Auto-Created-3
12 Ekim 2018 ( 2316 izlenme )
Reklamlar

DOĞAN ÇOÇUKLARIDA ...

DOĞAN ÇOÇUKLARIDA ...

O teröristten kan donduran ifadeler: Defalarca tecavüz ettiler
İHA/DHA | 

Diyarbakır Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonla yakalanan erkek teröristin itirafları, terör örgütü PKK’nın gerçek yüzünü bir kez daha ortaya serdi. Terörist, 2014 yılında örgüte zorla katıldığını ve Lice kırsalında teröristlere para karşılığında satıldığını belirterek, Suriye’de götürüldüğü kampta, kendisine ve birçok çocuğa defalarca tecavüz edildiğini itiraf etti.


O teröristten kan donduran ifadeler: Defalarca tecavüz ettiler
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda yakalanan 19 yaşındaki erkek teröristin itirafları kan dondurdu. Terörist, 2014 yılında Diyarbakır’da okul okuduğunu belirterek, “Lisenin önüne gelen PKK sempatizanları Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürtlere karşı katliam yaptığını, örgütün çok güzel olduğunu anlatıyorlardı. Beni zorla katılıma götürdüler. Lice kırsalında örgüt mensuplarından birine teslim ettiler. Teslim ettikleri esnada bizi teslim etmesine karşılık para aldılar. O an anladım ki bizi örgüte satıyorlarmış. Lice kırsalında 1 ay boyunca silahlı eğitim aldık. Eğitimden sonra Suriye’ye gittik. Suriye’de bir kampa yerleştirildik” dedi. 

“Şikayet etmeme rağmen tecavüzler devam etti”
 
Suriye’deki kampta kendisi gibi yüzlerce çocuğun olduğunu anlatan terörist, şu itiraflarda bulundu: 
 
“O kampın sorumlusunun birçok çocuğa tecavüz ettiğini duydum. Sonra gözümle şahit oldum. Kamp sorumlusu birkaç defa bana da tecavüz etti. Ben de bu durumu kabullenemediğim için sözde üst düzey sorumlulara söyledim ama bu hiçbir şeyi değiştirmedi. Beni ajan ilan ettiler, ‘devlet göndermiş’ dediler. 4 ay boyunca hapis dedikleri bir cehenneme gönderdiler ve hala orada da tecavüzler devam etti. Günde sadece 1 parça ekmek ve 1 bardak su verdiler.” 
 
“Kürdistan hayali kurduranların aile bireyleri örgütte yok”
 
Terör örgütünün Kürt savaşçılarmış gibi gösterildiğini ama insanlara Kürdistan hayali kurduranların hiçbirinin aile bireylerinin örgüt içinde yer almadığını ifade eden teröristtin diğer itirafları ise şöyle: 
 
“Ben buradan tüm gençlere sesleniyorum. PKK terör örgütüne katılmayın. Anlatıldığı gibi değil. Tozpembe görmeyin. PKK terör örgütüne gençleri para ile satıyorlar. Size PKK’yı güzel gösterenlerin yüzde 90’ı sizin satıcısınızdır. Sizi götürür para karşılığında satarlar. Öyle anlatıldığı gibi bir Kürt mücadelesi diye bir şey de yok. Ben buradan tüm gençlere sesleniyorum. Sakın ama sakın sizi kandırmaya çalışan örgüt mensuplarına inanmayın. Türkiye Cumhuriyeti yaşanılacak en güzel yer ve cennettir. Sizi kandıracaklar. Propaganda kanalları MED Nuçe, TV Gerilla, Sterk TV gibi kanallarda örgüt propagandası yapılıyor. Sözde, Kürtlerin kimliklerinin olmadığı, Filistin’de, Suriye’de ölen küçük çocukları Türkiye Cumhuriyeti’nin öldürdüğünü söylüyorlar. Annelerin tabutların başında olduğu videoları yayınlayıp Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürtlere karşı bir katliam yaptığını belirtiyorlar ama öyle bir şey yok, Suriye’de, Filistin’de ölen küçük çocukları Türkiye öldürmüş gibi gösterip propaganda yapıyorlar.” 
 
Bebekleri Avrupa'ya satıyormuş
 
Güvenlik güçlerine 24 Eylül 2018 tarihinde teslim olan PKK'lı kadın terörist ifadesinde; Suriyede terör örgütü tarafından kullanılan hastanede E.A. ismindeki teröristin kendisine tecavüz ettiğini, doğum yaptığını, örgütün doğan çocuğa da Avrupada satmak üzere el koyduğunu anlattı. Kadın terörist, kendi çocuğuyla beraber birçok çocuğun da Avrupada satıldığını söyledi. PKK'lı kadın terörist, olay sonrası, örgütün moral olsun diye kendisini üst düzey bir kadın teröristin yanına görevlendirmek istediğini, ancak örgütün iç yüzünü gördüğü için bunu reddettiğini ve kaçarak teslim olduğunu da ifadesine ekledi.

GAZETE VATAN

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Ağız Kokusundan Tamamen Kurtulun İstanbul'da yapılan son anket! İşte partilerin oy oranları... O gün ne yapacağımız çok nettir “Binali Yıldırım kazandı bile...”