Yeniden Refah Partisi'nden Başkan Erdoğan'a flaş çağrı!
“Aileyi ve toplumu parçalama sözleşmesi” olarak bilinen İstanbul Sözleşmesi’ne en dikkat çekici tepki Yeniden Refah Partisi’nden geldi. Yeniakit.com.tr’ye konuşan Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Kadriye Dayı Fırat, “İstanbul Sözleşmesi, ulvi hedef ve gayelerin zerresini taşımıyor. ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ gizli ve sinsi bir projedir. 15 Temmuz’da yapamadıkları işgali İstanbul Sözleşmesi’yle yapmaya çalışıyorlar.” dedi.
Mehmet Özmen Yeniakit.com.tr
Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Kadriye Dayı Fırat, yeniakit.com.tr’ye dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ gizli ve sinsi bir projedir”
Türkiye’nin üzerinde çok tehlikeli bir projenin hayata geçirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Kadriye Dayı Fırat, “Ülkemiz üzerinde uygulamaya sokulan en tehlikeli proje siyasi manipülasyonlar, terör, ekonomik manipülasyonlar, tarım ve hayvancılık üzerindeki manipülasyonlar vs.ler değil; toplumda üçüncü bir cins yaratma amacı taşıyan, gizli ve sinsi olan toplumsal cinsiyet eşitliği projesidir. Sinsice hazırlanıp uygulamaya sokulan bu proje tam bir yıkım projesidir. Hedefi aileyi çökertmek ve ailenin temel yapı taşlarını yok etmektir.” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi ulvi hedef ve gayelerin zerresini taşımıyor”
Şiddet gören, ezilen mahrum bırakılan ve sömürülen kadının haklarını savunmakla İstanbul Sözleşmesi’nin hiç bir ilgisinin olmadığını belirten Kadriye Dayı Fırat, şöyle konuştu:
“Aileleri parçalamayı amaçlayan bu sözleşme kesinlikle ulvi hedef ve gayelerin zerresini taşımıyor. Dikkat ederseniz sözleşmenin başlığında, kadın ya da erkek haklarından değil, toplumsal cinsiyet haklarından, yani toplumdaki tüm cinsel eğilimlerin haklarından bahsedilmektedir. Kadın, erkek ve bir üçüncü cins olarak tüm diğerlerinin haklarından bahsedilmektedir. Eşitlik ilkesinden dem vurularak, eşitlik ilkesi manipüle edilerek, tüm cinsel eğilimlerin de eşit haklara sahip olması gerektiğine gizli bir vurgu yapılmaktadır. Bunu yapabilmek için de yöneticilerimize sözleşmeyi, buraya dikkat! ‘Üreme şartı olmaksızın toplumsal cinsiyet eşitliği.’ şeklinde imzalatmışlardır.”
“Perde arkasında gizlenmeye çalışılan asıl sinsi gaye başka”
Türk Kadınlar Birliği, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadın Dayanışma Vakfı ve KADEM gibi feminist grupların iddia ettiği gibi sözleşmenin kadınların haklarını savunmadığına işaret eden Kadriye Dayı Fırat, “İlk bakışta doğal insan hakkı gibi görünen bu talebin altındaki asıl gaye, kadın ve erkek eşitliği savunuculuğu değildir. Kadın ya da erkeklerin haklarını ayrı ayrı savunmak da değildir. Burada derin bir algı yönetimiyle ‘Üreme şartı olmaksızın toplumsal cinsiyet eşitliğinden’ bahsedilirken, LGBTİ gruplarının da bu eşitliğe ayrıca sahip olmaları gerektiğine vurgu yapılmaktadır. Aslında perde arkasında gizlemeye çalışılan asıl sinsi gaye budur.” şeklinde konuştu.
“Aileyi bozduğunuz zaman birlik ve beraberliği, vatan bütünlüğünü sağlayamazsınız”
Sapkın fikirlerin Türkiye’de yaygınlaştırılmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kadriye Dayı Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de birçok şekilde birçok senaryolar denendi. Türk toplumunun belli değerleri var. O değerlerini ortadan kaldırarak aslında Türkiye’yi istedikleri noktaya getirip Siyonizmin yani kendi emellerine ulaşabilmek için öncelikle bu toplumu ekonomik yönden, dini yönden ve ahlaki yönden zayıflatıp güçsüzleştirme amacını güdüyorlar. Birçok şey denendi bu ülke üzerinde bu da en son noktadır. Cinsiyet eşitliği dediğiniz zaman aile ortadan kalkıyor. Türk Müslüman toplumlarda aile çok önemlidir. Bir toplumun temelini de aile oluşturur. Aileyi bozduğunuz zaman birlik, beraberlik ve vatan bütünlüğü hiçbir şekilde sağlanamayacak durumu gelir.”
“15 Temmuz’da yapamadıkları işgali İstanbul Sözleşmesi’yle yapmaya çalışıyorlar”
İstanbul Sözleşmesi’ni farklı bir açıdan değerlendiren Kadriye Dayı Fırat, “15 Temmuz gibi hain darbe girişimleriyle Türkiye’de yapamadıkları işgali İstanbul Sözleşmesi ve sapkın eylemlerle güzel ülkemizi işgal etmeye çalışıyorlar. Toplumun ifsadına, ahlaksızlığın yaygınlaştırılıp meşrulaştırılmasına zemin hazırlayan İstanbul Sözleşmesi ve buna bağlı olarak ‘cinsiyet eşitliği’ safsatasının tamamen ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Türkiye derhal bu sözleşmeye attığı imzayı geri çekmelidir. Aklı başında tüm sosyal bilimcilerimizle toplum dâhil, tüm yetkililerimizi bu gizli amaç konusunda bilgilendirmelidir, bilinçlendirmelidir. Bu gizli Siyonist yıkım projesine son verilmeli ve derhal dur denilmelidir.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrı: El birliğiyle beraber çalışalım!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Kadriye Dayı Fırat, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve diğer tüm hükümet yetkililerini, aynı zamanda tüm muhalefet partilerini bu önemli konuda önlem almaya, iş birliği ve el birliğiyle beraber çalışmaya davet ediyoruz. Ayrıca konunun her platformda yakinen takipçisi olacağımızı ve konuyla ilgili toplumumuzu bilgilendirme amacıyla imza kampanyası başlatacağımızı ifade ediyoruz.”
Yeni Akit Gazetesi