Avrupa'ya uzanacak
Rusya ve İran, anlaşmaya varmasına rağmen milyonlarca sığınmacının son sığınağı olan İdlib’e bomba yağdırıyor. Son 6 ayda 400 bin sivil kenti terk etti. Sivil Savunma Birimi Başkanı Raid Salih, koşulların her geçen saat kötüleştiğini belirterek, "Acil yardım gerekiyor" dedi. SMDK Başkanı Abdurrahman Mustafa da Avrupa’ya yeni göç dalgaları olacağını söyledi.
İdlib'te 6 ayda 400 bin kişi göç etti! Avrupa'ya uzanacak
Rusya ve İran, ortada ‘Gerginliği Azaltma Bölgesi’ anlaşması yokmuş gibi davranarak milyonlarca sığınmacının son sığınağı olan İdlib’e bomba yağdırıyor. Eylül ayından beri şehit sayısı 600’e yaklaştı. Son 6 ayda bulundukları yeri terk eden Suriyeli sayısı 400 bini geçti.
Türkiye, Rusya ve İran arasında geçen yıldan bu yana varılan 3 ayrı mutabakata rağmen İdlib’de vahşet bitmiyor. İlk olarak 45 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında ‘Gerginliği Azaltma Bölgesi’ ilan edilen, daha sonra 17 Eylül 2018’de Soçi’de çözüme bağlanan, ancak bu anlaşmalara rağmen rejim ve İranlı milislerce saldırılara hedef olan İdlib, Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da 2526 Nisan’da AnkaraMoskovaTahran arasındaki 3. uzlaşıya karşın 15 gündür bombalanıyor.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), rejim askerleri, İran destekli yabancı terörist gruplar ve Rusya’nın 17 Eylül 2018’den bu yana düzenlediği saldırılarda 163’ü çocuk, 105’i kadın en az toplam 565 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
Şam, Dera, Humus gibi yapmak istiyorlar
2526 Nisan’daki Nur Sultan temaslarına rağmen durmayan ve 15 gündür iyice şiddetlenen saldırılara ilişkin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, hem Rusya’yı rejim saldırılarını durdurmaya yönelik sözünü tutmaya çağırdı hem de Esed rejimini yeniden eski sınırlarına dönmeye davet etti. Suriye Sivil Savunma Birimi Başkanı Raid Salih, “Şu an yaşadığımız durum tek kelimeyle vahşet” dedi.
Kara ve hava bombardımanlarından ötürü yardıma muhtaç bölgelere ulaşmakta güçlük çektiklerini anlatan Salih, “Durum her geçen saat daha da kötüleşiyor; İdlib’e acil yardım gerekiyor” çağrısı yaptı.
Rusya ve Esed’in, daha önce tıpkı İdlib gibi ‘Gerginliği Azaltma Bölgesi’ olarak mutabakata varılan Şam kırsalı, Dera ve Humus’u da bombalayıp sonrasında kara saldırılarıyla buraları ele geçirdiğini hatırlatan Salih, sözkonusu bölgelerden 129 bin sivilin göçe mecbur edildiğini anlattı. “Şimdi İdlib de aynı akıbete maruz bırakılmaya çalışılıyor” uyarısı yapan Salih, bölgeye ilişkin şu bilgileri verdi:
3 ayda 215 bin kişi göç etti
"Tüm anlaşmalara rağmen Eylül 2018 ile Şubat 2019 arası İdlib ve Hama’ya yönelik 3 askeri hamle yapıldı. Daha sonra Rusya ve Esed, 2019 Şubat başından 28 Nisan tarihine kadar Hama, İdlib ve Halep’te 100’e yakın yerleşim birimini bombalarla vurdu. Bu süreçte 214 bin 329 kişi göç etmek zorunda kaldı. 10 Şubat5 Mayıs arasında 89 çocuk, 72 kadın ve 3 sivil savunma gönüllüsü dahil 301 kişinin şehit olduğunu kayıt altına aldık. Bu dönem içinde 813 hava saldırısı yapıldı. Bölgeye 624 varil, çeşitli ebatlarda 14 bin 600 top mermisi, 235 misket bombası, 4342 roket atar mermisi ve çok sayıda karadan karaya roket ve şiddetli patlamalara neden olan yasaklı bomba atılmıştır."
Rusya ve Esed, 2019 Şubat başından 28 Nisan tarihine kadar Hama, İdlib ve Halep’te 100’e yakın yerleşim birimini bombalarla vurdu.
6 aylık bilanço: 400 bin
“Taraflar nisan ayı sonunda Nur Sultan’da yeniden masaya oturdu. Görüşmelerin 12. turu devam ederken Rus ve Suriye uçakları Sahlel Gab ovasındaki Tel Havaş’ı bombaladı. Daha sonra İdlib’in güney kırsalı ve Hama’nın kuzeyi ardı ardına vuruldu. Bombardımanın daha ilk günlerinde 140 bin kişi göç etmek zorunda kaldı. 29 Nisan’dan raporun yazıldığı bugüne kadar geçen 13 günde saldırıların hem ağırlığı hem de alanı büyüdü; adeta Gerginlik Azaltma Bölgeleri anlaşması yokmuş gibi hareket ediyorlar.Geride kalan 13 günlük sürede 22’si çocuk ve 29’u kadın 122 şehit verdik. Bine yakın kişi de yaralandı. Tüm saldırılar aynı noktanın kısa aralıklarla bir daha vurulması şeklinde gerçekleşiyor. Bu durum kayıp oranını artırıyor. Bölgede son 6 ayda 400 bin kişi göç etmek zorunda kaldı.”
Büyük göç avrupa'ya uzanır
İdlib’deki durumu değerlendiren Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa, “Çocuklar ve hastaneler hedef alınıyor. Rejim ve destekçileri İdlib’i bombalıyor. Rusya hiçbir mutabakata uymuyor. Rejimi korumak için askeri çözümü tercih etti. Uluslararası toplum İdlib’e saldırıların durdurulması için harekete geçmeli” dedi.
Rusya’nın, Suriye’deki halk ayaklanmasını yok etmek için 2015’ten beri çocukları öldürdüğünü söyleyen Mustafa, “Dera ve diğer illerde de aynısını yapmıştı. Ancak İdlib’e yönelik saldırılar bütün ülkeler için ters sonuçlar oluşturacak. Sivillerin hedef alınmasıyla insani kriz daha da büyüyecek. Avrupa’ya yeni ve daha büyük göç dalgaları ortaya çıkacak” yorumunda bulundu.
Her şeye rağmen muhaliflerin İdlib’i sonuna kadar savunacaklarını, dolayısıyla Rusya ve İran’ın İdlib’i işgalinin kolay olmayacağını kaydeden Mustafa, “Türkiye’nin İdlib’deki gözlem noktaları, rejimin İdlib’e ilerleyişini engelleyecek kalkandır. Türkiye etkili bir ülke. Rejimin bölgedeki Türk gözlem noktalarına yönelik saldırıları ise Türkiye’ye siyasi tavizler vermesi için yapılan bir baskı aracıdır. Rusya da bunu yapmaktadır” diye konuştu.
Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık ise yeni bir göç dalgası yaşanmaması için önlem almayı sürdürdüklerini, İdlib’in sınıra yakın kesimlerinde yapılan çalışmalar sayesinde, Suriye içinde yaşanan göç hareketlerinin Türkiye’ye yansımadan içeride tamponlanabildiğini dile getirdi.
(Yeni Şafak)