
Nihayet “Sen uçakta yanımda oturursan gideriz” dedi. Öbür yanına da oğlu Ali oturmuştu o gün.
Hayatını kaybettiğinde daha yerdeydik yahu.
Uçak kalkmamıştı bile. Sohbet ediyor muydunuz o anlarda?
Gergin miydiniz? Çok gırgır, tatlı şeyler konuşuyorduk.
Uçağın televizyonu da işte güvenlik tedbirlerini anlatıyor.
Uçak yavaştan yürümeye başladı, konuşmamız durdu. Kemal’in korktuğuna dair hiçbir belirti yoktu.
Korkmuyordu da zaten. Ama birden başı omzuma düştü.
Ali de oturduğu yerden kalktı. Ben “Doktor yok mu?” diye bir çığlık attım.
Bayılmışım. Sonrasını hatırlamıyorum.
Uyuttular beni. Kalp krizi değil mi? Sonra öğreniyoruz ki, karısından da gizlemiş.
Yazları arabayla Almanya’ya giderdi. Meğer duyulmasın diye Alman bir doktora kalbini gösteriyormuş her yıl.
Bir problem varmış kalbinde ama ne olduğunu bilmiyorum açıkçası.
Özal’ın Erdoğan’a verdiği teklif ortaya çıktı. Erdoğan ise o gün “Eğer kabul edersem
Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal katıldığı bir televizyon programında babasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gençliğinde yaptığı teklifi anlattı.
Ahmet Özal, babası Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptığı teklifi yıllar sonra katıldığı televizyon programında anlattı. Özal, “Babam Recep Tayyip Erdoğan’ı hem yakından takip ediyordu, hem de onun hakkında bazı bilgiler gelmişti. 1980 li yıllarda Recep Tayyip Erdoğan Refah Partisi’ndeyken babam başbakanlığı döneminde kendisine Başbakanlık’ta Özel Kalem Müdürlüğü teklif ediyor” dedi.
Bir televizyon kanalında yayınlanan “Birebir” programına katılan Ahmet Özal, babasının Erdoğan’ı henüz Refah Partisi’nde görevliyken keşfettiğini ve ona Başbakanlık’ta Kalem Müdürlüğü teklif ettiğini söyledi.
Özal bu anıyı şöyle anlattı: “1980 li yıllarda Recep Tayyip Erdoğan Refah Partisi’ndeyken babam başbakanlığı döneminde kendisine Başbakanlık’ta Özel Kalem Müdürlüğü teklif ediyor. Babam bu teklifi yaptığında Recep Tayyip Erdoğan parti içinde görevliydi ya da İlçe Başkanı’ydı. Babam Recep Tayyip Erdoğan’ı hem yakından takip ediyordu, hem de onun hakkında bazı bilgiler gelmişti. Babamın bu teklifi üzerine Tayyip Bey’in teklifi kabul etmediğini, şu anda Sayın Erbakan ile beraber olduğunu ve bu teklifi kabul ettiği taktirde kendisine ihanet etmiş olacağını söylemiş. Babam da buna saygı duyarım demiş ve konu kapanmış.”
Devletten gençlere 75 TL cep harçlığı : İşte almak için tek şart
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, gençleri çalışma hayatına kazandırmak için hem gençlere hem de işverenlere teşviklerle desteklemeye devam ediyor.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İŞKUR'un belirlediği mesleklerde uygulanacak işbaşı eğitim programlarına katılan 18-29 yaş arası kişilere günlük 75 lira cep harçlığı verileceğini açıkladı. Açıklamaya göre, işbaşı eğitim programı sonrasında istihdamları devam eden gençler için işverenlere 6 aya kadar, net asgari ücretin yüzde 50’si tutarında destek sağlanacak.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçukkonuya ilişkin açıklamasında "Siber güvenlik, kodlama, bulut teknolojisi gibi mesleklerde düzenlenecek işbaşı eğitim programlarına katılan gençlere cep harçlığı veriyoruz" diyerek şunları kaydetti:
"Dijital dönüşüme yönelik nitelikli işgücünün yetiştirilmesi maksadıyla Bulut Bilişim Uzmanı, Endüstriyel Robot Programcısı, Endüstriyel Tasarım Mühendisi, Mikroişlem Tasarımcısı, Veri Tabanı Analisti, Mobil Yazılım Geliştirme Uzmanı gibi mesleklerde işbaşı eğitim programları düzenliyoruz"
Bakan Selçuk açıklamasının devamında programın ayrıntılarına ilişkin ise şunları kaydetti:
İŞKUR, belirlediği mesleklerde uygulanacak işbaşı eğitim programlarına katılan;
18-29 yaş aralığındaki gençlere günlük 75 TL cep harçlığı veriyor. 9 aya kadar sürecek programlara katılacak gençler için bu rakam aylık 1.950 TL’ye ulaşabilecek.
Ayrıca program süresince katılımcılar adına iş kazası ve meslek hastalığı ile genel sağlık sigortası primleriİŞKUR tarafından karşılanarak katılımcıların sağlık hizmetlerinden faydalanmaları sağlanacak.
Projeden yararlanmak isteyen gençler Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüklerine veya Hizmet Merkezlerine başvurabilecek.
İŞE İLK ADIM PROJESİ
Genç işsizliği ile mücadele kapsamında hayata geçirdiğimiz “İşe İlk Adım Projesi” ile de üniversite mezunlarına önce mesleki deneyim kazandırıyor ve istihdam edilmelerini sağlıyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan “100 Günlük Eylem Planı” kapsamında hayata geçirilen “İşe İlk Adım Projesi” kapsamında üniversite mezunu 18-29 yaş aralığındaki gençlerin 6 aya kadar olan işbaşı eğitim programına alınarak mesleki deneyim kazanmaları sağlanıyor.
İŞVERENLERE ÜCRET DESTEĞİ SAĞLANACAK
İşbaşı eğitim programı sonrasında istihdamları devam eden gençler için işverenlere 6 aya kadar, net asgari ücretin yüzde 50’si tutarında destek sağlayacağız. Bu süreden sonra işveren tarafından kişinin 12 ay daha istihdam edileceğine dair taahhüt verilmesi halinde net asgari ücretin yüzde 25’i tutarında ücret desteği bir yıl boyunca karşılanmaya devam edecek. Böylece, üniversite mezunu gençlerin 6 aya kadar sürecek işbaşı eğitim programından sonra en az bir buçuk yıl daha istihdamda kalmalarını sağlamış olacağız.
KAYNAK : A.A
Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında skandal sözler. REZALET !!!
Ilhan Irem skandal yazısı
Ne bağırıyorsun ? N'oluyor ? Sabah - akşam evimizin içinde senin bağırtılarını duymak zorunda mıyız ?
Bütün bölücü hainler için özgürlük türküleri söylüyorsun.
Dağlardaki gerçek çapulcuları düğün-dernek kucaklarken, sokaklara çıktılar diye, ülkenin düşünen gençlerine çapulcu diyorsun.
Olan bitenin arkasındaki gerçek niyeti aramaktan..
Senin her yaptığından şüphe etmekten yorulduk.
Ama sen bizi haklı çıkarmaktan yorulmuyorsun hiç.
Yaptıklarının tersini söylüyorsun...
Söylediklerinin tersini yapıyorsun.
Başkaları olmayan deliller, atmadıkları imzalar nedeniyle hapislerde olabilir...
Rüzgar ters döndüğünde, sizin imzanız koro halinde "yok hükmünde"dir.
Özgürlükten, demokrasiden ve barıştan söz ederken, nifak sokmadığın hiçbir beraberlik kalmadı.
"Yüzde elli" diyerek çürümüş bir elma gibi ikiye böldün ülkeyi...
Sonra ufalamaya başladın;
Orduyu böldün...
Okulları böldün...
Sünnileri böldün...
Alevileri böldün...
Kürtleri böldün...
Elinde bir hızarla daldın kardeşliklerin ortasına...
Sanal barış türküleri söyleyerek memleketin kalbine doğru ilerliyorsun yara yara.
Ve bütün mantık ve felsefe doğrularını tepetaklak eden, bilim ve sanat ötesi önermelerle her konuda fikir ve söz sahibisin ayrıca...
Nasıl oturulacak, nasıl kalkılacak ?
Ne içilecek, ne yasak ?
Milli içkimiz ne olacak ?
Kadınlarımız en az kaç çocuk doğuracak ?
Nasıl doğuracak ?
Tinerci olmadan, nasıl inançlı olacak gençler ?
Çocuklar, okula, sınavlara nasıl hazırlanacak ?
Nerede, nasıl okuyacaklar ?
Erkekler, kızlar nerede kalacaklar ayrı ayrı...
Bahçelerde, parklarda, adabımıza uygun olarak birbirlerine hiç dokunmadan nasıl oturacaklar ?
Vapurlara, trenlere hangi kıyafetlerle binecek, caddelerde nasıl gezecek kadınlar ?
Resimler, heykeller nasıl yapılacak ?
Diziler nasıl çekilecek ?
Ahlaklı tiyatro nasıl olacak ?
Evler kaç odalı olacak ?
Türbanla nerelere girilecek ?
Dekolte nerelere giremeyecek ?
Ne marka otomobillere binilecek...
Hangi takımın taraftarı olmalı ?
"Yüce Atatürk" yazılı formalardan uzak durmalı.
Köşe yazarları nasıl yazmalı ?
Kırmızı halılar ne renk olacak ?
Kırmızı Halı deyince...
Sadece içerisi değil, dışarıya da çeki düzen vermek lazım;
Mısır'ı Mursi yönetsin, Esed çekip gitsin Suriye'den.
Nobelciler haddini bilsin...
Nato kendine gelsin...
Kimse kusura bakmasın !
Ne dersen sineye çekiyor bu millet...
Ne yapsan peşinde...
Daha ne istiyorsun ?
Daha ne verebiliriz sana, canımızdan başka ?
Ne istiyorsan söyle haydi...
Sen ne dersen o olur !
Ne istersen vereceğiz...
Ne istersen yapacağız...
Yeter ki bağırma !!!
Banyoda idrar yapmanın zararları
Banyo yaparken bunları yaparsanız, vesveseye kapılırsınız. Banyoda bazı şeyleri yapmaktan uzak durunuz. İşte onlar:
Banyoda çeşitli adaplar vardır. Dinimizi bizi tamamen özgür bırakmamış. Yaşantımızda helal, haram ve mekruh, mübah gibi sınırlar da koymuştur.
İnsanlar vesvese sorunu ile bazan karşı karşıya kalıyor. Bunun birçok nedeni olsa da , bir tanesi de banyoda yaptığımız bir davranışla da alakası vardır.
Banyo yapılan yere küçük abdest bozmak haram değildir; bundan dolayı bir günah olmaz. Ancak bu durum banyo adabına uygun düşmez. Peygamberimiz bu hususta da önemle durur.
"Sizden biriniz banyo yaptığı yere idrar etmesin. Sonra bu idrar ettiği yerden abdest almasın. Vesvesenin çoğu bundan ileri gelir." (Tirmizî, tahâre 17; Nesâî, tahâre 6) buyurmuşlardır.
Bu hadis, tavsiye hükmünde olup, haram kılmak anlamında değildir. Haram kılınmamış olsa dahi bu gibi tavsiyelere uymaya çalışmak gerekir.
Banyo yaparken bu hususlara dikkat etmeniz, manevi açıdan büyük bir öneme sahiptir.
(Mihraphaber)
Eğer siz de kapınızı 3 kez kilitliyorsanız DİKKAT !
Kapınızı 3 kez kilitliyorsanız dikkat. Hırsıza yapabileceğiniz en büyük kolaylık çünkü
Ankara Çankaya’da Anahtarcı olarak hizmet veren Balcı Elektrik ve Çilingir Hizmetleri yetkilisi Hüseyin Balcı monoblok sistem olan kilitlerin 3 kez kilitlenmesi durumunda hırsıza davetiye çıkarabileceğini belirtti.
Balcı, yeni bir sistem olan monoblok kilitlerde kapıların 3 kez kilitlenmesinin sistemin içi mekanizmasında zayıflamaya neden olduğunu, bu nedenle hırsızların levye tarzı aletlerle kapılara zarar vererek rahatça açabildiklerini dile getirdi.
Balcı; monoblok sistem kilitli olan çelik kapıların alt ve üst kilitlerinin 3 kez değil, 2 kez kilitlenmesi konusunda vatandaşları uyarırken, kapılarda çelik ve tuzaklı göbeklerin kullanılması gerektiğini belirtti.